15 Temmuz isyanı üzerine bir yıldır herkes konuşuyor.
Türkiye’deki yasal bir siyasal partiye girip de belediye meclis üyesi olmaktan korkanlar isyan konusunda tezler üretiyorlar.
Hele bir öküz takımı var ki, kin gözlerini perdelemiş akılları felç olmuş Erdoğan’ı suçlayıp isyanı onun çıkarttığını söylüyorlar.. Türkiye direkten döndü.
İsyancılar başarılı olsaydı şu ana kadar en az 100 bin kişi öldürülmüştü.
İsyancıların cebinde kurşuna dizileceklerin listesi yok diyenler yalan söylüyor.
İnsanların üzerine tankları sürüp parçalayanlar, halkın üzerine kurşun yağdıranlar, 2 saat içinde 250 kişiyi öldürenler kan içerek yaşadıklarını yeterince kanıtladılar.
Kim ne derse desin, LOZAN'ı hala tanımayan küresel eşkıya ABD ile yatağa girenlerin ağlama, zırlama hakkı yoktur.
Kim ağlıyor, zırlıyor ama yatağından çıkmıyorsa ona MART KEDİSİ gözü ile bakmak gerekir. Yani hem icraat yapan hem de zır zır miyavlayan...
CHESTER PLANI bile bu denyoların ne olduğunu ortaya koymamışsa, kimse bundan ders çıkarmamışsa ne demek gerekir bilinemez..
ABD Lozan’ı neden tanımamıştır.? Bunu bilen kaç kişi var.?
Atatürk’ün bu aşağılık planı yırtıp attığını bilirler ama onayladığını iddia ederek şerefsizliklerini katmerli hale getirirler.
1945’den günümüze tüm çabalar Türkiye’yi bir lokmada yutulacak kıvama getirmekti.
Önce gençliği siyasetin dışına iterek ve yurtseverliğini törpüleyerek saf dışı bıraktılar.
Bu işi yaparken de silahlı kuvvetleri kullandılar.
İSYAN'ın bir numaralı hedefi DEVLETİ ELE GEÇİRMEK değil, TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ'nin onurunu ve saygınlığını yerle bir etmekti ama bu pek anlaşılmadı.
İsyan sonrası ortaya çıkan rakamlar ve bir o kadar da KRİPTOLAR dikkate alındığında zaten DEVLET onlarda ama onlar için TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ'nin direnci,onuru ve saygınlığı en büyük engel...İşte bu engeli sıfırlamak istiyorlar.
Türkiye bir yıldır tam bir kargaşa yaşıyor. Cumhurbaşkanı bunu “at izi it izine karışıyor” diye açıklamıştı..15 Temmuzdan sonra at kılığına girmiş itler kişnemeye çalışıyor ama öylesine yanlışlar yapıyorlar ki havlama ile kişneme arasındaki farkı anlayanlar isyan ediyor.
Geçen yıl Cumhurbaşkanı, Başbakan ve İçişleri Bakanının dikkatini çeken bir yazım çıkmıştı. Bazı hatalardan dönüldü ama mağdur sayısı hızla artıyor.
Burada mağdur derken, firavun örgütünde oldukları ve isyana doğrudan ya da dolaylı destek verdikleri için ,işten atılanlardan, tutuklananlardan söz etmiyorum.
Kendilerini gizleyen firavun köstebeklerinin yanlış bilgiler vererek harcadıkları insanlara dikkati çekmek istiyorum.Gerek orduda gerekse emniyette çok sayıda insan mağdur edildi.
Firavun’un adını bilmeyenler işsiz ve aç bırakıldı.
Neden 1990’dan sonra genel kurmay başkanlığı ve emniyet genel müdürlüğü yapanlardan hesap sorulmuyor.?Neden, zavallı bir kukladan başka bir özelliği olmayan Fethullah Gülen’in iplerini elinde tutan esas oğlan araştırılmıyor?
Bilgi sahibi olmadıkları halde televizyonlarda boy gösterip fikir yürütenler neden, 15 Temmuz isyanının başarısızlık üzerine kurgulandığını tartışmıyorlar?
15 Temmuz bir uyarı hareketidir. Başarılı olamayacağı baştan belliydi ama bir güç gösterisi yapılması gerekiyordu.
Aydın olmanın sorumluluğu vardır.
Bu sorumluluk gereği, Erdoğan ile kavganın, ona hakaret etmenin, saçma suçlamalarda bulunmanın anlamı yoktur.
Devlet batsın ama Erdoğan gitsin mantığı vatana ihanetin tam kendisidir.
Birlikten söz edenler ya birliğin anlamını bilmiyorlar ya da gönüllü hainlik peşindeler.
Bu arada yazılarımız ve mağdurların mektupları Cumhurbaşkanına ulaştırılmıyor.
başkalarını bilmem ama ben yazdıklarımı dosya halinde yanımda tutuyorum. İlk karşılaşmamızda
kendisine sunacağım. Sonrasını Erdoğan’ı aldatanlar düşünsün.
|