Anneler Günü her yılın Mayıs ayının ikinci pazar günü tüm dünyada kutlanır. Dünyada milyonlarca ana bugün çocukları tarafından sevgi ve saygı ile anılır. Anneler Günü ülkemizde 1955 yılından bu yana kutlanıyor.
Nasıl başladı anneler günü kutlamaları: Amerika’nın Philadelphia Eyaletinde 9 Mayıs 1905 günü Anna Jarvis isimli bir kızın annesi öldü. Annesini çok seven Jarvis’in üzüntüsü aylarca sürdü.
Hayatla kimsesi kalmayan Anna Jarvis ölüm olayına bir türlü alışamadı. Yaşama küstü.
Canlılığını, yaşama sevincini yitirdi.
Yemedi, içmedi bir ara ölmeyi bile düşündü.
Anna Jarvis’in bu durumunu yakından izleyen komşusu ona arkadaş oldu.
Bir gün yaşlı komşu söyleşi sırasında Anna Jarvis’e :
«İnsanlar doğar, yaşar, ölür. Bu bir doğa kanunudur.» dedi.
Bu iki cümle, Anna Jarvis’i çok etkiledi. Ölümün de doğmak, yaşamak gibi bir doğa olayı olduğunu düşündü. Ancak bu doğruyu bulmak Jarvis’in annesine olan sevgisini azaltmadı.
Aradan geçen süre içinde ölüm sözcüğünün soğukluğu gitti ve yerine anne sevgisinin sıcaklığı geldi.
Artık Anna Jarvis annesini gözyaşları ile değil severek. anmaya başladı.
Acıları azaldı. İçinde arı, duru bir sevgi oluştu. Aradan bir yıl geçti. Bu süre içinde Jarvis, hemen her gün annesinin mezarına çiçekler götürdü. Jarvis’in annesinin ölüm yıldönümünde bütün arkadaşları eve geldi. O gün Jarvis arkadaşlarına : — Geçen bir yıl içinde çektiğim acılar bana şunu öğretti «Dünyada anne sevgisinin yerini dolduracak hiçbir sevgi yoktur. Yılın bir gününü annelere ayıralım. O günü annelerimizle ilgili anılarla dolduralım. Böylece annelerimize olan sevgi borcumuzu ödeyelim.» dedi. Arkadaşları Jarvis’in önerisini çok beğendiler. Birlikte hemen kentin Belediye Başkanına gittiler. Başkan onları dinledi. Öneriyi içtenlikle benimsedi. Daha sonra bu öneri gazetelere, yazarlara anlatıldı. Jarvis ve arkadaşlarının çalışmaları kısa sürede sonuç verdi.
Anneler günü ilk kez 1908 yılında kutlandı.
Amerika Birleşik Devletleri Kongresi 1914’de Mayıs ayının ikinci Pazar gününün
Anneler Günü olarak kutlanmasını kararlaştırdı. Daha sonra bütün dünyaya yayıldı.
Bazı kaynaklar annesi öldüğünde Anna Jarvis’in küçük bir kız olduğunu bildirseler de, bu doğru değildir. Anna Jervis annesi öldüğünde 41 yaşındaydı.
Anneler gününün tüm ABD’de kutlanması Jarvis’e mutsuzluk getirdi.
Daha çok dini ağırlıklı bir kutlama olarak düşündüğü anneler gününü ticari çıkar amaçlı olarak kullananlarla hukuk savaşına girişti ama bu konuda açtığı tüm davaları kaybetti.
Tek başına yaşamaya başladı. Tüm gelirini hatta annesinden kalan evini kaybetti.
Kalan hayatını gözleri görmeyen kız kardeşine adadı.
Kız kardeşi 1944 yılında ölünce sağlığı iyice bozuldu.
Dostlarını yardımıyla son yıllarını sanatoryumda geçirdi.
Bütün dünya annelerinin en azından yılda bir gün mutlu olmaların ı sağlayan Anna Jarvis, mutsuz, yarı görmez ve yapayalnız olarak 1948’de 84 yaşında öldü.
Ülkemizde anneler yılda bir gün hatırlanıyor.
Kalan günlerde ise aşağılanıyor, dövülüyor, maddi ve manevi şiddet görüyor.
Hergün gazetelerde bir annenin öldürüldüğünü okuyoruz.
Anneler mutlular mı?
Zulüm her zaman mutluluğu kovar.
Kadına el kaldıran, kadını öldüren şerefsizlerin bu kadar çok olduğu bir toplumda annelerin mutlu olacağını düşünmek aşırı hayalcilik olmaz mı?
|