Halk oylaması sonrasında nedense Kemal Kılıçdaroğlu çok eleştiriliyor.
İstifa etmesini isteyenler bile çıktı.
16 Nisan Halk oylamasına gidilen süreçten Kılıçdaroğlu en az hata ve hasar ile çıkmıştır.
Genel Başkan seçilmesinden bu yana en başarılı sonucu almıştır.
Eğer Yüksek Seçim Kurulu tam yemek pişmek üzereyken buzlu suyu dökmeseydi AKP iktidarı ve Erdoğan saltanatı sona ermişti.
Toplam HAYIR oylarının hepsini CHP ve Kılıçdaroğlu almadı.
Böyle bir iddiaları da bulunmuyor.
Ancak halk oylamasında HAYIR cephesinin lokomotiflik görevini çok iyi başardı.
DYP ile kurduğu ilişki ve HALK TV ekranlarını DYP liderine açtırması sonucu belirleyen etkenlerden biri oldu.
Kılıçdaroğlu oylama sürecinde kendisine yapılan saldırılara yanıt vermeyerek Erdoğan’ın en önemli kozunu elinden aldı.
Tüm seçimlerde Tayyip Erdoğan gündemi belirliyor ve karşısındakileri de tartışmanın içine çekerek başarılı oluyordu.
Bu kez hesabı tutmadı.
AKP kurmayları ve Erdoğan biliyor ki halk oylaması sonucu resmi olarak kazanılmış gibi görünse de aslında tam anlamıyla bir hezimettir.
YSK devreye girmeseydi Türkiye 2002 yılında başlayan bir karabasandan kurtulacaktı.
Adaletli bir yenilgi, adaletsiz bir yengiden her zaman daha iyidir.
Kemal Kılıçdaroğlu %49’ a çok yaklaşan bir oy oranının öncülüğünü yapmış ve başarılı olmuştur.
Bundan sonra yapılması gereken bu oy birikimini arttırarak seçimlere gitmektir.
1960 darbesinden beri CHP 27 Mayıs günahkarları arasında anılmıştır.
İsmet İnönü, Bülent Ecevit, Deniz Baykal üçlüsünden biri çıkıp da, 27 Mayıs darbesinin sadece Demokrat Parti iktidarına karşı değil aynı zamanda CHP ve Atatürk2e de karşı yapıldığını söyleyememiştir.
1957 seçiminde DP: % 47.87 oranında 4.497.811, CHP % 41.09 oranında 3.825.267
CMP % 7.13 oranında 604.087, HP %3.83 oranında 321.471 oy almışlar bu sonuca göre
DP 424 milletvekili çıkartırken, muhalefet toplam 186 milletvekili çıkarabilmiştir.
Oysa muhalefetin toplam oyu 4.750.825 olup iktidarı alan partiden fazladır.
Oya göre milletvekili çıkaran bir sistem de DP iktidar olamazdı.
1961 yılında yapılacak normal seçimde veya 1960 sonbaharındaki olası erken seçimde DP iktidarı CHP’ye bırakacaktı.
İsmet İnönü başkanlığında olası bir CHP iktidarı ABD ve batıyı tedirgin etmişti.
Tarihteki yeniçeri ayaklanmalarına benzeyen bir darbeyle hem denetimden çıkmaya başlayan DP, hem de ulusal Kurtuluş Savaşı kadrolarının ikinci adamının başında bulunduğu CHP saf dışı bırakıldı. Yani 27 Mayıs darbesi DP ve CHP’ye karşı yapıldı.
Ordu’nun siyasette yer almasıyla Balkan yenilgileri gelmişti.
Bunu çok yakından izleyen Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı sona erdikten sonra hem milletvekili hem de asker olanlardan bir seçim yapmalarını istedi.
Asker siyasetten arınmalıydı.
Arkadaşlarından bir kısmı asker olarak kaldı, çoğu ise istifa ederek siyasete devam ettiler.
İşte bu nedenle 27 Mayıs darbesi, Mustafa Kemal’in askerin siyasetten uzak kalma ilkesine karşı da yapılmıştır.
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin konumunu iyi belirler ve söylemlerine özen gösterirse, bunlara doğru seçim ittifaklarını da eklediğinde Türkiye yaşadığı karabasandan kurtulur.
Bu aşamada Kılıçdaroğlu’na çok büyük görevler düşüyor.
Kılıçdaroğlu’nun en büyük şansı ise devlet adamı sıkıntısı yaşanılan günümüzde İlhan Kesici’nin partisinde bulunmasıdır.
Bu konuyu da başka yazımda açıklayacağım.
|