Üzerinde yaşadığımız coğrafya tam anlamıyla kitap fakiridir.
Sanılır ki, son 100 yılda kitaba ilgi duyulmuyor.
Aslında hiç de öyle değil.
Anadolu’nun yer üstü ve yer altı zenginliklerinin bolluğuna karşın gelişememesi kitapsızlığın bir sonucudur.
“Hem okudum hem de yazdım
Yalan dünya senden bezdim “ diye bir türkü var ya, işte onun bu coğrafyadan çıktığına kuşkuluyum.
Bu coğrafyadan çıkacak türkü ancak: “ Ne okudum ne de yazdım” diye başlar.
Bir toplumda okuyanların olması için önce yazanların bulunması gerekir.
Bunun tersi de doğru olabilir.
Niccolo Machiavelli’nin Prens adlı kitabı 1513’de yayımlandı
Cervantes’in çok bilinen romanı Don Kişot 1605’de yayımlandı.
Shakespeare’nin yazdığı Hamlet 1601’de sahneye kondu
Bu liste çok uzar ama burada keseceğim
Şemsettin Sami’nin yazdığı ilkTürk romanı “Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat” 1875’de basılmıştır
Arada 300 yıllık bir gecikme vardır.
Cumhuriyetle birlikte bazı kitap yaygınlaştırma çalışmaları yapıldıysa da, kargadan başka kuş uydurulmuş sözde din kitaplarından başka kitap tanımayan hain sürüsü toplumun kitapla buluşmaması için her çabayı harcamıştır.
Bir ara ülkemizde yasaklanmış kitap sayısı 20 binleri geçmişti.
Bir topluma bundan daha büyük alçaklık ve namussuzluk yapılamaz.
Fakat yapıldı. Devlet de kitapsızlaşma konusunda üzerine düşeni esirgemedi.
İktidardan kimler gelip geçti ama kitaptan KDV kaldırmayı düşünen çıkmadı.
Sonra da bazı kuruluşlar anket yapıyorlar.
İşte neden az okuyoruz anketinin sonuçları:
1-Kitap okuma alışkanlılığının olmaması:% 50,2
2-Yeterince zaman bulunamaması:% 16,6
3-Boş zamanlarında yoğun olması:% 10,6
4-TV, video ve sinemanın tercih edilmesi:% 10,5
5-Kitap fiyatlarının yüksek olması:% 4,6
6-Dersleri sebebiyle okuyamama:% 3,4
7-Diğer sebepler:% 1,9
8-Cevap yok:% 2,27
Bunların içinde bir madde var ki, akıllara zarar niteliğinde.
“Boş zamanlarında yoğun olması”
Bu yanıt nasıl bir sorunun karşılığıdır bilemedim ama aptallık oskarı verilse ilk sırayı alır.
Boş zamanlar boştur. Adı boş zaman çünkü.İnsan boş zamanda nasıl yoğun olur.
Eğer yoğun ise boş değildir ki..
Bu 8 yanıttan çıkan sonuca göre insanlar diyorlar ki:
“ Kafamızı doldurmak istemiyoruz boş kalmasından mutluyuz”
Sonra da bir bakıyoruz ki demokrasi isteniyor.
Boş kafalı insanların demokrasi ile ne işi olabilir?
Kitapsızlığın bu kadar yoğun olduğu yere demokrasi neden gelsin?
AKP 15 yıldır iktidarda.Halkın kitap okuması için bir girişimde bulunulduğunu duyan var mı?
Son halk oylamasında 49 milyon 799 bin kişi oy kullandı.
Evet veya hayır diye oy verdiler.
kaç tanesi yapılan anayasa değişikliğini okudu da oy kullandı.
Bu ülkede büyük çoğunluğun yönetimden yakınma hakkı yoktur.
|