Okullar tatile girdi.
Bir yerlerde yazlığı veya parası olan aileler deniz kıyılarına koşacaklar.
Köy kökenliler çocuklarını köylerine yollayacaklar.
Türkiye’de öğretim ve eğitim yerlerde sürünüyor ama yine de dinlenmek çocukların hakkıdır.
Bu yaşlarda yorulmadan dinlenerek geleceğe yatırım yapıyorlar.
İki yıl milletvekilliği yaptıktan sonra 40 yıl milletvekilliği emekli maaşı almak için el kaldıranlar işte bu yorulmadan dinlenen nesillerden çıktı.
Okul tatilinden sonra bazı aileler de çocuklarını Kuran kurslarına yolluyorlar.
Bu kurslar yatılı ve gündüz olmak üzere ikiye ayrılıyor.
Gündüz kursları için denecek bir şey yok da yatılı kurslar biraz mide bulandırıyor.
Başkalarını bilmem en azından ben rahatsız oluyorum.
Fırsat budur diyerek kimse sazanlık yapmasın. Rahatsız olduğum Kuran kursları değildir.
Her Müslüman Kuran’ı okumalı, anlamalı ve bilmeli.
Kuran okunup anlaşılmadan Müslüman olunmaz. Müslümanmış gibi görüntü verilir.
Devletin açtığı Kuran Kurslarında bile küçük kız ve erkek çocuklara tecavüz edildiğini medyadan izliyoruz.
Ailelerin çoğu para verilerek veya tehditle susturularak davacı olmaları engelleniyor.
Özel okul ve kurslarda da aynı rezillik sık sık yaşanıyor.
Bu yıl bazı ailelerin çocuklarını yatılı Kuran kurslarına yollayacağını duydum.
Üstelik bu kurslar çeşitli cemaatler tarafından organize ediliyor.
7 ile 15 yaş arasındaki kız ve erkek çocuklar bu yatılı kurslarda Kuran öğrenecekler.
Fethullah Gülen denilen firavundan ders alınmamış ki cemaatlerin her çeşit çalışmalarına göz yumuluyor.
Öncelikle Kuran kursunda hocalık yapılacak kişilerin nitelikleri bu işe yeterli midir?
Yeterli Kuran bilgileri, Türkçe açıklama yapabilecek birikimleri ve öğretme yetenekleri bulunuyor mu?
Bu özellikler de yetmez.. Kimdir bu adamlar?
Sapık mı, psikopat mı, manyak mı, akıl hastası mı, uyuşturucu bağımlısı mı, sübyancı mı, oğlancı mı, sahtekar mı? Bunların araştırılması yapılmalı.
Çocuklar kurslara gidecekler ve gece de orada kalacaklar.
Öyle aileler var ki, çocuklarına birkaç kez tecavüz edilse bile önemli değil, yeter ki Kuran öğrensin, diye düşünüyor ve bunu da büyük bir utanmazlıkla söylüyorlar.
Devlet diğer masum aileler ile birlikte tüm çocukları korumak ve kollamak zorundadır.
Cemaatler bu ülkenin geleceği için çok büyük tehlikedir.
Yıllarca her yanını yaladıkları firavuna gösterilen hoşgörü ve kolaylıklar sonunda 249 masum vatandaş öldü. Kandırılarak, aldatılarak veya emir komuta zincirinin kurbanı olarak isyana katılanlardan kaç kişinin öldüğü açıklanmıyor. Sanki onlar insan değiller.
Cemaate yüz vermenin sonucunu 15 Temmuz gecesi yaşadık.
Bu yaşanlardan ders alınmazsa tekrarının bedeli çok daha ağır olur.
Öncelikle cemaat çalışmaları denetim altına alınmalı ve bunların kendi başlarına gündüz veya yatılı Kuran kursu düzenlemelerine izin verilmemelidir.
100 bin cami var.
Bu kurslar camilerde devletin resmi görevlilerince düzenlensin.
İnançsız insan olmamalıdır. Her Müslüman Kuran’ı bilmelidir.
Çocukları cemaatlerin ve bunların görev vereceği ne oldukları belirsiz kişilerin eline teslim etmenin vebali çok büyüktür.
Bu uyarımdan sonra her taciz ve tecavüz haberinin sorumlusu devlet olacaktır.
|