Aytunç Altındal’ın ilk “Alman Gizli Belgelerinde Türkiye” adlı kitabını okumuştum.
Havass yayınlarından çıkmıştı.
1970’li yılların sonlarıydı.
O sıralarda KONSEY Dergisini çıkartmaya başlamıştım.
Bir gün postadan bir kitap geldi.
“Türkiye’de Kadın”, Aytunç Altındal imzalayıp yollamıştı.
1978’de yine Havass yayınlarından şiir kitabı çıktı.
“DİNMEYEN”.. Yasaklandı. İyi mi..
Eşek hoşaftan anlamadığı gibi öküzler de şiirden anlamazlar.
Başka yasaklanma nedeni düşünemiyorum.
Kitaplığımda bulamadım ama bu kitap da imzalı olarak gelmişti.
35 yıldır Aytunç Altındal’ın her kitabını okudum.
Hakkında o kadar çok paranoyak haberler çıktı ki, kendisi de şaşkınlıktan
ne diyeceğini bilemez durumda olmalı.
KGB Ajanı dediler tutmadı, CİA Ajanı olarak etiketlediler yemedi.
MİT Ajanı olduğu söylendiyse de komikti..
Papalık Ajanı dediler ama Papalığın istihbarat örgütü bulunmadığı ortaya
çıkınca komünist olduğunu öne sürdüler.
Fakat Altındal komünist de değildi.
Son olarak da şeriatçılığı gündeme geldi.
Altındal bu iddiaya her yeriyle gülmüştür. Çünkü ben öyle yaptım…
Baktılar ki ajanlık, komünistlik falan tutmuyor, daha genel bir karalama yöntemi
seçtiler ve Altındal’ın “Türkiye’nin en karanlık adamı” olduğunu yaymaya başladılar.
40 kadar kitabı yayınlanmış donanımlı ve çalışkan yazar “ kifayetsiz muhterisler”
tarafından “dark man” ilan edildi.
Başkaları ne düşünür beni hiç ilgilendirmez .
Aytunç Altındal beğenerek okuduğum ve yararlandığım bir yazardır.
Laikliğin ne olduğunu onun “ LAİKLİK “Enigma’ya Dönüşen Paradigma “
kitabından öğendim.
Bayram değil, düğün değil Aytunç Altındal’ı neden yazdım ?
28 Şubat 2011’de MHP Fatih İlçesinin düzenlediği “ Orta Doğu Coğrafyasındaki
kargaşa ve Türkiye” konulu toplantıda Aytunç Altındal bir konuşma yapmıştı.
Orta Doğu’daki değişikleri değerlendirirken :
“Orta Doğu’da bugünden yarına bitmeyip yıllarca sürecek bir istikrarsızlaştırma
operasyonu başlatıldığını” söylemişti.
ABD Dış İşleri eski bakanı Condeleezza Rice’in “22 ülkenin rejim sınırlarını
değiştireceğiz” sözünü de hatırlatmıştı.
Aytunç Altındal konuşmasını şöyle bitirmişti:
“ İstikrarsızlaştırılmış Ora Doğu Türkiye’yi ya büyütür ya param parça eder.
Türkiye kendi istikrarsızlıklarını minimize edip önümüzdeki seçimlerde
milli bir iktidarı iş başına getirdiği takdirde büyüyerek bölgenin etkin gücü olabilir”
Aytunç Altındal’ın bu konuşması YENİ ÇAĞ Gazetesi tarafından “ Altındal’dan
tarihi uyarı” başlığı ile verilmişti.
2011 Haziran’ında seçim yapıldı ülkenin geçmişinden, geleceğinden çok cebine girenle ilgilenen halkımız bir kez daha iktidarı AK Parti’ye teslim etti.
Askeri darbeler toplumu öyle bir duruma getirdiler ki, ülkemize bir saldırı yapılsa
savunacak insan bulmakta sıkıntı çekebiliriz.
Ne hattı müdafaa yapılır ne de sathı müdafaa…
Aytunç Altındal 2011 Şubat’ında bu günleri görmüş.
Nedir ki önerdiği “ milli iktidarın” içeriğini de açıklığa kavuştursaydı konuşmasının
tarihi değeri daha da artardı.
“Milli iktidar” derken eğer MHP’yi işaret ettiyse şaka yapmış olmalı.
MHP hiçbir zaman çözümün parçası olmayı göze alamamış, AK Parti’nin
stepneliğine sıkı sıkıya sarılmış bir siyasi örgüttür.
Aytunç Altındal’ın nasıl bir oluşum önerdiğini sanıyorum ancak kendisi
açıklarsa öğrenebileceğiz.
|