Pakistan 1969 yılına kadar Batı ve Doğu Pakistan’dan oluşuyordu.
Eski adıyla BENGAL,1947 yılında kurulan bağımsız Pakistan’ın
“Doğu Pakistan” eyaleti olmuştu.
1969 da meclis üyelerinin seçilmesi için yapılan propagandalarda, Mucib-ür-Rahman ve onun “Avami Partisi”, Doğu Pakistan’ın bağımsızlığını işliyordu.
Aralık 1970 de seçimler yapıldı ve Avami Partisi 313 sandalyenin 167’sini kazandı.
1 Mart 1971 de meclisin oluşturulması engellendi ve iç savaş patladı.
Bu arada da Hindistan-Pakistan savaşı başladı.
Uzun süren kanlı çatışmalardan sonra Aralık 1971 de savaş bittiğinde, Hindistan Doğu Pakistan‘ın büyük bölümünü işgal etmişti.
22 Aralık 1971 de Mucib-ür-Rahman liderliğinde “ Bengaldeş Müslüman Halk Cumhuriyeti” kuruldu.
Bu oluşumla Pakistan bölündü. Pakistan’ın doğu eyaleti “Bengal” veya o zamanki adıyla Doğu Pakistan ayrılmış oldu.
Hindistan’da işgal ettiği “Bengaldeş” topraklarından çekildi.
Burada herkesin unuttuğu, daha doğrusu dünya ile ilgisizliklerinden dolayı
bilmedikleri bir duruma değineceğim.
Mucib-ür-Rahman, Hindistan ve ABD desteğiyle, biraz da isteğiyle Pakistan
Devletini bölen , ondan bir parça koparan kişidir.
Ne kadar tuhaf ve hazindir ki “şeyh” lakaplı bu kişinin adı Ankara’da
bir bulvara konulmuştur.
Ülkesi ve milletiyle bölünmezlik temelinde kurulmuş üniter Türkiye Cumhuriyeti’nin başkentinde bir caddeye “ayrılıkçının” adı veriliyor ve kimse bu bağlamda
karşı çıkışta bulunmuyor.
Pakistan veya bir başka ülke başkentinin caddesine, bırakın bulvarı, ara sokağına Aptullah Öcalan adını verse, ülkemizde yer yerinden oynar. Bu işi yapan ülkenin bayrağını nerede görsek yerlere atar, yakarız.
Fakat biz “dost ve kardeş “dediğimiz Pakistan’da iç savaş çıkaran, sonunda da o bölgeyi kopararak yeni devlet kuran birinin adını başkentimizde bir bulvara verebiliyoruz.
Sonra da bize güvenilmesini, inanılmasını bekliyoruz.
Dönelim Doğu Pakistan’a :
15 Ağustos 1975 de yapılan darbede Şeyh Mucib-ür-Rahman ailesi ile birlikte öldürüldü. Yönetimi Kandahar Mustak Ahmet ele geçirdi.
3 Kasım 1975 de Dakka Garnizon Komutanı Tuğgeneral Halid Müşerref Mustak Ahmed’i devirdi ama 4 gün iktidarda kalabildi.
7 Kasım 1975 de General Ziya-ür-Rahman yeni bir darbe ile Halid Müşerref’i devirdi.
Ziya-ür-Rahman altı yıl kadar iktidarını korudu . 30 Mayıs 1981 de yeni bir darbe girişimi oldu. Rahman’a bağlı birlikler darbeyi bastırdı ama Ziya-ür-Rahman da öldürüldü.
Dönelim tekrar Türkiye’ye :
Ankara’da yaşayanlar bilirler .
Başkentimizde bir de ZİYA-ÜR-RAHMAN Caddesi bulunmaktadır.
Darbecilerin adını caddelere koymak ve bunu yaparken de başkenti seçmek
akıl almaz bir tuhaflıktır.
Umarım bir gün Ankara’ya halk eşek yerine koymayan yerel yönetimler
gelir de bu ayıplar temizlenir.
Ya da yakında Pinocet, Salazar, Franko, Hafız Esad, Marcos, Peron, Humeyni adlarını yazan tabelalar caddelerde bizimle alay ederler.
Doğu Pakistan’ın ayrılmasından sonra Bengaldeş ile Pakistan’ın arası hiç düzelmedi ama biz ayrılıkçının adını başkentimizde bir caddeye vererek, ilginç bir dostluk ve kardeşlik gösterdik.
|