17 Aralık sonrası Bülent Arınç bir açıklama yapmıştı.
“ Bakan çocuklar tutuklanırken ailelerine haber verilmemiş”
Haziran ayında, ailelerinden habersiz tutuklanan, dövülen, gözleri kör edilen ve öldürülen çocuklar başka ülkeden mi gelmişlerdi?
* *
Gençlerimizin hayatlarını ortaya koyup gece gündüz çalıştıkları ve ailelerinin dershanelere paralar akıtarak, sınavlarda ter dökerek girdikleri üniversiteye Suriyeli mülteciler yattıkları yerden sınavsız giriyor.
Bunu yapan iktidar partisinin adı ise “ADALET VE KALKINMA PARTİSİ”
* *
2 HSYK üyesi, 117 savcı, 4567 polis yeri değiştikten sonra ifade vermeye hazır olduğunu söyleyen Bilal Erdoğan, dünyaya bir hukuk dersi vermiştir.
* *
Bir zamanlar “türbanlı bacılarım üniversiteye gidemiyor” diye ortalığı yıkanlar, aynı bacılar için “ kadınların kamuda çalışması günahtır” demeye başladılar.
* *
Diyarbakır Belediye Başkanı seçilen Gülten Kışanak petrol gelirlerinden pay isteyerek, belediye meclisinin “kurucu meclis” olacağını söyledi.
Bu bir ayrılık sinyali falan değildir. Doğrudan bir ayrılma söylemidir.
Bazı siyasetçiler, yalaka aydınlar ve besleme gazeteciler bölünmenin bir paranoya olduğunu iddia etmeye devam etsinler, yolun sonuna gelindi.
On binlerce şehidin kanıyla yazılan Lozan fiilen ortadan kalkıyor ve Sevr haritası yeniden masaya konuyor.
İstikrar için AK Partiye oy verenlerin ellerline yakında birer istikrar verilecek.
Hainler üçe ayrılır:
1-İhaneti yapanlar
2-İhanete destek verenler
3-İhaneti sessizce izleyenler
Özet olarak : İhanetin alanı oldukça geniştir ve herkese yer var..
* *
Cemaat 12 yıldır Erdoğan’ın şefkatli kanatları altında büyüdü, gelişti, serpildi ve sonunda efendisini yemek üzere harekete geçti.
Cemaatler evcil değildir. Kendilerini besleyenlere sadakat göstermezler.
Humeyni olayından sonra Avrupa ve ABD bunu anladı.
Dışarıdan birileri anlatmadan biz ne olup bittiğini pek anlayamayız.
Onlar da istediklerini kendi çıkarları doğrultusunda anlatırlar.
Türkiye!de paralel devlet , emniyete, yargıya, yönetime sızma tartışmaları yapılıyor.
17 Aralık üzerinde fikir birliği sağlanamıyor.
Darbe karşıtları bile darbe girişimini saptırmaya çalışıyor.
Erdoğan’ın yıllardır Gülencileri desteklediği gündeme getirilirken, sanki tüm yapılanmanın tek sorumlusu olarak gösterilmesi ise paralel devlet ihanetini saptırmaktır.
Erdoğan Başbakan olduğunda Gülenciler kritik yerlere yerleşmişlerdi.
Gülencilerin devlete sızması ise DSP’li bakan Hüsamettin Özkan döneminde yaygın biçimde sağlanmıştır.
Nedense Hüsamettin Özkan’ın adından söz eden çıkmıyor.
Ecevit’in bu olaydaki rolü gündeme getirilmiyor.
Erdoğan yapılanması bitmiş bir sistemi hazır buldu.
Kendisine rahat gelmiş olacak ki karşı çıkmadığı gibi desteğini de esirgemedi.
Ezbere dayalı öğrenimden geçmiş halkımız da sorgulamayı bilmediğinden her şeyi göründüğü gibi benimsiyor.
Siyasetçiler de “balık hafızası” denilen bu durumdan yararlanıyor.
* *
30 Mart seçiminde AK Parti’ye oy verenler, bunu bir kağıda nedenleriyle birlikte yazarak çocuklarına bırakmalıdır.
Ben bu partiye hiç oy vermediğimi nedenleriyle birlikte yazıp bırakacağım.
Yakınlarımın ve tanıdıklarımın bana okuyacağı rahmeti hak etmek istiyorum.
|