Avrasya yüzyılın en önemli Türk projesidir.
Bunu fark eden Rusya Avrasya’nın ağırlık merkezini değiştirmek istemektedir.
İki Avrasya projesi vardır.
İlki Değerli dostum Prof. Dr Anıl Çeçen’in savunduğu ve benim de tam destek verdiğim Türk merkezli olanı, diğeri ise Aleksandr Dugin tarafından ısrarla kabul ettirilmeye çalışılan Rusya merkezli Avrasya.
Geçmişinde oldukça başarısız bir sosyalizm deneyimi bulunan Rusya günümüzde kapitalizmin ABD egemenliğine karşı versiyonu gibi hareket ediyor.
Rusya kapitalizmin ağalarınca oluşturulan KAPİTOKRASİ’nin bir elamanıdır.
Kapitokrasi, kapitalizmin insan yığınlarını istediği biçime sokabilmek için oyun hamuru kıvamına getirme yöntemidir.
Bu deyimi ilk bulan ve kullanan Prof. Dr. Anıl Çeçen’dir.
Başta Türkiye ve Kazakistan olmak üzere tüm Türk dünyası bu tuzağı aşmak zorundadır.
Bu bağlamda Kazakistan devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev Türk Cumhuriyetleri için de bir şanstır.
Nazarbayev son makalesinde çok önemli konulara değinmiştir.
‘Doğduğu yer’ adlı program bunlardan biridir. Bu programın anlamı, ülke ve vatanına vatanseverlik ruhunu arttırmaktır. Projenin ana hükümleri belirlenmiştir.
Bunlar: eğitim, çevre ve bayındırlık alanında ciddi bir yerel tarih çalışmalarının organize edilmesi, bölge tarihinin incelenmesi, yerel ölçekte kültürel objeler ile kültürel ve tarihi anıtların restorasyonudur. Yerel yetkililerin bu programa sistematik ve organize halde yaklaşmaları önemli olduğu Nazarbayev tarafından açıklanmıştır.
Milletin rekabet gücünü artırmak açısından önemli olan bir projenin adı da “Küreselleşen dünyada Modern Kazak Kültürü’dür”. Bu projenin sayesinde, Kazakistan hakkında, sadece petrol kaynakları ve büyük bir dış politika girişimleri ile değil aynı zamanda ülkenin kültürel başarıları aracılığıyla da bilgi sahibi edineceği Nursultan Nazarbayev tarafından belirtilmektedir. İlk olarak Kazak milli kültürünün BM’in altı dilinde seslenmesi gerekir. İkinci olarak, çağdaşlar tarafından oluşturulan ve oluşturmaya devam edilen modern kültür olmalıdır..
2017 yılı, kültür alanında Kazakistan’ın dünyaya göstermesi gerekenlerin saptanmasında belirleyici olmalıdır.
Bir başka proje de ‘Kazakistan’ın 100 yeni kişi’ adını taşımaktadır. Bu proje, toplumun dikkatini modernliğe, modern aydınların tarihine yönlendirmesi için tasarlanmıştır. Bu, bağımsız çeyrek yüzyıl içinde başarıya ulaşan farklı bölgelerden, farklı yaşlardan ve milliyetlerden 100 belirli kişinin öyküleri olacaktır.. İstatistiklere göre onların hayatları hakkında öykülerin daha inandırıcı olduğuna Nazarbayev inanmaktadır ve şöyle yazmaktadır:
“ Biz, hayata ciddi ve objektif görünümü için onları belgesel filmlerimizin kahramanları, örnek bir modeli haline getirmeliyiz. Bununla birlikte sadece milli değil, aynı zamanda ‘100 Yeni Kişi’ adlı bölgesel projeler oluşturulması da önemli ve gereklidir.
Devlet ve millet, statik bir yapı değil canlı gelişen bir organizmadır. Yaşamak için anlamlı bir adaptasyon kapasitesine sahip olmak gerektiğin, Nursultan Nazarbayev yazısının ana fikridir. “Zaman durmaz ve bu nedenle, modernizasyon da tarih gibi devam eden bir süreçtir. Yeni yüzyıllar arasındaki süreçte Kazakistan’ın, yenileme ve yeni fikirler sayesinde daha iyi bir geleceği inşa etmeye eşsiz ve tarihi şansı var” diye yazan Nazarbayev gençlere seslenmektedir. Yeni gerçeklikte, yenilenmeye doğru iç istek Kazak halkının gelişmesinin temel ilkelerden olduğuna inanmak gerekir..
Nursultan Nazarbayev’in en önemli saptaması ise şu cümlede biçimlenmiştir.:
“Hayatta kalabilmek için, değişmek gerekir. Kim bunu başaramazsa tarihin ağırlığı altında kalacak ve ezilerek yok olacaktır”
Nazarbayev’in projeleri sadece Kazakistan’ı değil, diğer Türk cumhuriyetleri ile birlikte Türkiye’yi de ilgilendirmektedir. Türk Avrasyası bu nedenle çok önemlidir ve vazgeçilmezdir.
|