Fransa Meclisinden çıkan kararla yeni bir çıkmaza girildi.
Aşırı uçlarda dolaşmak her zaman tehlikelidir.
Hayat siyah ve beyaz değildir.
Arada başka renkler de vardır ama halkımızın siyahla beyazdan
başkasını görmesine izin verilmiyor.
Cumhuriyet, özgürlük, demokrasi, hukuk ve millet düşmanı darbeciler
yetersiz beyin kapasiteleri ile yasaklar zincirine tutunarak yürümeye çalıştılar.
Sivil siyasetçilerin çoğu da onlardan farklı değillerdi.
Bu nedenle siyasi hayatları darbeci kuyrukçuluğu ile geçti.
Yasaklara tutunarak, korkuyla devlet yönetilmez.
Ermeni soykırımı tartışmaları yeni başlamadı.
Uruguay ve Arjantin meclislerinde bile soykırım tasarıları
onaylanırken Türkiye neler yaptı?
Ermeni diasporası yıllardır dünyanın her yanında soykırım masalı
anlatırken Türk devleti, Türk iş adamları hangi karşılığı verdiler?
Türkiye’nin bu konuda belirlenmiş ve izlenen bir stratejisi bile bulunmuyor.
Ülkemizde 172 üniversite var.
Bunların 105 tanesi devletin.
Ermeni iddialarını karşılayacak ve çürütecek kaç tane yayın yapılmış?
Tam rakamı veremem ama yüzlerle sayıldığını biliyorum.
Ermenilerin kendi soykırım iddialarını dünyaya anlatan yayın
sayısı ise 40 bin dolaylarında.
Bu rakamlar karşılaştırıldığında Türkiye’yi yönetenlerin üzerlerine
düşeni yapmadıkları, hatta ağır ihmal kusurları olduğu görülür.
577 üyeli Fransız meclisinde 38 kişiyle soykırım tasarısının kabul
edilmesi Fransa’nın ayıbı değil Türkiye’nin utancıdır.
Ermeni diasporası tasarıya “evet” diyecek 38 kişiyi bulmuş ama Türkiye
577 kişi içinde 39 “hayır” diyecek milletvekilini bulamamış.
Belki de aramamış bile…
Bağırmaklar, Fransız mallarını boykot etmekle, ihaleleri iptal etmekle
ve askeri konuşmaları askıya almakla sonuç alınamaz.
Fransa ile iş yapan Türk’leri iflas ettirerek nereye varılabilir?
Kendi ayağına kurşun sıkan avcıya benzeriz.
Melih Gökçek, Fransa elçiliğinin karşısına Cezayir anıtı dikecekmiş.
Ben kendisine yapabileceği bir iş önereyim:
Ankara Büyük Şehir Belediye Meclisi’ni hemen toplasın ve Paris
Caddesi ile De Geulle caddelerini adını değiştirsin.
Paris Caddesi Fransa Elçiliğinin önündedir.
Adı “Diyen-biyenFu” olarak değiştirilirse daha etkili ve masrafsız olur.
Bangabandu Şeyh Mucibül Rahman caddesi oluyorsa, bu da olur.
“Diyen-Biyen Fu” Cezayir’den daha etkilidir.
Fransa’ya tarihindeki en büyük ders de bu arada verilir.
Fransızlar bu adı çok iyi bilirler.
Anıt yapmak için para ve zaman gerekir.
Melih Gökçek’in kalan zamanı o işe yetmez.
Ayrıca metrolarda yaptığı numara bu işte sökmez.
Cezayir Anıtı yapacağı için kimseden oy falan alamaz.
İşin Fransa yanı kolay çözülür.
Türkiye en kısa zamanda ciddi ve her yönetimin izlemek zorunda kalacağı bir Ermeni politikası kararlaştırmalıdır.
3 milyon 500 bin nüfuslu yoksul Ermenistan’ın 70 milyonluk
Türkiye ile oynamasına izin verilemez.
|