İsrail’in Orta Doğu’da yaptıklarını en sert eleştirenler arasındayım.
Bu eleştirileri yaparken İsrail’in “var olma” ve “varlığını sürdürme” kararlılığını
da asla göz ardı etmedim.
Yüzlerce yıl sonra “vatan” sahibi olan Yahudilerin, elde ettiklerini
bırakmaları söz konusu olamaz.
İsrail yanlış yapıyor da Filistinliler doğru mu davranıyorlar.
Binlerce yıldır birlikte yaşayan ve aynı Tanrı’ya inanan iki ulusun birbirlerini
boğazlamaları akla zarar bir durumdur.
Filistinlilerin yapacakları en doğru hareket, İsrail’i tanımaktır.
Araplar tanımadı diye İsrail yok olmaz.
Tanınmamak İsrail’in işine gelir.
İsrail’i tanımayan Araplar, Yahudilerin amaçlarına hizmet ediyorlar.
Her yakınlaşmanın hemen öncesinde Arap’lardan gelen bombalı, roketli
ve ölümle sonuçlanan saldırılar barışı engelledi.
Son yıllarda anlaşıldı ki Araplar barış içinde yaşamak istemiyorlar.
Ayrıntıları göremeyenler, Ortadoğu’daki ince siyasete akılları
yetmeyenler ise İsrail’i suçlamayı tırmandırdılar.
İsrail’e kızmayı, yoğun eleştiri yapmayı anlarım ama bunu Yahudi
düşmanlığına çevirmeyi yanlış hatta insanlık dışı bulurum.
Bölgede varlığını devam ettirmeye kararlı İsrail’in bundan asla
vazgeçmeyeceğini başta Arap’lar olmak üzere tüm dünya anlamalıdır.
Ehh.. Türkiye de anlasa iyi olur.
Orta Doğu coğrafyasında iki modern ülke var.
Türkiye ve İsrail..
İsrail laik değildir ama çağdaştır.
İnsanlarını çok iyi yetiştirmektedir.
Fanatikler yok mu ? Elbette varlar, hem de oldukça kalabalıklar.
Türkiye’de fanatikler ve eylemleriyle ülkemizi utandıranlar yok mu?
Hizbullahçıların yaptıkları unutulmadı.
Rahibi, İncil basan matbaacıyı, Hrant Dink’i öldürenler TC kimliği taşıyorlar.
Türkiye ile İsrail kavga etmemeli.
Osmanlı döneminde de, Nazilerin soykırımı yaptığında da Türkler
Yahudilere yardımcı olmuşlardır.
İki uygar ülke uzun yıllardır işbirliği içindeydi.
Mavi Marmara olayı suları bulandırdı, ilişkilere gölge düşürdü.
Türk bayrağı taşımayan bir gemiyi sahiplenmek konusunda doğru
davranıldığını düşünmüyorum.
Gazze’ye yardım götürdüğü söylenen bu geminin uluslar arası
kurallara uyduğu da söylenemez.
Hangi amaçla olursa olsun karasularına izinsiz girilen devlet
gücüne göre tepki gösterir.
Fethullah Gülen, yapılanın yanlışlığını ve kendisinin de İsrail’den izin
alarak yardım gemisi yolladığını açıklamıştı.
Satrançta “şah” çekenin “mat” olduğu çok görülmüştür.
Rest çekenin elindeki kağıt yeterli büyüklükte olmadığı için
koyduğu parayı yitirdiği de sık rastlanan bir durumdur.
Türkiye ile İsrail’in kavgası Araplar’ın hoşuna gidebilir ama
ülkemize büyük zarar verir.
Yaser Arafat öldükten sonra Yahudilerle aynı şirketlerdeki
ortaklığı ortaya çıkmıştı.
Petrol zengini Arap şeyhlerinin milyon dolarlarının Yahudi bankerlerce
işletildiği de unutulmamalı.
Türkiye anlamsız biçimde İsrail ile kavga etmekten ve toplumda Yahudi düşmanlığı
yaratacak eylemlerden uzak durmalıdır.
|