Ankaragücü spor tarihimizin önemli kulüplerinden biridir.
Kuruluşu Osmanlı dönemine kadar uzanır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde İstanbul çapında maçların yapıldığı İstanbul Ligi sürmekteyken savunma sanayisinde çalışan işçi futbolcular ile buralara işçi yetiştiren meslek okullarında okuyan gençler kendi kulüplerini kurmak için girişimlerde bulunurlar.
İmalat-ı Harbiye Mektebinin son sınıf öğrencilerinden Şükrü Abbas öncülüğündeki Turan Sanatkarangücü ile Agah Orhan böncülüğündeki Altınörs İdmanyurdu aynı tarihte, 31 Ağustos 1910 günü kurulmuştur.
İki kulübün birleşmeyle kurulduğu için iki kurucu başkan vardır.
Bu başkanlar Kazım Bey ve Hasan Muslihiddin Bey’dir.
Daha sonra birleşecek olan iki takım ilk maçlarını birbirlerine karşı yaparlar. 4 Nisan 1911 günü yapılan maç 0-0 berabere devam ederken çıkan olaylar nedeniyle tamamlanamamıştır.
Altınörs İdmanyurdu ve Turan Sanatkarangücü, kuruluşuna öncülük ettikleri İstanbul Cuma Liginde kesintili de olsa oynadıktan sonra Birinci Dünya Savaşı’nın sona ermesiyle oluşan yenilgi koşullarında spora ara vermek zorunda kalırlar. Kulüplerin tarihinde İstanbul’daki işgalcilerle yapılan maçlara dair bir kayıt bulunmaması, işgalcilerle maç yapılmasının reddedilmesiyle açıklanır.
Kulüplerin etkin olduğu silah fabrikalarının yabancı askerler tarafından basılması ve Kuvva-i Milliye hareketine desteğin engellenmesi üzerinde kulüpler Anadolu’ya geçme kararı aldılar.
Türk Kurtuluş Savaşı sırasında çok zor koşullarda orduya silah ve cephane sağlayan İmalat-ı Harbiye işçilerinin bazıları savaş sırasında hayatlarını kaybettiler.
Kazanılan bağımsızlığın ardından ilan edilen cumhuriyetin başkenti yeniden kurulurken, Ankaragücü’nün de temelleri atılır. 1920 yılından itibaren Ankara’da bulunan iki kulüp 1922 yılından itibaren yeniden faaliyete geçer. Başkent Ankara’da ilk resmî futbol maçı 26 Ekim 1922 günü bugünkü Cebeci İnönü Stadyumu’nun bulunduğu yerde yapılır.
Maçta Anadolu Sanatkarangücü askeri takım olan Talimgâhgücü’nü 2-1 yener.
Başkentin gelişmesi ve özellikle işçilerin artmasıyla birlikte sonradan Ankaragücü adını alacak kulübe destek artar. Fabrikalar çerçevesinde dayanışma sandıklarıyla, işçi örgütleriyle birlikte gelişen kulüp sosyal alanda da faaliyet gösterecek, o dönemde ilgi çeken bir bando takımı kurar. Ankara’da kurulan ilk futbol ligi 1923-24 sezonuyla açılırken iki kulüp Anadolu-Turan Sanatkarangücü olarak birlikte katılır.
Bu dönemden sonra çeşitli farklı isimler altında mücadele edilir.
1933 yılında bugünkü adı olan Ankaragücü adını alacak olan mahalli Ankara Liginde çok kez şampiyon olur.
. Profesyonel milli ligin kurulmasıyla bugüne dek gelen serüveni devam etti.
Başkentin sevilen kulübü Ankaragücü 12 Eylül darbecileri tarafından Türkiye Kupası’nı kazandığı için birinci lige çıkarıldı.
Kenan Evren kökleri Kurtuluş savaşına dayanan Ankaragücü’nün onuruyla oynamış, o zaman ki yöneticiler de buna izin verdiler.
Ankaragücü uzamadı ve kısalmadı.
Kulübe başkan olanlar Ankaragücü’ne büyük hedefler koyamadılar.
1997-2009 yılları arasında 12 yıl başkanlık yapan Cemal Azmi Aydın yapabileceği en kötü işi yaparak kulübü Gökçek’lere teslim etti.
Ankaragücü’nün büyük çöküşü böylece başladı.
Gökçekler beni utandırmadılar ve gemi kayalara bindirdi.
Batmakta olan gemiye kaptan dayanır mı?
İlyas Serdar Sümer, Hulusi Ilıcan, Cengiz Topel Yıldırım, Sami Altınyuva, Serdar Özersin, Bent Ahlat ve son numara Atilla Süslü ece 1-3 nöbeti gibi başkanlığa oturdular.
Gökçek’ten sonra başkan olanlar birileri tarafından silkeleniyor.
Gökçek yönetiminde yolsuzluk olduğunu öne sürenler ikinci açıklamayı yapamıyorlar.
Ankaragücü’ne üye olmak isteyenler muhatap bulamıyor.
Kulüp göz göre göre yok edilmeye çalışılıyor.
Federasyon, spor bakanı , Başbakan ve Cumhurbaşkanı seyirci..
Bu kadar acı çektirmeye gerek var mı, kapatın Ankaragücü’nü bitsin bu işkence…
|