Türkiye’de halk dünyadan olduğu kadar kendi çevresinden de kopuk yaşıyor.
Sokağa çıkıp halka şu soruyu yönetsek ne yanıt alırız?
Kıbrıs’ta kaç devlet var? Başkasından bekleyene kadar ben bu sorgulamayı yaptım.
Ankara’da Yüksel Caddesinin Atatürk Bulvarı girişinde durdum ve 50 kişiye sordum.
Tümü iki devlet olduğunu söylediler. KKTC ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi.
Bizim dışımızda tüm dünya Güney Kıbrıs’ı “KIBRIS CUMHURİYETİ” olarak tanıyor.
Yarım yüzyıldan fazla kapısında beklediğimiz Avrupa Birliği Kıbrıs Cumhuriyetini tam üye olarak alınca Rum Kesiminin durumu netleşti.
Rum Kesimi AB üyesi yapıldığı gün Türkiye AB baş vurusunu geri çekebilseydi durum çok değişirdi.
Fakat bunu yapabilecek devlet adamı olmadığı için AB kapısında beklemeye devam ediyoruz.
Türkiye’nin bütçe açığından daha büyük açığı devlet adamı eksikliğidir.
Dönelim konumuza.
Konuştuğum yurttaşların dışında ancak yüz binde bir kişinin farkında olduğu durumu, daha çok kişinin bilmesi için yazmayı yurtseverlik olarak görüyorum.
Kıbrıs’ta üç devlet vardır. KKTC, GKRK ve İNGİLTERE….
İngiltere üsleri yoluyla Kıbrıs'ta sadece garantör değil "egemen" devlet statüsündedir.
Toplamda Ada'nın yüzde 2.76'lık bölümünü oluşturan Ağrotur (Akrotiri) ve Dikelya'daki üsler, "egemen İngiliz üsleri" statüsüne sahip ve İngiliz hukukunun geçerli olduğu İngiliz toprağı sayılmaktadır.
Yaklaşık 254 kilometrekarelik alana yayılan iki üste yaklaşık 3 bin İngiliz askerinin görev yaptığı ve bu rakamın bazen de arttığı biliniyor.
Kıbrıs'ın güneyinin Kıbrıs Cumhuriyeti'ni temsilen 2004 yılında AB üyesi olmasıyla Kıbrıs ve İngiltere arasında AB müktesebat hukukunu dışarıda bırakan ve İngiltere'nin üslerdeki egemenlik hakkını teyit eden yeni bir anlaşma yapılmıştır.
Kıbrıs'taki "egemen" İngiliz üsleri İngiltere ve NATO müttefiklerince Irak'taki iki savaş, Süveyş, Libya ve Suriye'deki askeri operasyonlarda da kullanılmıştır.
İngiltere'nin Ada'daki çıkarlarını kendisinin ya da Kıbrıs'ın AB üyesi olup olmadığına endekslemediğini ve stratejik planları açısından önümüzdeki 50-100 yıllık stratejik planlar içinde değerlendiriliyor
Cebelitarık Boğazı'ndan Süveyş Kanalı'na İngiliz varlığının Akdeniz'deki stratejik konumlanmasında, bu bölgesel ve küresel çıkarlar içerisinde Kıbrıs da bir karakol, bir lojistik destek ve dinleme istasyonu olarak işlev görmektedir.
Kıbrıs'ın güneyinde, Limasol yakınındaki Ağrotur (Akrotiri) Üssü, IŞİD'le mücadelede Irak ve Suriye'ye yapılan uçuşların kalkış noktasını oluşturdu.
İngiltere'nin Ortadoğu'nun yanı sıra Asya'daki askeri misyonlarının da başlangıç noktası Kıbrıs'taki üslerdir.
Askeri uzmanların tahminlerine göre İngiltere Kıbrıs'taki üslerindeki tesisler yoluyla Afganistan'a kadar uzanan dinleme çalışmalarını yürütüyor.
İngiltere'nin eski dışişleri bakanlarından Jack Straw Independent gazetesinde 1 Ekim'de yayımlanan makalesinde Kıbrıs'ta iki toplum temelinde tek bir devlet kurulması için yapılan görüşmeleri "maskaralık" olarak nitelendirdi ve sorununun çözümünün bölünmeden geçtiğini yazdı.
50 yıldır birleşemeyen ve birleşmesi de olanaksız olduğu bilinen iki toplumu bu amaç için masaya oturtarak bol bol havanda su dövdürmek gerçekten de bana göre de maskaralıktır.
Elimizdeki bilgiler sadece bu İngiliz üslerindeki asker sayısı ile sınırlıdır.
Onu da tam olarak kimse bilmiyor sadece tahmin yapılabiliyor.
Askeri malzeme, uçak, savaş araçları konusunda ise hiç bilgi bulunmuyor.
Ancak bu üslerin erişme bölgeleri göz önüne alındığında, üslerde çok büyük bir savaş gücünün bulunduğu tahmin edilebiliyor.
Şimdi sıra asıl can alıcı soruda:
Dikelya ve Agratur İngiliz üsleri oradayken Türkiye Kıbrıs’a nasıl çıkarma yapabildi?
Var mı yanıtı olan? Eh… birkaç gün içinde onu da anlatacağız..
Maraş bölgesinin oturuma açılmama nedeni de bu İngiliz üsleri olabilir mi?
|