2011 Arap yöneticilere uğurlu gelmedi.
Uğurlu gelmediği gibi tüm uğursuzluğu ile tepelerine çöktü.
Söylentilere bakarsak diktatörlere karşı ayaklanma olduğuna inanabiliriz.
Hatta bazı eksik akıllılar olanlara “devrim” bile dediler.
Arap ülkelerinde bir şeyler olacağı Irak’ın başına gelenlerden sonra
önceleri sorular şeklinde akılları işgal etmeye başlamıştı.
Önce nerede, neler olduğuna bakalım;
Saddam Hüseyin Abdülmecid el-Tıkriti Irak Devlet Başkanıydı.
16 Temmuz 1979’da iktidara geldi.
Kitle imha silahları bulundurduğu gerekçesiyle ABD’nin hedefi oldu.
Önce baba, sonra oğul Bush Irak halkını diktatörden kurtarmak için halkın
üzerine bomba yağdırdı.
9 Nisan 2003’de ABD işgali ile Saddam’ın iktidarı son buldu.
30 Aralık 2006’da asılarak idam edildi.
Zeynel Abidin Bin Ali Tunus Devlet Başkanıydı.
1987’dee Habib Burgiba’nın sağlığının bozulmasıyla Tunus Cumhurbaşkanı oldu.
14 Ocak 2011’de protestoların baskısına dayanamayarak ülkesini terk etti
Suudi Arabistan’da yaşamını sürdürüyor.
Ali Abdullah Saleh Yemen Devlet Başkanıydı.
17 Temmuz 1978’de Cumhurbaşkanı ve Silahlı Kuvvetler Baş Kumandanı
olarak meclis tarafından seçildi.
23 Şubat 2011’de protestolar sonucu istifa etti.
Haziran başında başkanlık sarayına yapılan bombalı saldırıda yaralandı.
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da tedavi ediliyor.
Muhammed Hüsnü Said Mübarek Mısır Devlet Başkanıydı.
6 Ekim 1981’de Enver Sedat’ın suikast sonucu öldürülmesi üzerine
devlet başkanı oldu.
1987, 1993, 1999 ve 2005 yıllarında yapılan ve muhalefetin kısıtlandığı seçimleri kazandı.
25 Ocak 2011’de başlayan protestolar sonucu 11 Şubat 2011’de istifa etti.
Mısır’da yargılanıyor.
Muammer Ebu Minyar el-Kaddafi Libya Devlet Başkanıydı.
1 Eylül 1969’da Kral l.İdris’e karşı darbe yaparak iktidarı ele geçirdi.
ABD Kaddafi’yi tanıyınca kral 7 Eylül 1969’da görevi bıraktı.
2011’de Kaddafi’ye karşı ayaklanma başlatıldı.
Bu yazıyı hazırlarken kaçtığı veya saklandığı söyleniyordu.
Dr.Beşşar Esed Suriye Devlet Başkanı.
17 Temmuz 2000’de cumhurbaşkanı seçildi.
Arap ülkelerinde başlatılan ayaklanmalar Suriye’ye de sıçrayınca sert önlemler aldı.
Medya yüzlerce kişinin öldüğünü yayıyor.
Devrilmesi için el birliği ile çalışılıyor.
Bir de başka yöne bakalım:
Kral Halid 2 Mart 1975’de Suudi Arabistan’ın başına geçiyor.
13 Haziran 1982’ de Halid ölünce yerine kardeşi Fahd Bin Abdul Aziz Kral oluyor.
Türkiye’de çirkin kral olarak tanınan Fahd 1 Aralık 2005’de ölünce yerine kardeşi
Abdullah Bin Abdul Aziz Suudi tahtına oturuyor.
Ayaklanmalar sonucu devrilenlere diktatör deniyor ama Suudi Krallar
demokratlar familyasından sayılıyor.
Dünyayı tehdit eden Bin Ladin ailesi de Suudilerin gözde iş adamlarından.
Kuveyt, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri de çok demokrat olmalılar.
Ellerin, kafaların kesildiği ülkelere ses çıkarmayıp isyan bastırmaya çalışan
Suriye Devlet Başkanı’nın üzerine yüklenmenin bir anlamı olmalı.
Arap ülkelerinde iktidarlar devriliyor.
Türkiye bu kaosta taraf olmamalı, bu tuzaklara düşmemeli.
|