Dersim olayları başlangıçta AK Parti’ye iyi bir kaynakmış göründü ama tarih bilmezlik gelip kapıya dayanınca el yakmaya başladı.
Dersim’i kurcalamaktan amaç CHP ve İnönü üzerinden Atatürk’e saldırmaktı.
Tarihi iyi incelemeden ortaya atılmanın bedeli her zaman ağır olmuştur.
Dersim’i bombalama emrinin Başbakan İsmet İnönü tarafından verildiği yayılmak üzere hazırlanan plan tersine dönüverdi.
Bir de bakıldı ki, Başbakan Celal Bayar’mış.
Genel Kurmay Başkanı da Mareşal Fevzi Çakmak.
AK Parti Demokrat Parti’nin devamı olduğu iddiasında.
Dersim’den Celal Bayar çıktı.
Mareşal Fevzi Çakmak ise Cumhuriyet’in en dindar Genel Kurmay Başkanı.
Ne olacak şimdi ?
Ben Genel Kurmay’ın sessizliğini de anlamıyorum.
Kadınlar öldü, çocuklar öldü, yaşlılar öldü çığlıkları arasında kaç askerimizin şehit edildiğinden söz edilmiyor.
Pusu v e baskınlarla öldürülen askerler bu ülkenin çocukları değil mi?
Onlar için kim özür dileyecek?
Bazıları Cumhuriyet ordusunu Irak ve Libya’yı bombalayanlarla karıştırıyor.
Dersim bölgesinde bir isyan çıkmış.
Bu isyan bastırılacak.
Genel Kurmay Başkanı bölgeye askeri müdahale yapmadan önce uyarıyor.
Yeni alfabe ve Arap alfabesiyle yazılmış şu bildiri uçaklarla bölgeye atılıyor.
“Cumhuriyet hükümeti sizi şefkat ve merhamet kucağına almak, sizi mesut etmek istiyor. İçinizde bunu anlamayanlar çoktur ki, ona hürmetsizlik ediyor, veyahut içinizde bazıları şahsi menfaatleri için sizi kurban vermek istiyor.
Cumhuriyet hükümeti bu gereği bildiği içindir ki sizlere son ihtarını yapıyor.
Onun size son şartları şudur : Sizi ayaklandırmaya çalışan zavallıları Cumhuriyet Hükümetine teslim ediniz. Veyahut onlar kendileri teslim olmalılar. Bu takdirde cümleniz masum kalacaksınız. Teslim edilenler ve kendiliğinden teslim olanlar dahi Cumhuriyetin adil muamelesinden başka hiç bir şey görmeyeceklerdir.
Bu suretle siz kıymetli vatandaşlarımızdan hiç birinin burnu kanamayacaktır.
Aksi takdirde, yani dediklerimizi yapmazsanız her tarafınızı sarmış bulunuyoruz.
Cumhuriyetin kahredici orduları tarafından mahvedileceksiniz.
Cumhuriyet Hükümetinin bu son şefkat ve merhametini bildiren bu bildirisini 24 saat çoluk çocuğunuzla birlikte okuyun, düşünün ve çabuk cevap verin.
Yoksa hiç istemediğimiz halde sizi mahvedecek kuvvetler harekete geçecektir.
Devlete itaat gerekir.”
Görüldüğü gibi devlet askeri gücünü isyancılar üzerine göndermeden önce insani uyarıda bulunmuş.
Ülkenin başında Çanakkale savunmasını yaparak insanlık ve savaş tarihine geçen bir komutan var.
“Zorunlu olmadıkça savaş cinayettir” diyen bir komutan.
Dersim’i tartışmak, Atatürk’ün insanlığını tartışmaktır.
Dersim olayları için özür dilemeden önce düşünmek gerekir.
Kim kimden özür dileyecek?
İsyancılar mı ?
Devlet mi?
|