Yıllar önce bir arkadaşım “liderlik kursuna” gittiğini söylemişti.
“Liderlik kuruna giden lider olmaz” demiştim.
Arkadaş çok kızdı ama lider falan da olamadı.
Kurslarla, derslerle, okullarla ulaşılması olanaksız konumlar vardır.
Bir şey öğrenmekle olmak farklıdır.
Resim kurslarına giden resim yapmayı öğrenir ama ressam olamaz.
Müzik kurslarına gidip de besteci olana rastlamadım.
Eğer bazı mesleklerin okuluna ya da kursuna gidenler başarılı olsalardı “yetenek” kavramı sözlüklerden çıkarılırdı.
Siyasetin okulu vardır.
Siyasette yer alan liderler ise okullu değildir.
Tüm liderler alaylıdır.
Alaylı olmayı küçümseyenler yeteneği ıskalayanlardır.
Türkiye’de “lider” diye tanımlanan ve toplumca benimsenenler iyi yetişmiş aydınlardır.
Burada parti başkanları ile liderleri ayırmak gerekir.
Olağanüstü kişiliği ile Mustafa Kemal’i liderliğin en tepesine yerleştirdikten sonra , bir liderde bulunması gereken özelliklere göz atmalıyız.
Bir liderin sahip olması gerekene özelliklerin başında liyakat gelir.
İkincisi, vizyonunun bulunmasıdır.
Üçüncüsü, çok yönlü olmasıdır.
Dördüncüsü, özgüveninin olması, ülkesine ve dünyaya güven vermesidir.
Beşincisi, Liderlik kalpleri kırmakla, zorbalıkla değil kalpleri kazanmakla ve çevresinde bir sevgi denizi oluşturmaktır. Hoş görü liderliğin olmazsa olmazıdır.
Altıncısı, lider bilgili, kültürlü, donanımlı ve entelektüel olmalıdır.
Yedincisi, lider çevresindeki yetenek ve değerlerin farkında olmalıdır.
Sekizincisi, kibarlık, nezaket ve sadeliktir.
Dokuzuncusu, konuştuklarıyla yaptıklarının örtüşmesidir.
Onuncusu; lider ırk, dil, din farkı gözetmeksizin tüm toplumunu kucaklamalıdır.
Bu on özelliğin tümü sadece Mustafa Kemal’de bulunuyordu.
Ya sonrası…
Kalemi kağıdı elinize alıp yukarıdaki özellikleri 1938’den beri ülkemizi yönetenlerin adlarının yanına birer çizik atarak 2000’li yıllarda neden sakata geldiğimizi anlayabilirsiniz.
Eksikleriyle de olsa İsmet İnönü, Adnan Menderes, Osman Bölükbaşı, Süleyman Demirel,
Bülent Ecevit, Turgut Özal, Necmettin Erbakan, Deniz Baykal .
Büyük umutlarla DYP’nin başına getirilen Tansu Çiller parti başkanı bile olamamıştır.
Mesut Yılmaz için siyasetimize en yakışmayan kişilerden biri olduğunu yazmakla yetineceğim.
Ülkücüler ve MHP’liler alınacaklar ama Alparslan Türkeş de lider değildi.
Halk onu hiç sevmedi ve bunu oylarıyla gösterdi.
Devlet Bahçeli’yi iktidar ortağı yapan oylar Türkeş’e tepki olarak verildi.
Liderler arasına Recep Tayyip Erdoğan’ı yazmadım.
Çünkü Erdoğan lider değildir ve asla olamaz.
Yukarda yazılı on özellikten hangisi Erdoğan’da var?
Erdoğan’ı iktidar yapan Türkiye siyasetindeki boşluktur.
2015 seçimlerinde milletin AK Parti’yi sandığa gömmesi durumunda , Erdoğan’a “dünya lideri yakıştırması yapanların neler yazacaklarını ve söyleyeceklerini hep birlikte göreceğiz.
Erdoğan, liderde bulunması gereken özelliklerin hiçbiri bulunmadığı gibi kibirli ve kendisinde bulunmayan yakıştırmalara sıkı sıkı yapışan yanlılığın girdabındır.
“Şeyh uçmaz müritleri uçurur” diye bir söz vardır.
Erdoğan’ın müritleri bu konuda iyice abarttılar.
Öylesine abarttılar ki, kendisine kutsallık yüklediler.
Utansalar ve tepki görmeyeceklerini bilseler “velilik” makamına oturtacaklar.
Dünya lideri olduğunu ve kutsallık taşıdığını söyleyenlere Erdoğan çok sert biçimde karşı çıkmalıydı.
İsmet İnönü bütün eksilerine karşın halkın içinde yürüyerek emekli maaşını almak için bankaya giderdi.
Yüzlerce korumayla gezenler iktidardan indikten sonra evlerinde çıkabilecekler mi?
Yaşayanlar neler olacağını görecektir.
|