Marks , “din halkın afyonudur” demişti.
Emekçi halk yığınlarını sömürerek yaşayanlar bu söylemi yıllardır kullanırlar.
Bu söylemde dinsizlik veya tanrı tanımazlık yoktur.
Sosyalistler savunmalarını yanlış mevzilerde kurduklarından, bu söylemi
savunamadıkları gibi ateist olduklarını da inatla öne sürerek kapitalizmin kan
emiciliğine dolaylı destek verdiler.
Marks bu söyleminde yüzde bir milyon haklıydı. Çünkü afyon da afyondur.
Eğer uyuşturucu olarak kullanılırsa afyon insan sağlığı için çok tehlikelidir.
İlaca dönüştürülürse insan sağlığında iyileştirici, acı dindirici etkisi öne çıkar.
Din de uyuşturucu gibi kullanılırsa, yer yüzündeki en etkili uyuşturucudan daha tehlikelidir.
Çünkü bireysel cinnetin yerini toplumsal cinnet alır.
Taliban bunun en çarpıcı örneğidir.
Sosyal yardımlar günümüzde yeni bir uyuşturucu biçimi olarak ortaya çıktı.
Bu benzetmeyi bizler yapsak, ortalığı karıştırmayı amaçladığımız söylenebilirdi.
AK Parti İktidarının Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’ün açıklaması
içinde yer almış.
Nihat Ergün 1962 Kocaeli, Çınarlı doğumludur.
Derince Belediye Başkanlığı ve 22, 23, 24 dönem milletvekilliği yapmıştır.
Açıklamasında şöyle demektedir:
“Bazı sosyal yardım kalemleri asgari ücretin iki katı kadar insanların sosyal yardım almasına imkan veriyor.Asgari ücretle çalışan bir insan çalıştığı için sosyal yardımlardan yararlanamazlarken, çalışmayan bir insanın evine asgari ücretin iki katı kaynak girebiliyor.
Sosyal yardım, sosyal yardım olmanın dışına çıkıyor ve insanların üzerinde uyuşturtucu etkisi yapmaya başlıyor. Halbuki sosyal yardımların tedavi edici olması gerekir.
Sosyal yardımlar uyuşturucu etkisi yapmaya başladığı zaman onu gözden geçirmek gerekir.
Biz de şimdi bunu gözden geçiriyoruz. Çalışma azmimizi ve irademizi zayıflatan
bir noktada mı sosyal yardımlar, böyle işaretler var
Bu araştırma işaretleri önümüze koyuyor”
Ankara Belediye Başkanlığı metroları ve yol kenarlarını propaganda afişleriyle donatmış.
Afişlerin konulduğu panolar belediyenindir ve kiraya verilerek belediyeye gelir sağlanmaktadır.
Asılan yüzlerce dev afişler için belediye kasasına kaç lira girmiştir?
Yapılan iş “belediyenin tanıtılması” değildir.
Melih Gökçek’in reklamıdır.
Antalya, İzmir, Eskişehir belediyelerini basanlar bir de Ankara Belediyesine uğrasalar diyeceğim ama nerede o kadar yürekli denetimce ve polis.
Gökçek’in astırdığı afişlerdeki rakamlar Nihat Ergün’ün uyuşturucuya dönüşmüş sosyal yardım tanımını doğruluyor.
Ankara Belediyesi 1 milyon 650 bin ton kömür, 3 milyon 430 bin 750 koli
gıda ve temizlik yardımı dağıtmış.
Bu yardımlar, Ankara’nın nüfusuna oranlandığında neredeyse eroin etkisi yapar.
Gökçek kurnazlık yaparak çok yardım dağıttığını duyururken, kendini yalancı
durumuna düşürmüş.
Örneğin kömür için verilen rakam bir yıl içinse yalan sınırların ı da zorlayarak kuyruklu yalana girer.
Ankara’da bir aile kışı bir ton kömürle geçirir.
1 milyon 650 bin aileye kömür dağıtılması, her aile en az 4 kişi kabul edilirse
6 milyon 600 bin insan demektir.
Dağıtılan kömür miktarı doğrudur ama kaç yıla yayıldığı belirtilmediği için komik durmaktadır.
Nedir ki konu uyuşturucu etkisi olunca, içimizden gülmek gelmez.
|