Bir ülkede kuşkulu ölümler ve kafalarda sorular yaratan intiharlar her zaman merakla karışık kaygı uyandırmıştır.
Son yıllarda çok sayıda intihar peş peşe geldi.
İntihar edenler simitçiler veya pazarcılardan çıkmıyor.
Yetişmiş insanları kendilerini öldürmeleri de doğal karşılanıyor.
İntihar sonrası yapılan inceleme ve araştırmalarda olayı aydınlatmaktan çok üstünü kapama çabaları seziliyor.
23 Mayıs günü yeni intihar Türkiye’yi tam anlamıyla salladı.
1987-1991 arasında OHAL Valiliği, 20. ve 21. dönem milletvekilliği yapan Hayri Kozakçıoğlu saçlarını siyaha boyamaktan yorulduğundan intihar etmiş olabilir.
Yaptığımız araştırmada intihar etmesi için sağlığı dahil başka denen bulamadığımız için böyle yazdık.
Bir başka olasılık da, intihar etmemiş olması.
İntihar etmekle, intihar ettirilmek arasında fark vardır.
Öldürülmüş olması olasılığı şimdilik çok zayıf görünüyor.
Kozakçıoğlu’nun son bir haftada yaptığı tüm telefon konuşmaları incelenecektir.
Son bir ayda kimlerle buluştuğu da..
Hayri Kozakçıoğlu’nun OHAL valiliği dönemindeki Güneydoğu haberleri taranmadan onu kişiliği hakkında yargıda bulunmak yanlıştır.
OHAL Valiliği döneminde insani değerleri hiçe sayan yönetim tarzıyla Kürtlerin devletle olan çelişkilerini keskinleştirdiği ve PKK’nın kemikleşmesine neden olduğu öne sürülen Kozakçıoğlu, eğer intihar etmediyse derin devlet hesaplaşması teorileri havalarda uçuşacaktır.
Kimdir Hayri Kozakçıoğlu? İlk ve Ortaokulu Alaşehir’de, lise öğrenimini ise İzmir’de yaparak 1955 yılında İzmir Atatürk Lisesi'nden mezun olmuştur. Yüksek öğrenimini 1955 - 1959 yılları arasında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinde tamamlayarak 1959 yılında İçişleri Bakanlığında Kaymakam adayı olarak göreve başlamıştır. Çamlıhemşin, Ardeşen, Delice, Çüngüş, Çınar, Kepsut ve Gökçeada (İmroz) ilçelerinde kaymakamlık yaptıktan sonra 1970 yılında Mülkiye Müfettişliğine ve daha sonra Başmüfettişliğe atanmıştır.
Güvenlik hizmetleri ile ilgili olarak bir süre yurt dışında inceleme ve araştırma yaptıktan sonra, 1978 yılında Erzurum Valiliğine atanmıştır. Daha sonra Vali kadrosu ile 1,5 yıl süre ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevini ifa ederek, 12 Eylül 1980‘den sonra Adana Valiliğine atanmıştır. 3 yıl süre ile Adana Valiliği ve 3,5 yıl Sakarya Valiliği görevlerinden sonra 12 Ocak 1987 tarihinde Diyarbakır Valiliği görevine başlamıştır. Bu görevi yürütürken 19 Temmuz 1987‘de Olağanüstü Hal Bölge Valiliğine atanmıştır. 19 Ağustos 1991 tarihinde İstanbul Valiliğine atanmıştır.
20.ve 21. Dönem milletvekili olarak meclise girmiş, OHAL Valiliği döneminde adına gönderilen 250 bin doların hesabını veremediği için uzun süre eleştiri konusu olmuştur.
Sonunda da derin devlet-örtülü ödenek gizleri açıklanamayacağı gerekçesiyle konu kapatıldı.
Her devletin gizli bir takım çalışmaları ve ödemeleri vardır.
Bunları kayıt altına almaya çalışmak devletin savunma refleksine zarar verir.
Kritik yerlerde görev yapan bürokratlara güvenmek bir zorunluluktur.
Bu bağlamda Kozakçıoğlu’nun yanlış yaptığı düşünülmemeli.
Komplo teorisyenleri, bundan sonra kimlerin intihar etme olasılığı bulunduğu konusunda üretime geçmişlerdir.
Benim başım kel ama komplo teorisi saçlarla değil beyinle üretildiği için komploculara katkıda bulunabilirim.
Öncelikle Hayri Kozakçıoğlu’nun intihar ettiğine değil “ettirildiğine “ inanıyorum
Ve sonra: Mehmet Ağar ile Orhan Taşanlar’ın anılarının yazmadan bu dünyadan ayrılmamalarını dilerim.
İntiharlar ve faili meçhuller ülkemizin karanlık yıllarının karanlıkta kalmasını sağlar ki, halkımız bunu istemez.
Hayri Kozakçıoğlu’nun ölümünden sonra yapılacak açıklamalar hangi doğrultuda olursa olsun Erdoğan’ın işine yarayacaktır.
İçerde ve dışarıda açmazlara düşen iktidar, bu beklenmedik gündem değişikliğine sıkı sıkı sarılacaktır.
|