Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29912593
Bugün Ziyaretçi :  3575
Aktif Ziyaretçiler :  3575

ANAYASA İLE BATMAK
 
Toplumlar canlı bir hücre arasında fark yoktur.
İkisi de canlıdır, ikisi de zaman içinde gelişir.
İkisi de çoğalır ve genişler.
İkisi de içinde yeniden yaratmaya ilişkin şifreleri taşır.
Yasalar ise toplum düzenini sağlamak için yine toplum tarafından konulan kurallardır.
Önceleri halkın meydanlarda toplanarak koyduğu bu kurallar, artan nüfus, gelişen kentleşeme ile birlikte seçilmişler tarafından düzenlenmeye başlandı.
İşte bu noktada yasalar toplum yaşamından koptular..
Çabuk eskimeye, gereksinmelere yetmemeye başladılar..
Halkın belli günlerde meydanlarda toplanarak koyduğu kurallardaki gerçekçilik ve canlılık yok oldu.
Artık statiko çağı ve tutuculuk egemendi.
Yasalar da üst yapının ürünleri olmaya başladı.
Nedir ki, üst yapı tarafından düzenlenseler de yasalarda  belli gelişme, değişim ve uyum bulunduğunu izleme olanağı vardır.
Bazı toplumlarda ise yasalar ileriye değil geriye  doğru bir değişim bozukluğu gösterir.
Türkiye’de bu en yaşamsal kurum olan anayasada görülebilir.
Türkiye Cumhuriyeti 1921 Anayasa’sı ile kurulmuş, 1924 ile kuruluşunu ve gelişimin tamamlamış,
  1961 Anayasa’sı ile millet egemenliği tokatlanmış, 1982 Anayasa’sı ile orta çağa geri dönülmüştür.
Oysa anayasacılık hareketleri 18.yüzyılda başlamıştır.
Anayasacılık hareketlerinden amaç:
“Devletin yönetim düzenini, yurttaşların hak ve özgürlüklerini yazılı belgelerle saptamaktır.”
Ne var ki, Islahat fermanları gibi bizdeki anayasacılık da yüzeyseldir.
Modern anlamıyla ilk anayasa 1876 tarihli Kanun-u Esasi’dir.
1924 Anayasa’sı ile bu anayasa aşılmış ve millet egemenliği  ön plana çıkarılmışken,
1960 darbesinin mimarları  1961 anayasasına  “ çatışma esaslarını” ustaca yerleştirmişlerdir.
Çok ilginçtir ama Türkiye’nin toplumsal yapısına en uygun olanı 1924 anayasasıdır.                                                                                                                                         
Anayasa hocalarının en önemlilerinden biri olan  Tahsin Bekir Balta, yeni anayasa düzenlenmesine
 karşı çıkmış ve 1924 metni üzerinde değişiklikle yetinilmesini önermiştir..
20 Ocak 1921 tarihli anayasa, o günkü adıyla Teşkilatı Esasiye Kanunu ihtilalci bir içeriğe sahiptir.
1961 Anayasa’sı millet iradesinden korkan bir zihniyetin yapıtıdır.
1982 Anayasa’sı ise hukuk tekniği ve içeriği olarak tam bir ilkellik örneğidir.
Bu durum, TBMM’nin kendi özgür iradesi ile her türlü baskıdan uzak, çağdaş anayasa tanımına uyan, kısa öz fakat tüm gereksinmeleri en genel anlamda karşılayan yeni bir anayasa yapma zorunluluğunu ortaya çıkarmaktadır.
TBMM üyeleri bu gereği anlamamakta direniyor demek de haksızlık olur çünkü meclisteki milletvekillerinin büyük çoğunluğu milleti temsil etmiyorlar.
Her genel seçimde parti başkanlarının hazırladığı liste onaya sunuluyor.
Halk oy vermeye gittiğinde kimi seçtiğini bilmiyor.
Geçen haftanın başında her zaman durduğum yer olan  Yüksel Caddesi’nin Atatürk Bulvarına açılan yerinde 100 kişiye Ankara Milletvekillerinden birinin adını sordum.
Sonra yanıt listesine baktım ve tek doğru ad bulunmadığını gördüm.
Arada ön seçim yapanlar da var ama o seçimlerin nasıl bir hokkabazlık olduğunu yakından bilenlerdenim.
Böyle bir sistemle seçilen  meclisten sağlıklı bir anayasa beklenmez.
Genel  Başkanları ne derse onu yaparlar.
Recep Tayyip Erdoğan’ın diktatörlüğe  gitmekle suçlayanlar, tam bir parti başkanı diktatörlüğü içeren Siyasi Partiler Yasası ile ilgili tek değişiklik önermemişledir.
Tamamı  demokrasi kültüründen yoksun parti başkanlarının bu ülkeye hukuk ve demokrasi getireceğini düşünmek  hayal bile olamayacak kadar zavallılıktır.
16 Nisan’daki halk oylaması  toplumun oyalanması için önlerine atılan renkli bir oyuncaktır.
Evet diyenler de, hayır diyenler de gerçekte  ne için oy verdiklerini bilmeden sandık başına gittiler.
Erdoğan’ı sevenler, hatta tapanlarla onu sevmeyen ve nefret edenler  arasında oylama yapıldı.
Şu çok ateşli evet’çiler var ya, Erdoğan başkan seçilmezse   kafalarını duvardan duvara vuracaklar ama şemsiye girdiği yerde açılmış olacak.
Türkiye’nin ciddi, çağdaş, medeni, laik bir anayasaya çok büyük gereksinimi var.
Yamalı bohçaya dönen anayasayla  ülke yönetilemez.
 
