Liseleri bitirenler mesleklerini seçmek için üniversite veya yüksek okullara giderler.
Mühendislik fakültelerine gidenler, inşaat, kimya, jeoloji, endüstri, ziraat,
elektrik, makine, elektronik, gıda mühendisi olurlar.
Bunların diplomaları Sanayi Bakanlığı tarafından onaylanmaz.
Hukuk Fakültelerini bitirenler savcı, yargıç, hukuk danışmanı, avukat olurlar.
Bunların diplomalarını Adalet Bakanlığı onaylamaz.
Siyasal Bilgiler Fakültelerini bitirenler kaymakam, dış işleri meslek memuru,
maliyeci, idareci, gazeteci olurlar.
Bunların diplomalarını İç İşleri Bakanlığı onaylamaz.
İktisat ve İşletme Fakültelerini bitirenler muhasebeci, mali müşavir,
bankacı, işletmeci olurlar.
Bunların diplomalarını Ticaret Bakanlığı onaylamaz.
Öğretmen yetiştiren okulları bitirenler öğretmen olurlar.
Bunların diplomalarını Milli Eğitim Bakanlığı onaylamaz.
Eczacılık Fakültelerini bitirenler eczacı,
Diş Hekimliği Fakültelerini bitirenler diş hekimi olurlar.
Bunların diplomalarını Sağlık Bakanlığı onaylamaz.
Veteriner Fakültelerini bitirenler veteriner olurlar.
Bunların diplomalarını Tarım Bakanlığı onaylamaz.
Tüm bu mesleklere girenler ister kamuda görev yaparlar, ister özel sektörde.
İstedikleri zaman, istedikleri yerde, istedikleri gibi çalışırlar.
Kamuda çalışanlar kamu düzenine uyarlar.
Özel sektörde çalışanlar bulundukları düzene uyum sağlarlar.
Hukuk Fakültesini bitiren savcı veya yargıç olursa atandığı yere gider çalışır.
Avukatlığı seçerse dilediği yerde iş yerini açar.
Diplomasını ve avukatlık belgesini duvara asarak çalışmaya başlar.
Devlet avukatlara :
“ Benim gösterdiğim yerde şu kadar süre avukatlık yapmak zorundasın “diyemez.
Yukarıda yazılan meslek sahiplerine de böyle bir zorlama yapamaz ve diplomalarını
almalarına da engel olamaz.
Tıp Fakültesini bitirenlere gelince durum değişir.
En uzun ve en zorlu eğitimi gören doktorlar, kapıkulu gibi görülür.
Diplomaları verilmez.Verileceği zaman, Sağlık Bakanlığınca onaylanır.
Sağlık Bakanlığının onaylaması için tabiplerin “zorunlu hizmet” adı verilen
zulüm çarkından geçmeleri gerekir.
Hem de bir kere değil.
Okulu bitirdiklerinde adları Sağlık Bakanlığına bildirilir.
Pratisyen kalırlarsa zorunlu hizmete giderler.
Uzmanlık sınavını kazanırlarsa zorunlu hizmete gitmezler.
Uzmanlığı bitirdikten sonra 2 katı zorunlu hizmet yaparlar.
Eğer alt uzmanlık yaparlarsa bir de onun için zorunlu hizmet yüklenirler.
Doktorlar da yolunu bulduklarında yurt dışına kaçarlar.
Kendi ülkelerinde devletin “KÖLE” olarak gördüğü genç doktorların bu
kaçışlarını kimse kınayamaz.
Bazı bölgelerde doktor açığı varsa, bu açığı zorbalıkla kapatmaya çalışmak
hukukla bağdaşmaz.
Kapısını zorladığımız Avrupa Birliğinde böyle hukuk dışı ve insan onurunu
yaralayıcı bir uygulama yoktur.
Yakında AB dayatır ve zorunlu hizmet saçmalığı sona erer.
AB Türkiye masası Türkiye’de çıkan tüm gazeteleri izler.
Bu güne kadar haberleri olmadıysa, ben durumu bildiriyorum.
Doktorların zorunlu hizmete yollanmaları AB kriterlerine ve hukukuna aykırıdır.