Tunus’ta patlayan fırtınanın çıkardığı toz orta doğuyu sarmaya başladı.
Tozlar savruldukça azalır ama bu kez toz fırtınası her gittiği yerde besleniyor.
Mısır’a uğramıştı, çıkan fırtınadan beslendi.
Libya yolculuğu daha da verimli geçti.
Bu öyle bir toz bulutu ki yönetimlerin karabasanı oluyor.
Libya’da işi bitince ne yana savrulacak?
İran’a diyenler var.
Suriye’ye diyenler var.
Cezayir’de her an her şey olabilir.
Nedir bu toz duman.?
Birden bire ne oldu da Ortadoğu halkları harekete geçtiler.
Çok bildiklerini sananlar “devrim” diye zırvalıyorlar.
Devrimlere hakaret ettiklerinin farkında değiller.
Mısır’da Hüsnü Mübarek gitti, silahlı kuvvetler geldi.
Entellektüel birikim var ama halka önderlik edecek cesarette lider çıkmıyor.
Libya’da entellektüel birikim de yok.
Libya’dan sonra sıranın nereye geleceğinden önemli bir soru var.
Neden 2011 bu kadar hareketli geçiyor?
Geçen yıl ABD Başkanı Obama kimsenin pek dikkat etmediği bir konuşmasında savunma harcamalarının 2011 yılında yarıya indirileceğini açıkladı.
Savunma diye sunduğunun içinde “saldırı da” var.
Üç yıl önce de bayan Clinton Ertuğrul Özkök’le yaptığı bir söyleşide :
“ ABD kovboyluğu bırakacak” demişti.
Batılı konuşmak için konuşmaz.
ABD ve AB ülkeleri yetkililerinin konuşmalarını değerlendiren, altını kazıyan bir masamız var mıdır?
Yoksa kayıtlara alıp arşive mi atıyorlar?
ABD’nin savunma harcamalarını kısması en çok İsrail’i etkiler.
Demek ki neymiş?
ABD savunma harcamalarını 2011’de yarıya indireceğine göre öncelikle İsrail’in güvenliği sağlanmalıymış.
Irak’da dersini alan ve 6000’e yakın askerini tabut içinde ülkesine götüren ABD yeni askeri serüvenlere girmeyi göze alamazdı.
Söz dinlememe olasılığı bulunan ülkelerdeki yönetimler yıkılarak sorun çözülmeye çalışılıyor.
Ortadoğu’daki kendiliğindenmiş görünen halk hareketleri devrime dönüşse birkaç gün içinde 6 ve 7. Filo ile ABD’nin en büyük uçak gemileri Akdeniz’de boy gösterirler.
Mübarek gider Baradey gelir ama devrim olamaz.
Ortadoğu’da yaşanan bir çoban değişikliğidir.
Eskiyen yüzlerin yenilenmesidir.
Devrim hayaldir.
Demokrasi rüyadır.
İnsan hakları uzaklarda bir yıldızdır.
Dünya değişiyor ama üzerinde yaşayan halkların istediği biçimi alamıyor.
Oyun hamuru gibi birilerinin elinde, onların istediği biçimi alıyor.
|