Uzun bir süredir PKK diye bir sorunumuz var.
30 yıldır yeni bir Türkiye’yi yeni baştan inşa edecek kadar para
PKK ile mücadeleye harcandı.
Paranın yanında insan yitirdik.
Çatışma bölgelerinde tarım ve hayvancılık durdu.
Kendimize yettiğimiz çok sayıda tarım ürününde dibe vurduk.
Türkiye’den canlı kasaplık hayvan kaçırılırken, kaçırılacak hayvan
kalmadığı gibi başka ülkelerden sağlık kuralları çiğnenerek et ve
canlı hayvan satın almaya başladık.
ABD ve Avrupa bu coğrafyada güçlü bir Türkiye istemezler.
Böyle bir durumu istediklerini söyleseler de gerçek konuştuklarında
değil yaptıklarında saklıdır.
Hiçbir organize terör örgütü destek almadan yaşayamaz.
PKK, üç beş sapığın bir araya gelerek ün kazanmak için eylem
yaptığı bir örgüt değildir.
Ortadoğu’da iran, Irak, Türkiye ve Suriye’den toprak kopartarak
Kürdistan kurmaya yönelik çalışmalar yapmaktadır.
Türkiye’yi son 30 yıldır yönetenler ne yazık ki PKK olayının önemini
ve ciddiyetini anlayamamışlarıdır.
Terör örgütünü kısa süreli susturmak, yenilgiye uğratmak,
eylemlerini durdurmak elbette önemlidir ama asıl önemlisi
örgütün var oluş nedenini ortadan kaldırmaktır.
Terörü ortadan kaldırmak için kaynağı kurutulmalıdır.
Ucuz milliyetçilik söylemleri, mahalle kabadayılıkları ile devletin
sorunu çözülemez.
Aptullah Öcalan PKK’nın başı mıdır?
Bu baş Türkiye’nin elinde midir?
Neden bu olanak değerlendirilmez?
Terörist başıyla konuşulmaz falan gibi halkı kandırmaya yönelik
gevezelikleri bir yana koyup, evlatlarının tabutlarına sarılan ailelerin
artmasını engellemenin yolu bulunmalıdır.
Devletin yetki verdikleri Öcalan’la konuşur.
Öcalan’la konuşmanın şerefsizlik olduğunu söylemek şehit
ailelerinin acılarını dindirmez.
Yeni şehitleri ve yeni ölümleri de engellemez.
Kocaman laflar etmekle devlet yönetilmediği gibi terbiye ve
nezaket sınırlarını aşan suçlamalarla da eleştiri yapılmaz.
Artık çocuklarımızın ölmesini istemiyoruz.
Erdoğan ve takımı bu işe bir çare bulmaya çalışıyor.
Zaman, abuk eleştiri ve hakaretlerle aranan çarelere çomak
sokma zamanı değildir.
Siyaset çare bulma sanatıdır.
Öcalan’la konuşulmaz, terör örgütüyle masaya oturulmaz diye bağırıp
çağıranlar, çıkar yolu da göstermek zorundadırlar.
-Sizin yaptığınız yanlıştır, doğrusu sorunu şöyle çözmektir, diyemeyenler
terörden ölen her insanın vebali altında ezilmekten kurtulamazlar.
Meclisteki partiler bu günlerde bir araya gelemeyeceklerse,
hangi olayı ve zamanı bekliyorlar.
Terör karşısında birleşememek ve çözümü getirecek girişimlerde
bulunmamak, teröre verilen en büyük destektir.
Bahçeli ve Kılıçdaroğlu konuya bu yanından bakıyorlar mı?
|