Keçiören’deki Yaşlılar Yurdu bahçesinde Eski Belediye Başkanı Turgut Altınok tarafından yapımına başlatılan Cumhuriyet Kulesi imara aykırılığı Danıştay’ca onaylandı.
Kule yıkılacakmış.
Kulenin bugünkü durumuna gelmesi için kaç trilyon harcandı?
10- 15- 20 ya da 30 trilyon olabilir mi?
Melih Gökçek kulenin yıkılacak olmasına o kasar çok sevinmiş ki, utanmasa zil takıp oynayacak.
Belki de evinde ya da makam odasında bunu yapıyordur.
Görünürde imar yasasını, mania hattını öne sürüyor.
Gökçek’i tanıyanlar bilirler ki, kendileri öyle imar, plan, estetik falan takmaz.
Eğer Turgut Altınok Büyük Şehir Belediye Başkanlığına aday olduğunu açıklamasaydı, bunun gibi beş tane kule yapılsa Gökçek sesini çıkartmazdı.
Turgut Altınok’un kendisine rakip çıkması ve Büyük Şehir’i kazanma olasılığı Gökçek’i çok rahatsız ettiğinden intikamını kuleyle uğraşarak alma yolunu seçti.
Turgut Altınok ise önce
Keçiören Belediye Başkanı seçildiğinde kendisini 4.Murat sanan Altınok belediye tarihinde görülmeyen çirkinliklere imza atmıştı.
Alevi Müdürler ve masa başında memurlar dövüldü.,
Görevden alınan müdürler içinde idare mahkemelerine dava açanlar Cizre’ye atandılar.
Turgut Altınok ilçe belediyesinin başkanı olduğunu unutmuş kendini sömürge valisi sanıyordu.
Görevden alınan müdürlerin ellerine birer makbuz verip emlak vergisi tahsilatı yaptırıyor, sokaklara afiş asmaya gönderiyordu.
Başkan yardımcısı ve belediye meclis üyesi Yıldırım Ertuğrul çalışanları tehdit ediyor emekli olmaya zorluyordu.
Mustafa Pekuz adındaki müdür yapılan işleme karşı çıkan vatandaşı dövüyordu.
Kendilerine A takımı dedirten serseri gurubu da Keçiören’de terör estiriyordu.
Büfeden veya bakkaldan bira alan çocukların elindeki şişeler kırılıyordu.
Sonunda iş Ovacık’da adam öldürmeye kadar vardı.,
Turgut Altınok başkanlığı süresince keyfi davrandı.
Cumhuriyet Kulesi denilen ucube de bu keyfiliklerin bir sonucudur.
Burada asıl sorulması gereken şudur:
Keçiören’de hiçbir yasal dayanağı olmayan ucube kule yükselirken mülki yönetim ne yapmıştır?
Konu Büyükşehir-Keçiören çekişmesinin çok ötesinde uluslararası havacılıkla ilgilidir.
Gökçek karşı çıkmakta haklıdır ama samimi değildir.
Dönemin Ankara Valisi ve Keçiören Kaymakamı’nın duruma el koyması gerekirdi.
Devletin Valisi olmak yerine iktidar Valisi olmayı seçenler izlemekle yetinirler.
Adını yazmayacağım Vali de öyle yaptı.
Melih Gökçek 20 milyon liralık tazminat davası açılmasını istemiş.
Sadece Turgut Altınok’a dava açmak haksızlık olur.
Ucube Kule’nin yapılmasında payı olan belediye yetkililerinin yanı sıra, görevlerini unutup seyirci koltuğuna oturan Kaymakam ve Valiler de tazminat kapsamına alınmalıdır.
20 ilkokul yapılacak kadar paranın çöpe atılması bağışlanamaz.
Nedir ki, ülkeye zarar verme yarışında Melih Gökçek Altınok’un çok önündedir.
Gökkuşağı, çelik kafes, Kızılırmak-Ankara su boru hattı, kent içindeki üst geçitler, 20 yıldır bilinçli olarak bitirilmeyen metrolar ve iki yılda bir sökülüp yeniden yapılan kaldırımların hesabı da Gökçek’ten sorulmalıdır. Sorulacaktır da..
Gökçek ucube kule konusunda haklıdır ama kendisi de onlarca plansız, imara uymayan işler yapmıştır.
Kendisinden kimsenin hesap soramayacağını sanıyor ve işin trajik yanı buna inanıyor.
Turgut Altınok da dokunulmaz, hesap sorulmaz olduğunu sanıyordu.
Hiçbir zulüm zaman aşımına uğramaz.
Yapılanlar unutulmaz. “Muş” gibi yapılır.
Keşke Gökçek halka ve yasalara saygılı bir başkan olsaydı da , ucube kuleye karşı çıkışını “kin” olarak algılamasaydık.
|