İnsan hayatına yön veren hikayeleri çok severim.
Northwestern Üniversitesi Kelllog Business School’da yaşanan gerçek bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum:
*
Profesör sınıfa girip, karşısında duran özenle seçilmiş öğrencilerine kısa bir süre baktıktan sonra, "Bu gün ZamanYönetimi konusunda deneyle karışık bir sınav yapacağız" dedi. Kürsüye yürüdü, kürsünün altından kocaman bir kavanoz çıkarttı. Arkadan, kürsünün altından bir düzine yumruk büyüklüğünde taş aldı ve taşları büyük bir dikkatle kavanozun içine yerleştirmeye başladı.
Kavanozun daha başka taş almayacağına emin olduktan sonra öğrencilerine döndü ve "Bu kavanoz doldu mu?" diye sordu. Öğrenciler hep bir ağızdan "Doldu" diye cevapladılar. Profesör "Öyle mi?" dedi ve kürsünün altına eğilerek bir kova mıcır çıkarttı. Mıcırı kavanozun ağzından yavaş yavaş döktü.Sonra kavanozu sallayarak mıcırın taşların arasına yerleşmesini sağladı.
Öğrencilerine dönerek bir kez daha “Bu kavanoz doldu mu” diye sordu
Bir öğrenci "Dolmadı herhâlde" diye cevap verdi. "Doğru" dedi profesör ve gene kürsünün altına eğilerek bir kova kum aldı ve yavaş yavaş tüm kum taneleri taşlarla mıcırların arasını doldurana kadar döktü. Tekrar öğrencilerine döndü ve “Bu kavanoz doldu mu “ diye sordu.
Tüm sınıftakiler bir ağızdan "Hayır" diye bağırdılar. "Güzel" dedi profesör ve kürsünün altına eğilerek bir sürahi su aldı ve kavanoz ağzına kadar doluncaya dek suyu boşalttı.
Sonra öğrencilerine dönerek "Bu deneyin amacı neydi?" diye sordu.
Uyanık bir öğrenci hemen "Zamanımız ne kadar dolu görünürse görünsün, daha ayırabileceğimiz kadarı mutlaka vardır" diye atladı.
"Hayır" dedi profesör, "bu deneyin esas anlatmak istediği "Eğer büyük taşları baştan yerleştirmezsen küçükler girdikten sonra büyükleri hiç bir zaman kavanozun içine koyamazsın" gerçeğidir".
Öğrenciler şaşkınlık içinde birbirlerine bakarken profesör devam etti:
"Nedir hayatınızdaki büyük taşlar?
Çocuklarınız, eşiniz, sevdikleriniz, arkadaşlarınız, eğitiminiz, hayâlleriniz, sağlığınız, bir eser yaratmak, başkalarına faydalı olmak, onlara bir şey öğretmek! Büyük taşlarınız belki bunlardan birisi, belki bir kaçı, belki HEPSİ.
Bu akşam uykuya yatmadan önce iyice düşünün ve sizin büyük taşlarınız hangileridir, iyi karar verin. Bilin ki, büyük taşlarınızı kavanoza ilk olarak yerleştirmezseniz hiç bir zaman bir daha koyamazsınız, o zaman da ne kendinize, ne de çalıştığınız kuruma, ne de ülkenize faydalı olursunuz.
Buda iyi bir iş adamı, gerçekte de iyi bir adam olamayacağınızı gösterir".
Profesör, ders bitmedigi hâlde konuşmadan, oturan öğrencileri sınıfta bırakarak, çıkıp gitti.
|