Deniz Baykal’ın bir kadınla özel görüntüleri ortaya çıktıktan sonra herkes bir yorum yaparken, Baykal açıklama yaptı.
Fethullah Gülen’den bir mesaj gelmiş.
Geçmiş olsun denilmesinin yanı sıra :
- Bu işi yapanlar bizim çocuklar değiller, biçiminde oldukça tuhaf bir cümle kullanılmış.
Açıklamayı Baykal’ın kendisi yaptığı için doğruluğu tartışılmaz.
Bu mesaj sorgulanmalıydı ama üzerinde durulmadı.
“Demek ki Gülen yaptırmamış” diye düşünülerek aklanma yolu seçildi.
- Bunu bizim çocuklar yapmadı” diyen Gülen’e:
- Sizin çocuklar hangilerini yaptılar ? diye sorulmadı.
Baykal’a da:
- Kimlere, hangi mesajı veriyorsun? Fethullah Gülen’i aklamak sana mı düştü? Diye sorulmadı.
Yollanan mesajın aslında bir “suç itirafı” olduğu yorumu yapılmadı.
Anayasa değişikliğinin halk oylaması yapılıp sonuçlar açılandıktan sonra Başbakan Erdoğan Deniz Baykal’ın yolunda yürüdü.
Okyanus ötesine teşekkürlerini yolladı.
Cumhuriyet hükümeti başbakanı’nın Türkiye’yi ele geçirme planlarını hayata geçirmek için çalıştığı bilinen bir cemaat liderine teşekkür mesajı yollaması da tuhaf karşılanmadı.
Son olarak da Hanefi Avcı’nın kitabı çıktı.
Kitabın “cemaat” bölümünde emniyet içindeki Fethullahçı yapılanma anlatılmış.
Fakat sadece bu kadarla yetinilmemiş.
Özel yetkili mahkemelerde, savcıların bazılarında, silahlı kuvvetler içinde, devlet kurumlarının bir kısmında Fethullahçıların örgütlendiği ve çok etkili oldukları yazılmış.
Kitaptaki “cemaat” bölümünün bütününe bakıldığında yerme ve kötülemeden çok “övgü” algılanıyor.
Deniz Baykal, Tayyip Erdoğan ve Hanefi Avcı ortak bir davranışla Fethullah Gülen’in gücünü kanıtlamak ister gibiler.
Hanefi Avcı Fethullahçıları öylesine anlatmış ki, Türkiye’nin kalan kısmına teslim olmaktan başka çare kalmıyor.
Çok açık biçimde bunu da vurguluyor:
“Cemaati kimse durduramaz ve denetleyemez.Bu işi yaparsa cemaatin kendisi yapar”
Şimdi iki ayrı sorum var:
Birincisi , Baykal, Erdoğan ve Hanefi Avcı’ya:
- Siz ne yapmaya çalışıyorsunuz?
İkincisi Fethullah Gülen beye:
- Henefi Avcı için “ Allah taksiratını affetsin” demişsiniz.
Bizim geleneğimizde bu söz ölenlerin arkasından söylenir.
Siz bunu “peşinat” olarak kullandığınıza göre, bu mesaj Hanefi Avcı’nın ölüm kararı olabilir mi?
Eğer böyleyse,sizin bu kadar güzel reklamınızı yapan, gücünüzü anlatan ve cemaatinizden korkulması gerektiğini açık biçimde anlatan birinin kellesini artık kontrolünüzden çıktığı anlaşılan adamlarınıza sunmak Müslümanlığınızın neresine sığacak?
Yanıt alırsam yayınlayacağım.
|