Son günlerde kadınlara uygulanan şiddet irdelenmeye başlandı.
“Şiddet” bir sonuçtur.
Nedeni bulunmadan çözüme ulaşılamaz.
Kadınlara uygulanan şiddetin kaynağına inildiğinde “tarikatlarla” karşılaşılır.
12 Eylül darbesinin başı Evren televizyonlarda “Ayet” yorumlayıp “Hadis”
uydururken burnunu dibinde satılan sapık tarikat yayınlarını görmemeyi yeğlemiştir.
Öyle ya, tehlike Nazım Hikmet’in şiirlerinden geliyordu, sözde şeriat
uydurmalarıyla ilgilenme gereğini duymadılar.
Elimde 1979 yılında, İstanbul’da Salih Bilici Kitabevi’nde basılmış bir kitap var.
Sofuzade Seyyid Hasan Hulusi adında bir sapkın tarafından yazılmış.
Kitabın adı : MECMAU’UL ADAB
Hiçbir Müslüman’ın evinde bulunmaması gereken bu tuhaf kitap, 30 yıl önce
yeni evlenen çok genç bir kadına damadın dayısı tarafından verilmiştir.
Kitap verilirken de, başka hiçbir kitap ve gazete okumaması konusunda sıkıca uyarılmıştır.
Neresinden tutulsa İslam’a aykırı kitabın kadınlara dayak atılma ile bölümünü özellikle aldım.
Yazılanları okuyanlar kadınlara uygulanan şiddetin köklerinin nerelere
uzandığını anlayacaklardır.
Bakın kitabın 188. sayfasında hangi zırvalara yer verilmiş.
“Koca, karısını şeriat adabı ile te’dip ve terbiye etmelidir.”
“Beş yerde dövmeye izin verilmiştir”
1- Namazı terk ederse.
2- Guslü terk ederse.
3- Kocası için süslenmeyi terk ederse.
4- İzinsiz, evinden dışarı giderse
5- Kocası, birleşmek istediği zaman karşı koyarsa.
Bunlar İslam dini adına yazılmış sapıklıklar.
Kuran’a ters düşen, ona karşı duran İslam kuralı olur mu?
Allah’ın kitabındaki Bakara Suresi 256.Ayetinde diyor ki:
“Dinde baskı ve zorlama yoktur”
İslam’ı Allah’tan daha iyi bildiğini sanan kullarından biri diyor ki:
“ Kadın namazı terk ederse dövülür”
Diğerleri için yorum yapmıyorum, çünkü yorum yapmaya değer görmüyorum.
Sadece 5. madde için bir sorum var.
Kocası birleşmek istediğinde karşı koyan kadın dövülüyor da, kadın aynı şeyi
istediğinde karşı koyan erkeğe ne yapılıyor.?
Şeytan evliyalarına sorarsanız, böyle bir soruyu akıldan geçirmek bile abestir.
Aynı kitabın 191. sayfasında kadınlarla ilgili bir bölüm var ki, ancak şeytana
tapanların aklına gelir.
“Onları korkutmaktan geri durmamalıdır.
Netekim, Hadis-i Şerifte:”
“Asanı ehlinden bütün bütün kaldırma ! Kamçıyı onların göreceği bir yere as ki,
görüp basiret üzere bulunsunlar” Buyrulmuştur.
Böyle bir hadis İslam Peygamberine hakarettir. Uydurmanın bile bir adabı olmalıdır.
İnsanlar yıllarca bu zırvalara inanmışlar.
Sarıklı, takkeli, cüppeli, poturlu şeytanlar dindarların akıllarını saptırmışlar.
Burada dini kendi çıkarları için kullanalar kadar yıllardır kullanılan
ve kandırılanlar da suçludur.
Yunus Suresi 100. Ayetinde şöyle yazar:
“Allah, aklını işletmeyenlerin üzerine pislik atar”
İnsanlar akıllarını işletmeyip Allah’ı bırakıp şeytanların peşine düşerken,
devlet de şeriat adı altında basılıp dağıtılan zırvalara yol vermiş.
Şimdi tutmuşlar kadınlara uygulanan şiddeti araştırıyorlar.
Allah adına hareket ettiğini savunan şeytanlara sorsunlar.
|