Bazı konular tartışılmaz
Tartışılan konunun iki uçlu olması gerekir.
İyi-kötü, doğru- yanlış, haklı-haksız, yararlı-yararsız gibi.
“Kadına şiddet konusu tartışılıyor. Bunun neresi tartışılıyor, anlamak olanaksız.
Kadına uygulanan şiddetin iyi, doğru, haklı ve yararlı yanı var mı? Böyle bir konu asla tartışma konusu olamaz. İki uçlu değildir.
Kepazeliktir, rezilliktir,alçaklıktır,adiliktir.
Hayvanlık demek yanlış olur çünkü hayvanlar dişilerine şiddet uygulamazlar.
Kestirmeden gidelim ve özetleyelim.
KİM KADINA ŞİDDET UYGULUYORSA ŞEREFSİZDİR.
Bundan sonra kadına şiddet uygulayanlara kısaca ŞEREFSİZ denilirse onlar da konumlarını bilirler.”
Hayatım boyunca kadına kötü davranan kişilerle arkadaşlık yapmadım.
Eğer arkadaşlarımın arasından böyle biri çıktıysa da hemen uzaklaştım.
Kadına uygulanan şiddetin savunulur ve bağışlanır yanı yoktur.
“Cennet annelerin ayaklarının altındadır” diyen bir Peygamberin ümmeti içinden kadına şiddet uygulayanlar çıkarsa, bunlar dışlanmalıdır.
Zulme seyirci kalan da zalimdir.
Kadınlara şiddet uygulanmasını onaylayan ve savunan kadınlar için ise şerefsiz kelimesi yetmez.
Dil bilimciler böyleleri için yeni kelime bulmalıdır.
Çünkü bu kadınlar, şiddet uygulayan erkelerden daha aşağılıktırlar.
Aynı zamanda da kendi cinslerine ihanet eden birer haindirler.
Bu yazdıklarım için beni mahkemeye veren çıkarsa çok mutlu olurum.
“Kadınlara şiddet uygulayan şerefsizdir” diye bağırmak ve bunun devletin kayıtlarına geçmesini sağlamak guru vericidir.
Bir de çocukların durumu var.
Kadınlar için yazdıklarım burada da geçerlidir.
42 bin çocuk sokaklarda yaşıyor.
Yılda 7 bin çocuk taciz ve tecavüze uğruyor.
Çocukların aile bireyleri tarafından taciz edilmesi ise iğrenç bir durumdur.
Ne yazık ki bu sayı oldukça fazladır.
Ülkemizde çocuk haklarından söz etmek, haklarla alay etmektir.
İnsan haklarının paspasa çevrildiği yaşanan bir gerçekken, kim takar çocuk haklarını.
Gelir dağılımın adil olmadığı bir yerde 3 veya 5 çocuk istemek de tacize ve istismara girer.
Sağlıklı beslenemeden büyüyen çocuklara yeterli öğrenim ve eğitim de sağlanamayacağına göre tacizlerle tecavüzlere bir de sürünme, perişanlık, yoksulluk eklenecek.
Yoksulluk arttıkça da tacizler çoğalacak.
Ya çocuk gelinler ne olacak?
12-13 yaşlarında evlenip bir yıl sonra çocuk doğuran 100 binlerce kız çocuğuna devlet sahip çıkamıyor.
Savcılar, yargıçlar, kaymakamlar, jandarma ve polis durumu sadece izliyor.
Partiler de oy yitirme kaygısıyla konuya eğilmiyorlar.
Parti başkanlarından çocuk gelinler konusunda tek kelime duyan var mı?
Türkiye’nin yarısına yakın kısmı ahlak ve yasa denetiminin dışındadır.
Kaymakam var, savcı var, jandarma var. Bir de aşiret reisi veya şeyhler var.
Acaba kimiz sözü geçer?
Aşiretler son bulmadan bu ülkeye hukuk ve adalet gelemez.
Kadına şiddet uygulamaları bitmez.
Çocuklara taciz ve tecavüzler sona ermez
Çocuk gelinlerin sayısı her geçen gün artar.
Normale dönmenin yolu kendi davranışlarımızdan geçer.
Her türlü zulme karşı çıkar ve direnirse sağlık bir toplumda yaşarız.
İşe kadına şiddet uygulayan şerefsizleri dışlamakla başlayabiliriz.
|