CHP ve MHP iktidarı devlet kurumlarına yerleştirmekle suçluyorlar.
İktidar da bildiği yolda yürümeyi sürdürüyor.
Siyasi iktidarların başarlı olabilmeleri için kadrolaşmaları kaçınılmaz bir gerekliliktir.
AK Parti 2002’den beri kadrolaşıyor.
Geçmişte MHP yapmadı mı ?
Hem öylesine gözleri dönmüş olarak yaptı ki, Keçiören Belediyesi’ndeki
memurlardan bazıları Cizre Belediyesine atandılar.
Kendilerinden olmayanlara atılan dayaklar ve yapılan tehditler ise MHP’nin
eline geçirdiği her kurumda yaşanmıştır.
Sağlık Bakanlığı ve Devlet İstatistik Enstitüsü’nde çalışanlar arasında MHP’li
olmayanlar anılarını yazsalar neler yaşandığını herkes öğrenir.
MHP’nin son yıllarda kuzu postuna bürünmesine kimse aldanmasın.
Fethullah Güken’i iyi izlemişler..
Onun yöntemini uyguluyorlar.
Önce tam iktidar sonra gerçek duruşu gösterme..
CHP zaten kendieinden olmayana asla hoş görüyle bakmaz.
Hatta baştaki takımdan olmayanlar da bir yerlere savrulurlar.
Rahmetli Vedat Dalokay Ankara Belediye Başkanlığı’nı aynı partiden olan
ALİ DİNÇER’e devrettiği zaman yapılan kıyımı yaşanlar unutmamışlardır.
CHP kıyımda başarılıdır ama sıra kadrolaşmaya gelince eline yüzüne bulaştırır.
Solculuk iddiası ile gelir ve önce solcuları temizlemeye başlar.
CHP, cumhuriyetçi olduğunu ve öyle kalması gerektiğini bir türlü kavrayamamıştır.
CHP sol kulvarda bata çıka ilerlemeye çalışırken cumhuriyetçiler ve
Kemalistler sahipsiz kalmışlardır.
Onlar da bazıları arazinin rengine uydular.
Bir kısmıda “bağımsız mücadele” gibi pek akıllıca olmayan yolu seçtiler..
Cumhuriyetin geleceğini ellerine bırakacakları ilerici kadroları yetiştirmek
ve bunları koruyup kollamak kimsenin aklına gelmedi.
Köylülere asla bırakılmayacak kurumlar günlük siyasetin oyuncağı oldu.
Cumhuriyet seçkin kadrolarını yetiştiremedi.
Partilerin at gözlüğü takmış militanları devletin önemli yerlerini paylaştılar.
Türk’lerin tarihten gelen ve göçebelikten kaynaklanan yağmacılığı, cumhuriyet
döneminde kadro talancılığına dönüştü.
9 YILDIR AK Parti’ye kızıyorlar.
İmam Hatip çıkışlılar devlet kadrolarında üst düzey görevlere geldikçe
bazı kesimlerde inanılmaz panik yaşanıyor.
Ülkenin Başbakan’ı imam hatip çıkışlı değil mi ?
Bundan ders çıkarılması gerekir.
Bu ülkede kolej çıkışlı başbakanlar da gördük.
Ne yaptılar ?
İmam hatip okulu açtılar.
Cumhuriyete seçkin insan yetiştirecek temel öğretim kurumları ise perişan edildi.
Günümüzün liseleri 1950 v3 60 ların ilk okulları düzeyinde bile değil.
Hamuru yoğuran böreği de yer..
Cumhuriyet aydınlarının külahlarını önlerine koyup düşünmeli ve kendilerine sormalılar:
-Biz cumhuriyetin geleceği için ne yaptık ? Kimleri yetiştirdik?
Devletin kilit yerlerinde görev yapacak kaç kişiyi koruyup kolladık?
Cumhuriyet okullarını geliştirmek için neler yaptık ?
Yanıtlanması gereken en önemli soruya gelince:
İmam Hatip okulları Milli Eğitim Bakanlığı programına göre öğretim yaptığına
göre, kimler neden kaygılanıyorlar?
İmam hatip açan başbakanlardan kaçı bu okullardan çıkmıştı?
|