Hüsnü Mübarek Tahrir Meydanında başlayan eylemlerle devrilmişti.
Salak takımı koro halinde Mısır’da devrim olduğunu söylediler.
Seçim yapıldı ve 30 Haziran 2012’de Muhammed Mursi İsa el-Eyyat cumhurbaşkanı seçildi.
4 temmuz 2013 saat 23.15 Tahrir’deki son eylemlerden sonra asker darbe ile araya girdi.
Mursi göz altında, geçici cumhurbaşkanı atandı.
Tahrir Meydanı’nda halk askeri darbeyi kutluyor.
Devrime ne oldu?
Arap Baharının hava durumu nasıl?
Göründüğü kadarıyla Arap Baharı’na Temmuz başında Mart karı yağdı.
Suudi Arabistan ve Suriye darbeyi destekliyor.
ABD ve Almanya darbeye “darbe” diyemiyorlar.
Ortada çok bilinmeyenli bir denklem var.
Çok bilinmeyenli denklemler cebirde pek sıkıntın yaratmazlar ama siyasette ve toplumsal olaylarda çok tehlikelidirler.
Mısır’daki tuhaf değişimlerden sonra ortaya çıkan durumda bilinmeyen sayısı oldukça fazla.
Bu tehlikeli durumu daha tehlikeli ve içinden çıkılmaz hale gelmesi ise an meselesi.
Ortadoğu’da elde bir bomba var.
İktidar ve Dış İşleri Bakanımız olaya el atarsa ilk iş olarak bombanın pimini çekerler ki, işin sonu dünya savaşına kadar gidebilir.
İster misiniz, Erdoğan veya Davutoğlu çıksın ve “ Mısır Türkiye’nin iç meselesidir” desin.
Tanrı Türkiye’yi korusun. Bu kez ona gerçekten çok ihtiyaç var.
Mısır’da yapılan düpedüz darbedir.
Bu konuda kıvırmak insanı fahişeden beter eder.
Darbenin iyisinin olamayacağını kaç kez yazdığımı bu köşeyi okuyanlar anımsarlar.
Mursi’ye karşı yapılan darbedir de, Hüsnü Mübarek’e karşı yapılan nedir?
Mursi, sandıktan çıktı da Mübarek tombaladan mı çıktı.
11 Haziran 2011’de görevini orduya devrettiği açıklandığı zaman darbe olmamış mıydı?
Görev orduya devrediliyorsa bunun adı darbedir.
Hüsnü Mübarek bir hava Mareşalidir.Askerlerin yaka paça bir mareşali götürmelerini beklemek saflık olmaz mı?
Mübarek devrildiğinde bunu alkışlayanlar, Mursi’ye yapılanın darbe olduğunu öne sürüyorlar.
Mübarek de Mursi gibi sandıktan çıkmıştı.
Nedir ki, “sandık ve seçim” ancak eşit koşullarda ve özgür ortamda yapıldığı zaman geçerlidir.
Mısır’daki seçimler birer hokkabazlıktır.
Öncelikle Mısır halkı seçime inanmıyor ve katılmıyor.
51 milyon seçmenin bulunduğu bu ülkede Muhammed Mursi seçildiğinde katılım % 40 olmuş ve % 52.5 oy alan Mursi seçilmişti.
51 milyon seçmenin sadece 20 milyon 400 bininin seçime katılması nasıl açıklanır?
10 milyon seçmenin oyuyla seçilen başkan Mısır halkını temsil edebilir mi?
2011’de Mısır’da devrim olduğunu söyleyerek saçma konuşmalarla halkın aklını karıştıranlar orta yoklar.
Devrimcilere ve devrimin anlamını bilenlere ekranlar kapalı olduğundan, Tunus, Mısır, Libya ve Suriye’de olanlara devrim diyorlar ki, bu çok büyük bir terbiyesizliktir.
Devrimciler hiçbir zaman emperyalizmin uşağı ya da tetikçisi olmadılar.
Çok uzatmadan Mısır’a dönelim.
Mısır’da bir darbe oldu.
ABD ve AB bu darbeyi sevimli buluyorlar.
Türkiye’yi yönetenler her zaman ki gibi sazanlığa soyundular.
Meclisteki tüm partilerin birlikte darbeyi kınamaları doğaldır.
Darbe insan haklarına aykırıdır.
Ancak Mısır’da olanlar Türkiye’nin sorunu değildir.
Eğer Suriye’de olduğu gibi Mısır’a da balıklama atlanırsa, oralardaki halkları kurtaramayız ama Türkiye’yi kaybederiz.
|