ABD yönetimi Türkiye'ye çok kızıyor.
Obama kızıyor, Pentagon kiziyor.
Kızıyorlar ama belli etmemeye çalışıyorlar.
Irak'dan uçaklara yüklenip giden ABD asker tabutları 6000'i geçti.
ABD bize kızıyor, çünkü o tabutların üzerinde kendi bayrakları yerine ay-yıldız olacaktı.
Ama olmadı işte. Şimdi Suriye batağına sokmaya çalışıyorlar.
Evlatlarının, kocalarının ölümüne "vatan sağ olsun" diyecek aileler dururken,
ölen askerin hesabını soran vatandaşları Obama takımının canını sıkıyor.
1953 yılından beri kaderimizi değiştiremedik.
Kore savaşı günlerinde ABD'li yetkililerden olan Foster Dulles Türk
askerini "çok masrafsız, günlük gideri 23 cent" diye övmüştü.
Bizim satılmışlar da, bu sözde övgüden "övünç" payı çıkarmışlardı..
Dulles'in bu sözde övgüsüne tek yorum bir "vatan haininden" Nazım Hikmet'ten gelmişti.
53 yıl sonra, 2006 da George Soros , " en önemli ihraç malzemeniz,
askeri gücünüz" diye zırvalamıştı.
Milliyetçiliği kimseye bırakmamaya kararlı "NAZİ" beyinliler susmayı yeğlerken, ünlü "vatan hainimiz" Nazım Hikmet " güncelliğini koruyan yanıtıyla tarihteki yerini almıştı..
Bakalım ne demişti evrensel şairimiz:
23 CENT’LİK ASKER
Mister Dulles / sizden saklamak olmaz / hayat pahalı bizim memlekette/
mesela iki yüz gram et alabilirsiniz / koyun eti / Ankara’da 23 sente
yahut iki kilo kuru soğan / yahut bir kilodan biraz fazla mercimek
elli santim kefen bezi / yahut bir aylığına / yirmi yaşlarında bir tane insan /
erkek / ağzı burnu, eli ayağı yerinde/ üniforması, otomatiği üzerinde /
yani öldürmeye, öldürülmeye hazır / belki tavşan gibi korkak/
belki toprak gibi akıllı / belki gençlik gibi cesur / belki su gibi kurnaz/
(her kaba uymak meselesi) / belki ömründe ilk kez denizi görecek/
beki ava meraklı, belki sevdalıdır / yahut aynı hesapla Mister Dulles)/
(tanesi 23 sentten yani)/ satarlar size bu askerlerin otuz beşini birden//
İstanbul da bir tek odanın aylık kirasına/ seksen beş onsa altısını yahut/
bir çift iskarpin parasına / yalnız bir mesele var Mister Dulles/
herhalde bunu sizden gizlediler / size 23 sentten sattıkları asker/
mevcuttu üniformanızı giymeden önce / Mevcuttu otomatiksiz filan/
mevcuttu,sadece insan olarak / mevcuttu hem çoktan mı çoktan/
daha sizin devletinizin adı bile konmadan/ mevcuttu işiyle gücüyle uğraşıyordu
mesela, Mister Dulles, yeller eserken yerinde sizin New-York'un
kurşun kubbeler kurdu o / gök kubbe gibi yüksek / haşmetli derin/
elinde Bursa bahçeleri gibi nakışlandı ipek / halı dokur gibi yonttu mermeri
ve nehirlerin bir kıyısından öbür kıyısına / ebemkuşağı gibi attı kırk gözlü köprüleri/
dahası var Mister Dulles/ sizin dilinizde anlamı pek belli değilken henüz/
zulüm gibi / hürriyet gibi / kardeşlik gibi sözlerin / dövüştü zulme karşı o/
ve istiklal ve hürriyet adına / ve milletleri kardeş sofrasına davet ederek/
ve yarin yanağından gayrı her yerde / her şeyde/ hep beraber / diyebilmek için/
yürüdü peşinden Bedreddin'in / o torbacı Hasan, Köylü Mehmet, öğretmen Ali’dir/
kaya gibi yumruğunun ustalığı: / 922 yılı 9 Eylüldür / dedim ya Mister Dallas
herhalde bütün bunları sizden gizlediler / ucuzdur vardır bir illeti /
hani şaşmayın, yarın çok pahalıya mal olur size / bu 23 sentlik asker
yani benim fakir, çalışkan milletim / her millet gibi büyük Türk Milleti.
* *
En çok da şuna üzülüyorum .
Nazım'dan sonra çok kafatasçı, ırkçı, milliyetçi falan geldi geçti de, onun
gibi bir "vatan haini" daha yetiştiremedik.
Çapsız siyasetçilerimiz “”küreselleşme” ile “köleleşmeyi” karıştırdıklarından, insanlarımızın
Türk Bayrağı çekmemiş yardım gemisine “yem” olarak konulmasına izin veriliyor.
“Komor Adaları” bayraklı gemide yurttaşlarımızın can vermeleri sadece
İsrail’in suçu değildir.
Dulles askerimize az çok bir değer biçmişti.
Kendi savaş uçaklarımızın batırdığı Kocatepe muhribinde ölen askerler kaça gittiler?
Marmara gemisinde ölenler ne kadar ucuza dünya değiştirdiler
Güney Doğu’daki briket karakollarda ya kendi ülkemizin yollarında baskınla ölen askerlerimizin fiyatı nedir?
İnsanlarımız artık 23 cent bile etmiyor.
Bunu yazacak bir “vatan hainimiz” bile yok.
Yakında “acıların ulusu” olacağız…..
|