Değerli dostum Prof.Dr.Tahir Hatipoğlu 16 Mayıs Çarşamba günkü yazısında
Haziran’da yapılacak göstermelik Rektör seçimlerinin sakatlığını anlatmış.
Sabahattin Ali bir şiirinde şöyle yazmıştı:
“Yollar gide gide biter
Kurşun ata ata biter
Ceza yata yata biter
Aldırma gönül aldırma”
Bu şiiri sevgili hocama uyarlayarak yeniden yazsak, ortaya yıllara
yayılmış bir mücadele çıkar.
“Yıllar yaşa yaşa biter
Kalem yaza yaza biter
YÖK gelir üniversite biter
Gönlüm bunu kaldıramaz”
Hatipoğlu yıllardır Üniversiteleri ve YÖK’ü yazar.
Siyasetçiler de onun yazdıklarını okurlar.
Okuduklarını anlayamıyor olacaklar ki, 12 Eylül delilerinin kuyuya
attığı taşı bir türlü çıkarmazlar.
Bana göre çıkartmak istemezler.
1946’da çıkarılan özerklik yasası ile Üniversitelerde rektörler seçimle belirleniyorlardı.
Her seçim döneminde rektör başka fakülteden seçiliyor ve öğretim üye sayısı fazla fakültelerin egemenliği olmuyordu.
35 yıl bu sistem sürdü.
Sürdü ama özerk üniversite başta siyasiler olmak üzere çok kişiye ve en
çok da bazı generallere batmış olacak ki 12 Eylül cuntacıları YÖK adını
verdikleri üniversite cuntasını icat ettiler.
Hatipoğlu buraya karşı çıkar ve derse ki:
“Bizim cuntacı generallerin bu işlere akılları yetmez, ABD’nin ellerine verdiği programı uyguladılar. Bu programın içinde, üniversiteleri denetime alıp yüksek liseye çevirmek vardı”
Hocaya karşı boynum kıldan incedir.
Sesimi çıkarmam, susar otururum.
El ve fikir birliği ile cuntacılara kızıyoruz. Kızmak çözüm getiriyor mu?
1982’den bu yana 40 yıl geçti.
Bu arada Özal, Demirel, Erdal İnönü, Çiller, Ecevit,Bahçeli,Yılmaz geldi geçti.
2002’den beri de Erdoğan geldi, geçiyor.
Hepsi YÖK’ten yakındılar ama dokunmadılar.
Neden dokunmadılar?
% 10 seçim barajına neden dokunmadılarsa, YÖK’ü de aynı nedenle korudular.
Cuntacı generaller ve onların görevlendirdikleri özgürlük düşmanıydılar.
Siyasetçilerimizin ve onların liderlerinin de özgürlük aşığı olduğu söylenemez.
Eskileri bir yana bırakarak sahnedekilere bakalım.
Erdoğan, Kılıçdaroğlu, Bahçeli özgürlükten yanalar mı?
Sadece kendileri gibi düşünenlerin özgürlüğünden yanalar.
Hitler de kendi gibi düşünenlerin özgürlüğüne karşı değildi.
Tahir Hatipoğlu hocam yakında emekli olacak.
Üniversite tarihi onu akademik özgürlüğün yılmaz savunucusu olarak unutmayacak.
Ormandaki ağaçlar baltaya demişler ki:
“Biz senin canına okuruz ama sapın bizden”
Üniversite bir gün ya o sapı kıracaktır ya da bilimden tümüyle kopacaktır.
|