10-16 Haziran’da 5 milyon 122 bin 974 gazete satılmış.
Bunun 1 milyon 045 bin 97’si Zaman Gazetesi’ne ait.
Ancak 400 binini ciddiye alırım. İsteyen istediği kadar kızabilir.
İktidara yaranmak için sabah işe giderken Zaman alanlar gazete okuru değillerdir.
İş hanı ve apartman girişlerine bırakılan tomarla Zaman ise ayrı bir durumdur.
Bu durumda genel tiraj 4 milyon700 bine düşer
Bir zamanlar Hürriyet ve Tercüman bir milyonu bulmuştu.
Büyüme ölçümü yapılırken gazete satışlarına da bakılır.
Sen bakmazsan bakanlar çıkar. Dünyada herkes herkesi izliyor.
Övünmek gibi olmasın, bu konuda dalga geçen biz varız.
Bir ülkede satılan günlük gazete gelişmişliği de yansıtır.
Ülkemizde 15 kişiye bir gazete düşüyor.
Kahvehane muhabbetlerinde neden Japonya gibi olmadığımız sıkça konuşulur.
Japonya teknolojide olduğu kadar eğitimde, kültürde ve okur yazarlıkta da öndedir.
Dünyadaki 20 büyük gazetenin 9’u Japonya’da çıkar.
Türkiye 75 milyon, 4 milyon 500 bin gazete satılıyor.
Japonya’nın nüfusu 127 milyon.
Dünyanın en çok satan ilk 3 gazetesi bu ülkede çıkıyor.
Yomiuni Shimbum : 14 milyon 67 bin.
Asahi Shimbum : 12 milyon 121 bin
Mainichi Shibum : 5 milyon 587 bin.
Diğer gazeteler de eklendiğinde toplam gazete tirajı 80 milyona yaklaşıyor.
Bir buçuk kişiye bir gazete düşüyor.
Japonya gibi olabilmek için Türkiye’deki gazetelerin 45 milyon satması gerekir.
1965 yılında ülkemizde yaklaşık 5 milyon gazete satılırdı.
1993 Haziran ayı satış raporuna göre 3 milyon 750 bine düşmüştü.
Gazete satışlarını arttırmak için harcanan tüm çabalar “gazetecilik dışı”
olduğundan basın sektörün inanılırlığını ve güvenilirliğini yitirdi.
Ansiklopediler, lotaryalar, kazı-kazanlar, tombalalar, tencere, tava,
tabak, televizyon dağıtmalar işe yaramadı.
Gazete okurken kaç kez arkadaşların:
-Hangi yalanları yazıyor bakalım, dediklerine çok kez tanık oldum.
Basın ahlak yasası falan etkili olamadı.
İnsanlar karalandı, yalan haberler yazıldı, uydurma olaylar yaratıldı.
İnsanların özel yaşamları ortalığa döküldü.
Baş sayfadan kocaman resimlerle verilen haberlerin doğru olmadıkları ortaya
çıkınca 10 uncu sayfadan minicik harflerle beş santimlik yalanlamalar konuldu.
Gazete sahipleri gazeteciliği yan iş gibi görmeye başladılar.
Bankalar, şirketler satın aldılar.
Borsada hisse senetleri işlem görmeye başladı.
Türkiye büyüyormuş.
Neresi büyüyor?
Gazete satışlarına bakarsak küçülüyor gibiyiz.
Okur yazarları çok göstermek için herkese lise diploması dağıtmak, yetmediği yerde
birer tane de üniversite diploması vermek büyümeyi göstermez.
Günlük gazete satışları o ülkeyi ele verir.
Kitap satışlarındaki zavallılığı yazmadım, ona sonra sıra gelecek.
Gazeteler perişanlığı oynarken bir gazetenin Christiana Amanpour ile ilgili verdiği asparagas haberle rezalete balıklama atlandı.
Amanpour çok değerli gazetecidir.
Yapılan çirkinliği, terbiyesizliği, üç kağıtçılığı yutmayacaktır.
Aldığım fakat henüz doğrulanamayan bir habere göre “kabak oyacağı” satın almış.
Bu konu onu ilgilendirir.
İşin bizleri ilgilendiren yanı ise çok utanç vericidir.
Bundan sonra kimse gazetelerde yazılana inanmayacaktır.
Amanpour’a saldıran utanmazların defterlerini dürmezlerse basın artık ölmüştür.
|