Ulu bir kavak ağacının yanında bir kabak filizi boy göstermiş.
Bahar ilerledikçe bitki kavak ağacına sarılarak yükselmeye başlamış.
Yağmurların ve güneşin etkisiyle müthiş bir hızla büyümüş ve neredeyse kavak ağacı ile aynı boya gelmiş.
Bir gün dayanamayıp sormuş kavağa:
-Sen kaç ayda bu hale geldin ağaç ?
-On yılda, demiş kavak.
-On yılda mı ? Diye gülmüş ve çiçeklerini sallamış kabak.
-Ben neredeyse iki ayda seninle aynı boya geldim bak!
-Doğru, demiş kavak.
Günler günleri kovalamış ve sonbaharın ilk rüzgârları başladığında kabak üşümeye sonra yapraklarını düşürmeye, soğuklar arttıkça da aşağıya doğru inmeye başlamış.
Sormuş endişeyle kavağa:
-Neler oluyor bana ağaç?
-Ölüyorsun, demiş kavak.
-Niçin ? Diye üzüntüyle sormuş kabak.
-Benim on yılda geldiğim yere, iki ayda gelmeye çalıştığın için…
Çalışmadan emek harcamadan gelinen nokta başarı sayılmaz.
Kolay kazanılan, kolay kaybedilir.
Her işte alın teri ve emek şarttır.
Siyaset günümüzde yaşatımızın tamamlayıcı parçasıdır.
Her işte olduğu gibi siyasette de başarı için emek gerekir.
Türkiye’nin siyasi hayatında öylesine ilginç değişiklikler oldu ki, bunlar dünya siyaset tarihinde pek görülmeyen örneklerdir.
Bir parti kuruluyor.
Bir yıl sonra iktidara getiriliyor.
20 yıl içinde aynı olayın iki kez yinelenmesine rastlantı denilemez.
Halka bir havuç gösteriyorlar, onun peşinden koşuluyor, demek te yanlıştır.
2002 seçiminin dünya siyaset tarihinde benzeri yoktur.
Mecliste 4 parti vardı.
DSP, DYP, ANAP ve MHP..
Seçim olup bittiğinde ise meclise iki parti girebilmişti.
AK Parti ve CHP..
Seçmen meclisteki dört partiye birden kırmızı kart göstermişti.
Bir yıl önce kurulan AK Parti ise açık farkla seçimi kazanmıştı.
1980 darbesinin eseri olan ANAP ise baraja takılmıştı.
Oysa aynı ANAP bir yıllık partiyken iktidar olmuştu.
12 Eylül darbesinden sonra halkımıza bir şeyler oldu.
Ancak siyaset sosyologlarının anlayabileceği davranış içinde.
Öte yandan da son yıllarda seçim güvenilirliği tartışılıyor.
Seçmen sayısı azalıyor, çoğalıyor ve b u oynaklığı kimse açıklayamıyor.
Birileri bir şeyler biliyor ama aralarında fısıldaşıyorlar.
AK Parti Kırıkkale Milletvekili Vahit Erdem seçimlerde bazı bilgisayar oyunlarının varlığından söz etti ama sonra bir konuşmadı.
2011 seçim sonuçlarının çok hızlı açıklanması sorgulanmadı.
İstanbul seçim sonuçlarının 3 saat içinde belirlenmesi irdelenmedi.
Bu konularda sorgulama yapmak isteyenleri ise sesleri çok cılız kaldı.
Yüksek seçim Kurulu’nun tuhaf uygulamaları görmezden gelindi.
Kavak ve kabak Türkiye’nin kaderi olmamalı ama kavakların kabaklaştığı bir ortamda Türk siyasetinin çınarlara ihtiyacı olduğu daha net anlaşılıyor.
|