Hitler, bir soykırımcı, milyonlarca insanın ölümüne nede olan canidir.
Stalin, içinde acıma duygusu olmayan hatta bu duyguyu hiç tanımamış bir katildir
Cengiz Han, insanlık tarihinin en büyük, en vahşi kıyıcısıdır.
Türk ve Müslümanları vahşice katleden bu canavarın adını çocuklarına koyan Türkleri hiç anlayamadım.
Dünya bu üç toplu katliamcı üzerinde anlaşmıştır ama nedense Harry S.Truman adı dördüncü katil olarak anılmaz.
ABD Başkanı Franklin D. Rossevelt’in görev başında ölümüyle 10 Ocak 1945’de Başkan olmuş, 12 Nisan 1945’deki seçimde ise ABD başkanı seçilmiştir.
Hiroşima ve Nagasaki’ye atılan atom bombalarının ve daha sonra Japonların yıllarca yaşadığı ölümcül sıkıntıların sorumlusudur.
Dünyayı insanlara cehennem eden “soğuk savaş”ın da mimarıdır.
Atom bombalarını atılış gerekçesi olarak Japonya’nın teslim olması gösterilmişse de, bu emperyalizmin uydurduğu iğrenç bir yalandır.
Asıl amaç Sovyetler Birliği’ne elindeki korkunç silahın gücünü göstermektir.
Bu gösteri için kobay olarak Japon çocukları, kadınları, gençleri ve yaşlıları seçilmiştir. II. Dünya Savaşı'nın son aşamasında 6 Ağustos 1945 Pazartesi saat 08:15'te Amerika Birleşik Devletleri'nin Uranyum-235 tipi atom bombası "Little Boy" (Küçük Oğlan) ile gerçekleştirdiği saldırı, Nagasaki'ye düzenlenen atom bombası saldırısı ile birlikte askerlik tarihinde gerçekleştirilen yegane nükleer saldırıdır.
1945 yılının sonuna kadar Hiroşima'da atom bombası saldırısından dolayı yaklaşık 140.000 kişi hayatını kaybetti. Amerika Birleşik Devletleri önceden Japonların hayat ve hareket tarzlarını araştırarak onların en çok dışarıda oldukları saatini saptamış ve saldırı saatini sabah 08:15 olarak kararlaştırmıştı.
Enola Gay adındaki uçak belirlene saatte sivil halkın üzerine atom bombasını bıraktı.
Sonrası, tam bir cehennem provası. Japonya 10 Temmuz 1945'te Yüksek Savaş Yönetimi Kongresinde Sovyetler Birliği aracılığıyla görüşme yolunu aramak üzere Fumimaro Konoe'yi özel elçi olarak yollamayı kararlaştırarak Sovyetlere teklif etti. 17 Temmuz 1945'te Almanya'nın Potsdam kentinde Müttefikler liderleri Harry S. Truman, Winston Churchill ve Josef Stalin'in katılımıyla Potsdam Konferansı açıldı ve ertesi gün Sovyetler Birliği Japon özel elçinin yollanmasını reddetti. 26 Temmuz 1945'de Müttefikler "Potsdam Demeci" ile Japonya'yı teslim olmaya çağırdı. Ancak ilanın taslağında var olan İmparatorluk sisteminin korunmasına dair madde kaldırıldığı için Japon Başbakanı Kantarō Suzuki Potsdam Demecini kabul edemedi. Böylece Japonya'nın teslim isteği geri çevrilmiş oldu.
Hiroşima’ya bomba atıldıktan 3 gün sonra, 9 Ağustos 1945 (Amerikan kaydına göre 10:58'de, Japon kaydına göre saat 11:02'de), Plütonyum-239 tipi atom bombası "Fat Man" (Şişko Adam, resmî adıyla Mark III) ile ikinci katliamı gerçekleştirildi. Bu atom bombasıyla Nagasaki'nin toplam nüfusu yaklaşık 240.000 kişi içinde 74.000 kişi hayatını kaybetti ve binaların yüzde 36'sı tamamen yok edildi. 2007'te, Nagasaki belediyesinin resmî listesine göre, o an öldürülen veya daha sonra atom bombasının etkisiyle ölenlerin toplam sayısı 143.124'a ulaşmıştı.
İki kentte gerçekleştirilen sivil insan katliamının bilançosu 500 bin kişidir.
Resmi rakamlar zaman içinde olabildiğince küçültülmesine karşın 300 binin altına indirilememiştir.
Bombalar atıldıktan sonra oluşan nükleer tozların açtığı yaralar ve aldığı canlar ise unutturulmaya çalışılmıştır.
Hiroşima e Nagasaki’ye atılan atom bombalar ile tümüyle sivil halk hedef alınmıştır.
Kendilerini demokrasi, hukuk, insan hakları, halkların insanca yaşamı savunusu olarak sunan siyasetçilerimizden Hiroşima ve Nagasaki ile ilgili tek cümle duymadık.
ABD ve çok sayıda batılı ülke her fırsatta Ermeni soykırımı masalını sakız yapar ama bizim siyasetçiler alçakça öldürülen 500 bin, sakat kalan ve doğan bunun birkaç katı sivil Japon için tek cümle söyleyemez.
Ne diyelim : Sizin katiliniz iyidir….
Ancak bir durum var ki yazmadan geçemeyeceğim.
Siz bizleri temsil etmiyorsunuz…
|