 

 

Ekleyen:  Orhan SELEN
Tarih:  7.5.2017
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Orhan SELEN Yazıları
UNUTKANLIK SALGINIOrhan SELEN [ 17.9.2021 Devamı
ACI BİR UYARIOrhan SELEN [ 1.8.2021 Devamı
MODERN ANKARA NEREDE? Orhan SELEN [ 5.6.2021 Devamı
TÜRKİYE TARIMINA İHANETOrhan SELEN [ 1.5.2021 Devamı
23 NİSAN BAYRAM MI?Orhan SELEN [ 24.4.2021 Devamı
TARİHE YAN BAKMAKOrhan SELEN [ 17.4.2021 Devamı
TARİHE YAN BAKMAKOrhan SELEN [ 13.4.2021 Devamı
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ KOMEDİSİOrhan SELEN [ 25.3.2021 Devamı
ANDIMIZ İLE OYNAMAKOrhan SELEN [ 22.3.2021 Devamı
ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ Orhan SELEN [ 18.3.2021 Devamı
BEN NAKİLCİYİM… Orhan SELEN [ 21.2.2021 Devamı
MATRAK ENFLASYONOrhan SELEN [ 9.2.2021 Devamı
MUHSİN AKIL VE AKİL GAZETEOrhan SELEN [ 29.1.2021 Devamı
TÜRKİYE TARIMINA İHANET Orhan SELEN [ 23.1.2021 Devamı
GAZETECİLİK NE DURUMDOrhan SELEN [ 18.1.2021 Devamı
ASALAK ANARŞİSTLER Orhan SELEN [ 4.1.2021 Devamı
2020 GERİDE KALIYOROrhan SELEN [ 29.12.2020 Devamı
Kara çarşafı kim yasakladı?Orhan SELEN [ 17.10.2020 Devamı
ATATÜRK GERÇEĞİ NEDİR?Orhan SELEN [ 23.8.2020 Devamı
HAYATTAN ÖZETLEROrhan SELEN [ 22.8.2020 Devamı
BOŞ MEZARA ADAKOrhan SELEN [ 8.8.2020 Devamı
SURİYELİLERİN ÖZLÜK HAKLARIOrhan SELEN [ 3.8.2020 Devamı
Neler oluyor hayattaOrhan SELEN [ 3.8.2020 Devamı
YENİLİK PARTİSİ KURULDUOrhan SELEN [ 29.7.2020 Devamı
KADINLARA ŞİDDET ARTIYOROrhan SELEN [ 25.7.2020 Devamı
GÖRME ENGELLİLERİN MANTIĞIOrhan SELEN [ 20.6.2020 Devamı
MÜSLÜMANLIK NEDİR?Orhan SELEN [ 22.5.2020 Devamı
Korona ÇeşitlemesiOrhan SELEN [ 9.5.2020 Devamı
OLMAYAN DEMOKRASİ KAVGASIOrhan SELEN [ 27.4.2020 Devamı
Yaşlananlara duyurumdurOrhan SELEN [ 14.4.2020 Devamı
Ankara’nın kent bilinciOrhan SELEN [ 9.4.2020 Devamı
KİTAP ÜZERİNE SÖYLENENLEROrhan SELEN [ 16.3.2020 Devamı
DefneyaprağıOrhan SELEN [ 25.2.2020 Devamı
LİMONOrhan SELEN [ 24.2.2020 Devamı
ATATÜRK’E NASIL SAHİP ÇIKILIR?Orhan SELEN [ 12.1.2020 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam