Cumhuriyet’in ilan edildiği tarih olan 29 Ekim 1923, en değerli, önemli ve büyük ulusal bayramdır.
Bayramlarda ve önemli sayılan günlerde, günün anlam ve önemini belirten yazıların kervanına katkıda bulunmak yazarlığın vazgeçilmez eylemlerindendir.
Kronolojik sıralamalar yaparak Cumhuriyet’in kuruluşunu kutlamak bu muhteşem günü sıradanlaştırır
Cumhuriyet bayramı her yıl kutlanmaktadır.
Son yıllarda devlet destekli, ayıp olmasın diye yapılan, heyecansız, coşkusuz, halkın ilgilenmediği kutlamalar yapılıyor. Bayram yürüyüşleri yapay gösterilerin ötesine geçmiyor.Coşkulu kutlamalar çok gerilerde kaldı.
Törenler, iğne atılsa yere düşmez denilen kalabalıklar, geceleri fener alayları ile her yıl cumhuriyet yeniden kuruluyormuş gibi heyecanlar yaşardık.
Yıllar geçtikçe heyecanlar azalmaya coşkular sönmeye başladı.
Bazı görüşler cumhuriyetten rahatsız olanların varlığını öne sürüyor.
Ülkemizde milletin cumhuriyetle sorunu yoktur ve olamaz da.
Gelir dağılımındaki eşitsizlik ve adaletsizlik , yoksulluğun tüm değerlerin yıpranmasına yol açması, cumhuriyeti yıllardır içlerine sindiremeyen saltanat meraklılarının çabaları göz ardı edilmemelidir.
Bunların sayıları azdır ve asla gerçekleşmeyecek bir hayalin peşinde koşmaktadırlar.
Bütün imparatorlukların yıkılmak kaçınılmaz kaderidir.
Sovyet imparatorluğu yüz yıl dahi yaşayamamıştır.
ABD İmparatorluğu bu yüz yılın sonu göremeyecektir.
Osmanlı yeryüzünde en uzun ömürlü ikinci imparatorluktu.
Yaşam süresi doldu ve yerini Türkiye Cumhuriyetine bıraktı.
Son yıllardaki Cumhuriyet bayramlarındaki önemli yanlış törenlerin niteliğindedir.
Kutlanan cumhuriyet bayramıdır, oysa kutlanması gereken cumhuriyettir.
Halkın KULLUKTAN yurttaşlığa geçişi anlamına gelen bir büyük olay tek günde savsaklanmaktadır.
29 Ekim Cumhuriyetin kuruluşundan öte, kişiye ve hanedana dayanmayan bir Türk devletinin doğum günüdür. Sonsuzluğa akıp gidecek yıllar içinde asla unutulmaması ve önemini yitirmemesi gereken bir tarihtir, bir bayramdır.
Takvimdeki haftalara baktığımızda, çok sayıda günün haftaya yayıldığını görürüz.
Fakat nedense cumhuriyet kutlamaları tek günde başlar ve biter.
Türkiye’nin bazı büyük merkezlerinde kutlamalar yapılmaktadır.
Oysa Türkiye'nin her köşesinde insanlar cumhuriyete bağlılıklarını gösteren eylemlerde bulunmalıydılar.
Seçimlerde oy kullanmaya gitmek yerine piknikte mangal yapmaya gidenler, yaktıkları mangalın bile cumhuriyetin bir armağanı olduğunu bilmiyorlar.
Sorulsa tümü katışıksız cumhuriyetçi olduklarını söylerler.
Cumhuriyet hızla 100 yaşına yaklaşıyor.
Söylemlere bakarsak, 29 Ekim en büyük milli bayramımız sayılıyor.
Türkiye'nin dünya üzerindeki varlığının onaylanması sayılan bu tarihi olayın tek güne sığdırılan etkinliklerle kutlanıyor gibi yapılmasına son verilmelidir.
Cumhuriyet bayramı gelecek yıldan başlamak üzere artık CUMHURİYET HAFTASI olarak kutlama takvimine alınmalıdır.
Yurdumuzun ulusumuzla bütünleşmesi, kulluktan yurttaşlığa geçişimiz, yasaların bireysel iradelerin üzerine çıkması, demokrasinin topallayarak da olsa yürümeye çalışması 29 Ekim 1923’de başlamıştır.
Kurulan yeni devlet, çok sayıda ulusun da uyanışının ateşini yakmıştır.
Cumhuriyeti, bayrağımızı, ülkemizi, ulusumuzu, Atatürk'ü gerçekten seviyor, cumhuriyetin sonsuza kadar yaşamasını istiyorsak, 29 Ekim'e gerekli önem ve değer verilmelidir.
Bizde işler kaplumbağa hızı ile yürüdüğünden bir yıl önceden önerdim ki,
gelecek yıla kadar CUMHURİYET HAFTASI etkinlikleri ancak düzenlenebilir.
|