Üzerinde yaşadığımız coğrafyadan ve Avrupa’dan iki değerli bilim adamını
yorumsuz olarak yazıyorum. Yorumu okurlarımıza bırakıyorum
Önce Takiyüddin Efendi:
1521 yılında Şam’da doğdu. Eğitiminden sonra Tennis kadılığına atandı. Kadılığı sırasında yaptığı gözlemler ile ün kazandı.1571’de Mustafa Çelebi’nin ölümünden sonra II.Selim tarafından saray müneccimbaşılığına atandı.
1574 yılında Galata Kulesi'nde gözlem çalışmalarına başlamıştır.
Hoca Sadettin ve Sokollu Mehmet Paşa'nın desteği ve padişah III.Murat’ın ermanıyla 1577 yılında Tophane sırtlarında Takîyüddîn’in yönetimi altında bir gözlemevi (rasathane) kurulmuştur.
Ekliptik ile ekvator arasındaki 23° 27' lik açıyı, 1 dakika 40 saniye farkla 23° 28' 40" şeklinde bularak o tarihte ilk defa gerçeğe en yakın ve doğru dereceyi hesaplamıştır.
Takiyüddin’e ait el yazmalarının bir bölümü Boğaziçi Üniversitesi,Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nde bulunmaktadır.
Enstitü’nün UNESCO’yla (Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Organizasyonu) birlikte yürüttüğü "Memory of the World" projesi çerçevesinde, Takiyüddin’e ait el yazmalarının da içinde bulunduğu 821 Türkçe, 414 Arapça ve 102 Farsça, toplam 1337 eser mikrofilmleri çekilerek CD- Rom üzerinde kataloglanmaktadır.
Takiyüddin’in diğer eserleri başka kütüphanelerin raflarındadır.
Takiyüddin Efendi, zındıkların çabalarıyla çalışmaları nedeniyle kellesini
kaybedecek noktaya gelmiştir.
Devrin şeyhülislamı Kadızade Ahmed Şemseddin Efendi padişaha bir rapor sunmuş ve bu raporunda "gözlem yapmanın uğursuz, feleklerin esrar perdesini küstahça öğrenmeye cüret edenin akıbetinin meçhul olduğunu ve eğer bir memlekette “yıldız haritası” hazırlanacak olursa, o memleket mamur iken harap hale geleceğini ve devletin binalarının zelzele ile yıkılacağını" bildirmiştir.
Bunun üzerine Kaptan-ı Derya Kılıç Ali paşa'ya bir Hatt-ı Hümayun gönderilmiş; bunun sonucunda Kılıç Ali Paşa gözlemevini denizen top ateşiyle yıkmıştır.
Takiyüddin büyük olasılıkla , Hoca Saadettin Efendi sayesinde hayatını kurtarmıştır.
Ya Galileo Galilei:
(15 Şubat 1564 – 8 Ocak 1662) İtalyan fizikçi, matematikçi, gökbiklimci ve filozof.
Galileo hem yüzyıllardır hakim olan Aristoteles akımından, hem de Kutsal Kitaptan şüphe duyarak Orta Çağ’daki bilim anlayışında devrim yaratmıştır.
İtalya'nın Pisa kentinde dünyaya gelen Galileo, ilk önce tıp eğitimine başlamış, sonra ilgisi matematik ve felsefeye dönmüştür.
25 yaşında Matematik profesörü olan Galileo, genç yaşlarından itibaren hareket hakkında kendi başına deneyler yapmaya başlamıştır.
1609’da yapılmış basit bir teleskoptan ilham alarak daha üstün teleskoplar geliştirmiş ve uzay hakkında daha önce hiç yapılamamış gözlemler yapmıştır.
Galileo, kendisinden önce Copernicus’un öne sürdüğü “güneş merkezli evren” kuramını benimsemiş ve bu nedenle Vatikan arafından iki defa yargılanmıştır.
Kilise dünya merkezli bir evren anlayışını savunuyordu ve Copernicus teorisini dine aykırı buluyordu.
1614’te ilk mahkemesinde görüşlerini yayması ve öğretmesi yasaklanmış, 1632’de yazdığı bir kitap nedeniyle yargılanması sonucu ömür boyu ev hapsine mahkum edilmiştir.
Bu olaylar nedeniyle Galileo tarihte bilim ve din çatışmasının bir sembolü haline gelmiştir.
Takiyüddin Efendinin buluşlarını kendi toplumuzda bilen yokken, Galileo’u yu
bilmeyen yok gibidir.
Vatikan zındıkları yaptıklarının yanlışlığını görmüşlerdir.
Özür dilemenin bir fazilet olduğunu da anlamışlardır.
Batının bilimde gelişmesinin ardında Vatikan’nın aptallığını farketmesi yatmaktadır.
Coğrafyamızdaki zındıklar ise henüz zındık olduklarını fark etmemişlerdir.
Bilimin kaynağı Tanrıdır.
İnsan bilime sahip çıktıkça Tanrı’ya yaklaşır.
Bu bağlamda, Tanrı ile insan arasındaki en büyük engel dindir.
|