Bazen bir fıkra veya bir öykü on yazıya bedeldir.
İşte günün anlam ve önemine uygun bir küçük öykü:
Evin minik faresi duvardaki çatlaktan bakarken çiftçi ve karısının mutfakta bir paketi açtıklarını gördü.
- Paketin içinden hangi yiyecek çıkacak, diye düşünmeye başladı.
Bir süre sonra paketin içinden bir fare kapanı çıktığını görünce korkudan titremeye başladı.
- Evde fare kapanı var !...Diye bağırarak evden dışarı fırladı.
Minik fareyi panik içinde gören tavuk umursamaz ve bilgiç bir tavırla
başını havaya kaldırarak gıdakladı.
- Zavallı farecik..Bu senin sorunun . Beni ilgilendirmez.
Bana zararı da olmaz küçük bir kapanın.
Tavuktan destek bulamayan farecik doğruca domuzun yanına geldi.
- Evde bir fare kapanı var .. Diye çırpındı.
Domuz üzgün bir şekilde başını salladı.
-Çok üzgünüm Fare kardeş ama dua etmekten başka bir şey yapamam.
Senin için bol bol dua edeceğim.
Kapan beni hiç ilgilendirmiyor.
Domuzdan da umudunu kesen farecik ineğin yanına geldi.
- Evde bir fare kapanı var.. Ne olur bana yardım et diye yalvardı.
İnek uzun uzun bir möööööö çektikten sonra :
- Bak fare kardeş senin için üzgünüm ama kapandan bana zarar gelmez.
Kendi başının çaresine bak. Dedi
Sonunda farecik başı önde, üzgün şekilde eve döndü.
Çiftçinin fare tuzağı ile tek başına karşılaşmak zorunda olduğunu anladı.
O gece evde ölüm sessizliği vardı
Farecik aç susuz uyumak üzereyken bir gürültüyle sıçradı.
Ses fare kapanından geliyordu..
Fare kapanına bir şey yakalanmıştı.
Çiftçinin karısı hemen kapana ne yakalandığını görmeye koştu.
Karanlıkta kapana yakalananın zehirli bir yılan olduğunu fark edememişti.
Kuyruğu kapana yakalanan yılan kadını ısırdı.
Isıran yılan çok zehirli cinstendi.
Çitçi karısını hemen doktora götürdü.
Doktor zehri boşaltıp yarayı sardı.
Kadını eve getirip yatırdılar ama ateşi bir türlü düşmüyordu.
Böyle durumlarda taze tavuk suyunun iyi geldiği bilinir.
Çiftçi hemen tavuğu kesti.
Taze tavuk suyu kadına biraz iyi geldi.
Kadının hastalandığını duyan komşular eve geldiler.
Onlara yemek vermek için çiftçi domuzu kesti.
Ancak yılanın zehri çok güçlü olduğundan kadın kurtulamadı ve öldü.
Cenazeye çok sayıda kişi gelince yapılacak yemek için yeterli eti
sağlamak üzere ineği de kesmek zorunda kaldı.
Farecik bütün bu olanları büyük üzüntü içinde duvardaki delikten izledi.
Demek ki neymiş ?
Birisi, bizi ilgilendirmediğini sandığımız bir tehlike ile karşı karşıya ise
hepimizin aynı tehlikeyle karşılaşabileceğimizi anımsamalıyız..
Bir yerde birileri için bir tehlike varsa :
- Bana ne deyip, omuz silkenler ilk kurbanlar arasında yer alabilir.
Ormanda tek başımıza yaşamıyoruz..
|