Gazeteci arkadaşım Sema Manduz Facebook’da bir yazı paylaşmış.
Çok kez okunması ve üzerinde düşünülmesi gereken bir yazı olduğu için gündemde kalmasını istedim. Önce Sema Manduz’un yazdıklarını okuyalım.:
Kripto FETÖ'cüler nasıl tespit ediliyor?
Darbe girişimine katılanların ve destek verenlerin ifadelerinde ismi geçenler.Kaynak: Kripto FETÖ'cüler nasıl tespit ediliyor?
Amaç gayet net: Tüm devlet kurumlarından ve stratejik özel sektör kurumlarından 17-25 Aralık darbe girişimini-MİT tırları olayını gördükten sonra hala FETÖ yapılanmasından kopmayan, hala bu yapıyla bağını devam ettiren ve 15 Temmuz darbe girişimine direkt veya dolaylı destek veren kim varsa bunları siyaset dahil o kurumlardan söküp atmak, suç işleyenleri de cezalandırmak.
O yapının kanunsuz ve haksız yollarla elde ettiği mal-mülk-makam ve mevki ne varsa ellerinden alıp millete geri vermek.Kaynak: Kripto FETÖ'cüler nasıl tespit ediliyor?
Madem tespit ediliyorsa bunlar aramızda halen dolaşan,çalışan,iş yapan,bizlerle konuşan,görüşen bir çok Kripto Fetöcü var..?
Bir büyük şehrimizin yöneticisi yöneticilik yaptığı kaysı ile ünlü şehrimizde FETÖ terör örgütü tarafından devşirilmiş olabilir mi?
Devşirildi ise halen temasları devam eden kripto Fetö'cüler den olabilir mi? diye söylenmekte?
Çağımızın firavunu uzun yıllardır Türkiye’de çok sağlam biçimde yapılanıyor.
15 Temmuz’dan sonra görüldü ki, sızmadığı devlet kurumu kalmamış.
Firavunun adamlarının yerleşmesine izin verenler hatta kolaylık sağlayanlar, televizyonlara çıkıyor ve sanki ormana kaçırıp zorla tecavüz edilmiş gariban tavrıyla konuşuyorlar.
Adamlar emniyet genel müdürlüğü, genel müdür yardımcılığı, istihbarat daire başkanlığı, genel kurmay başkanlığı yapmışlar ama firavunun devlete sızmasından haberleri olmadığını söylüyorlar.
En komik olanı da kendi birimlerinden hiç hiç haberleri yokmuş.
Cumhurbaşkanı her yerde konuşuyor.
Sinirinden çıldırıyor çünkü onun gördüğü tehlikeyi görmek istemeyen kadrolarla çalışıyor.
Erdoğan 17-25 Aralık 2013’de tehlikeyi görmüş ve çevresini uyarmıştı.
15 Temmuz gecesine kadar Erdoğan’ın tüm uyarıları boşa gitti.
Firavunun adamları her yanı kuşatmışlardı.
Erdoğan’ın olağanüstü refleksi ülkeyi felaketten kurtardı.
Nedir ki devlette yapılanmış firavuncuların temizlenmesinde titiz davranılmadı.
Erdoğan yine uyardı ve at izi it izine karışıyor, demek zorunda kaldı.
Oysa devlet bilinen anti firavunculardan destek alsaydı, Yüksel caddesinde kimse “işimi geri istiyorum” pankartı açamazdı.
Erdoğan Yüksel caddesine gidip o insanları dinlerse büyük yanlıştan dönülür.
Kripto firavuncular için önlem alınmak isteniyorsa bun sağlam yolları var.
Ben varım diye ortaya atılmıyorum.
Adil Serdar Saçan, Zübeyir Kındıra, Saygı Öztürk, Hasan Hüseyin Memiş gibi konuyu derinlemesine bilenler ve Firavuna kesrin darbeyi vurma yollarını gösterecek kişiler var.
Geçen yıl 1700 emniyet müdürü emekliye zorlandı.
Bunlarda 400 tanesi kaşarlanmış firavuncu idi ama kalanı Firavuna karşı ve emniyet içinde bilgili birikimli ve uzman emniyet müdürleriydi.
Bunlar en kısa zamanda emniyete geri alınmalıdır.
Geri alınacak müdürlerden hem teknik olarak yararlanılır hem de firavunun kriptoları öğrenilir.
Sema Manduz üstü kapalı uyarmış, ben de yazdıklarının altını kazıdım.
İktidar firavun belasından kurtulmak istiyorsa yazdıklarımızı dikkate alsın.
Yani testi kırılmadan önlem alınsın..