Yazar ve Çizer Orhan Dündar Ankara için broşür hazırlamış.
Broşürdeki yazılar 22-23-24 kim 2011’de Anayurt’ta yayınlanmıştı.
Mustafa Kemal’den sonra ilk kez Ankara’ya böylesine farklı bir yaklaşımla karşılaştım.
Orhan Dündar’ın yazdıklarını anlamak için yakın tarihi, uzak tarihi,
İslam tarihini, İslam’da bilimin yükselişini ve çöküşünü, Mustafa Kemal’in
Ankara’yı merkez yapma kararını kapsamlı olarak araştırmak gerekir.
İnsanlık var olduğu günden beri sürekli gelişmektedir.
Bu gelişmeye medeniyet denir.
Her medeniyetin bir çıkış yeri ve kaynağı vardır.
Tarihte büyük medeniyetlere merkezlik etmiş yerler rastgele seçilmemişlerdir.
Tarihsel süreçte aynı yerlerin daha sonra da büyük medeniyetlere merkezlik yapmış olması seçimlerin yerindeliğinin kanıtlarıdır.
Roma, Atina, Bağdat, Konya, İstanbul bilinen medeniyet merkezleridir.
İstanbul tarihin en büyük iki imparatorluğunun başkenti olmuştur.
Birinci Dünya Savaşı’nın bitmesiyle birlikte imparatorluklar
dönemi de sona ermiştir.
Türk Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın başlamasıyla imparatorluklar
döneminin sona ermesi çakışınca Türkiye için yeni bir merkez
bulma zorunluluğu doğmuştu.
Mustafa Kemal TBMM’yi açma yeri olarak Ankara’yı seçtiğinde buna karşı çıkanlar olmuştu.
Ankara sıradan bir taşra kasabasıydı.
Konya, Kayseri hatta Kırşehir önerildi ama Mustafa Kemal Ankara için karar vermişti.
Kurtuluş Savaşının merkezi olan Ankara daha sonra yeni ve genç
Türkiye Cumhuriyeti’nin de başkenti yapıldı.
Mustafa Kemal Ankara’da yeni bir devletin temelini atarken yeni bir medeniyetin de başlangıcını ilan ediyordu.
Türkiye’de yaşayanlar ne olduğunu pek anlayamadılar ama Avrupalı geleceği gördü.
Hitler dönemi Almanya ve Avusturya’sını terk eden 142 bilim adamı,
başta ABD olmak üzere batının gelişmiş ve zengin ülkelerine
gitmeyerek Türkiye’ye geldiler.
Dünya çapında bu bilim adamları güç koşullar altında geri kalmış bir ülkede
10 yıldan fazla çalıştılar.
Gelişmiş bir ülkenin baskı rejiminden kaçıp Türkiye’ye gelmelerinin
ardındaki gerçek irdelenirse, Ankara’nın yeni medeniyetin başkenti
olmaya en büyük aday kabul edildiği anlaşılır.
Değerli ve önemli bilim adamları neden Ankara’yı seçtiler?
Selçuklu ve Osmanlı’nın yıkılmasına neden olan İslam’daki “öteki dünyacılık”
yolunun ve tasavvuf-taassup-yobaz üçgeninin etkileri ortadan kaldırılmış,
genç cumhuriyette “akıl –özgür irade” tercih edilmişti.
Özetlersek: aklı geri plana iten Eşari’nin öğretisi yerine aklı ve müspet
bilimleri öne çıkaran Maturidi öğretisi seçilmişti.
Mustafa Kemal’in gerçekleştirdiği asıl devrim budur ama bilinçli
olarak üstünde durulmamıştır.
Orhan Dündar’ın çalışması, Mustafa Kemal’in Ankara’da doğmasını
başlattığı yeni medeniyet güneşini yükseltecek niteliktedir.
1920’lerde yeni medeniyetin başkenti olan Ankara, 2000’li yıllarda da
bu işlevini geliştirerek tamamlayacak özelliklerin tümünü taşımaktadır.
Türkiye’ye hukuk, adalet, barış, özgürlük, huzur ve refah gelmesi
isteniyorsa, Orhan Dündar’ın çalışmasına cumhuriyet aydınları ile
birlikte tüm yurtseverler sahip çıkmalıdır.
|