Evren ve Şahinkaya yargılanır gibi yapılıyor.
İkisi de tutuklanmalıydı.
Çevik Bir cezaevindeyse 12 Eylülcüler hücreye konmalı.
Mahkemenin ceza veremeyeceğini biliyorum ama hücrelere tıktırıp işkenceden geçirttiği binlerce gencin yaşadıklarını az da olsa yaşamaları gerektiğini düşünüyorum.
Hücrede bir başına oturup, çişi gelince kapıdaki nöbetçiden izin almanın acısını görmeliler.
Evren ve Şahinkaya tedirginlik içinde yaşayadursunlar.
Darbeye alkış tutanlar da hesaba çekilmeli.
Hukuk cinayetleri ile tarihe geçen, 33 yılda üç idam cezası onaylayan II.Abdülhamit’e zalim diyenleri utandıran, iki yılda 50 kişiyi idam sehpasına yollayan Kenan Evren’e “Fahri Hukuk Doktorluğu” verenlerin yaptıkları yanlarına kalmamalı.
İstanbul Üniversitesine bu utancı yaşatanlar evlerinde rahat uyumamalı.
İşte size Radikal’den bir alıntı:
Hukuk Fakültesi’nin darbe döneminde dekanlığını yapan Prof. Dr. Yılmaz Altuğ,
unvanla ilgili şunları anlattı: “İdareyi aldılar fakat üniversiteye hiçbir faydası olmadı.
Rektörle birlikte ne yapalım diye düşündük. Her yere gidiyor, çağıralım dedik.
Eksikleri anlattık.
Kendisi ve yaverleri notlar aldı.
Diplomayı hazırlamıştık, verdik. O sırada 28 üniversite vardı, 28inin de rektörü törende vardı. Tüm üniversitelerin rektörleri bize de gelin, biz de verelim dedi.
Evren dönüp, “vaktim yok, hepiniz adına alıyorum dedi. Kadro lazımdı.
Avrupa’dan kitap alıyorduk, para gerekiyordu.
Biz daha ziyade memleketi düşündük. Evren iyi bir adamdı. Şimdi Evrenden unvan geri alınmak isteniyor. Evren ki insanları paşa yaptı, onlar geri alınıyor mu?
İyi kötü bir sürü şey oldu. Maziyi kapatmak gerekir”
Sayın Hukuk Profesörü bunları söylerken yüzü kızarmış mıdır?
Türkiye’de o günlerde neler yaşandığını bilmiyor olamaz.
Bir hukuk profesörünün darbeci şakşakçılığı yapması ve darbeden üniversite için yarar çıkarmaya çalışması akademik kariyerinin neresine eklenebilir?
Aradan geçen 30 yıl içinde fahri hukuk doktorluğu unvanının geri
alınmaması ayrı bir tuhaflıktır.
27 Mayıs darbesi için hukuki gerekçe düzenleyen İstanbul Hukuk hocalarının
takipçileri susmakla ve Evren’in unvanını geri almamakta direnmekle
12 Eylül rezilliğini de onaylamış oluyorlar.
Evren’e unvan verme toplantısına katılan ancak akademik onurlarına sahip
çıkarak “hayır” diyen üç öğretim üyesini de anmak istiyorum.
Prof. Dr. Nedime Ergenç, Prof. Dr. Sırrı Erinç, Prof.Dr.Kemal Kurtuluş.
Bu üç yiğit hoca “hayır” diyebildiğine göre demek ki böyle abuk
girişimlere karşı çıkılabiliyormuş
“Şeyh uçmaz müritleri uçurur” derler.
Eğer şak şakçı destekçileri, hukuk ve demokrasi düşmanı sivil yardakçıları
olmasaydı Evren ve arkadaşları uçmak bir yana düz yolda yürüyemezlerdi.
Uçanları yargılamakla yetinmek uçuranları korumak olur ki, Türkiye’ye
böyle bir hukuk faciası yaşatmaya kimsenin hakkı yoktur.
|