“Ilımlı İslam”, ABD ve Batı’nın Müslümanların çoğunlukta olduğu ülkelerdeki istikrarı bozmak, radikal çıkışlara karşıymış gibi görünüp bunları desteklemek için yapılan bir plandır.
“İslami Terör” İslam’ın bünyesinde yeşerip gelişen bir olgu değildir.
Müslüman gençlerden ve dinine bağlı mücahitlerden terörist üreten ABD bu yolda milyar dolarları sakınmadan harcamıştır.
Pakistan’da açılan Taliban okullarında tüm dünyaya yetecek kadar “radikal İslamcı terörist” yetiştirilirken öte yandan da CİA destekli din adamları, İslami terörizmi “Kuran emriymiş” gibi yutturduğu saf gençlerden “canlı bomba” veya “”intihar komandosu” ürettiler.
“Beynin” bir zeka ve düşünme merkezi olduğundan habersiz insan kılığındaki yaratıkların yaşatmak varken öldürmeyi seçmeleri İslam’ı karalayamaz ama yaralar almasına neden olur.
İslam “akıl” ve “aklını iyi yolda kullanma” dinidir.
Bu durum Kuran’da açık ve net olarak çok yerde belirtilmiştir.
Ortada böylesine bir gerçek varken Müslüman’ların yoksulluğu, perişanlığı, emperyalizmin oyuncağı oluşu, düştükleri zavallı durum nasıl açıklanabilir?
1996’da Afganistan’da CİA desteğiyle iktidara getirilen Taliban’ın İslam ve insanlık dışı uygulamaları İslam dünyasını neden rahatsız etmemiştir.
Rahatsızlık duyulsaydı tepki gösterilirdi.
Öyle olmadı.
Taliban’ın hayvanları bile utandıracak eylemleri Hıristiyanlar tarafından yıllarca büyük bir zevkle izlendi.
Çünkü Taliban, Hıristiyanların Müslümanları göstermek istedikleri gibi davranıyordu.
Hıristiyanlar olanları sırıtarak izleyip susarken Müslümanlar da sustular.
“Afganistan’da neler oluyor, bunlar Müslüman olamaz” diyemediler.
Yetmemiş olacak ki, Irak vurulurken de sessiz kaldılar.
Yaşlı, kadın, çocukların da içinde olduğu bir milyon Müslüman’ın öldürülmesi diğer Müslümanları fazla ilgilendirmedi.
Sandılar ki, sessiz kalırlarsa, hatta dolaylı biçimde destek verirlerse rahat yaşayacaklar.
“Arap Baharı” sunulduğunda da felaketin kapılarını çaldığını göremediler.
21.yüzyılda bile Müslümanların Kuran’ı anlayamamış olmaları doğal insan zekasını aşağılayan bir durumdur.
Yaşanan bunca olaydan sonra bir avuç kiralık sersemin Suriye’de Arap baharını gerçekleştirmeye çalışmaları ise Suriye halkına ihanettir.
Bu günkü kirli haber akışı ve kurgulanmış bildirimlerle kitleler aldatılıyor ama bir gün tarih gerçeği yazacaktır.
İşte o gün ben tarihten çok önde olmanın onurunu yaşayacağım.
Keşke bunun Suriye halkına yararı dokunabilse.
Emperyalizmin ve onun kiralık uşaklarının Arap Baharı diye yutturduğu CİA kurgulu isyanlar sonunda ülkeler parçalanıyor.
Sudan ,Yemen , Tunus ve Mısır ikiye, Libya en az üçe, Irak üçe veya beşe bölünüyor.
Orta Doğu’daki kargaşanın kendi başlarına da bela olacağını gören Rusya ve Çin el koymasa Suriye’ye de bahar havasıyla karışık Mart karı yağacaktı ama Pentagon’daki hesap Şam’a uymadı.
Kapitalizm Müslümanları kullanarak Müslümanları öldürüyor.
“Ilımlı İslam” ve “dinler arası diyalog” birer yalandan ve evrensel sahtekarlıktan başka anlamı bulunmayan iğrenç planlardır.
İngiltere’nin BM eski temsilcisi David Maning şöyle demişti:
“ ABD ılımlı İslam’ı yaymak isteseydi, uçak gemisi yapmak için harcadığı paralarla Müslüman ülkelerde binlerce çağdaş din okulu açardı”
Obama kovboyluk yapmıyor ama ABD amaçlarına aykırı harekette de bulunmuyor.”
“Petrolü bize verin, silahları bizden alın, aranızda savaşın, bizim dediğimizden çıkmayın” diyor.
Arap Baharına Suriye’de yağan kara gelince…Onu da Obama düşünsün..
|