Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29911612
Bugün Ziyaretçi :  2573
Aktif Ziyaretçiler :  2573

Görünen Köy
 

Günler birbirini kovalıyor. Birdenbire bastıran sıcaklar insanın gücünü de etkiliyor. Hem ruhsal, hem beyinsel bağlamda belirtiler yaşlanan bedenlere ağırlık veriyor. Yine de yurtseverliğin, gerçekçiliğin, namuslu ve onurlu yaşamının gereklerini yerine getirmek özeninden geri kalınmıyor. Doğru bildiğini söyleyip yazmak erdemi kişiliğinizi dokuyor, yaşamınızı anlamlı kılıyor. Para-pul, mevki-makam, ün-şan, rütbe-konum peşinde koşanlar, çıkarlarının uşağı olanların durumlarını gördükçe vicdan huzurunun doldurduğu esenlik yetiyor da artıyor bile.

Çevremizde ve içimizde olanlar düşünce ağırlığı veriyor. Mollaların diktatörlüğünde, atananların yön verip kararttığı İran olayları dinciliğin boyutlarını ortaya koyuyor. Bir kez ele geçirirlerse ne din tanırlar ne mezhep. Ne insanlık kalır ne de iman. Kanunlarını korumak, karşıtlarına yaşam hakkı tanımamak için hiçbir değer gözetmeden her kötülüğü işlerler. Olan insanlara olur. Yaralanır, sakatlanır, cezaevlerine düşer, işkence görür, ölür. Dinci bağnaz, yobaz mı yobaz, saplantıları ve çıkarı için kan içerek yerinde oturur. Hani bir zamanlar bizde de “Kanlı mı kansız mı geçiş” söylemi duyulmuştu. Mustafa Kemal’e ve en büyük eseri cumhuriyete çatanlarla saldıranlar İran’a baksalar insafa gelebilir mi? Bir düzelme belirtisi olsa Pakistan, Afganistan, Yemen, Irak, Libya olayları onları yola getirirdi. Ne kötülük yaptıklarının ayırdında değiller. Gençlerin çığlıkları, Devrim Muhafızları ile destekçileri milislerin saldırıları dinciliğin karanlığı ve kanlı ortamı için yeterli kanıttır.

İtalya Başbakanı’nın çapkınlıkları gazeteleri dolduruyor. L’Espresso’da yayımlanan kızlar teknesi, küçük kız düşkünlüğü ahlâk ve adalet konularında ibretlik tablolarla yansıyor.

İngiltere’nin The Times gazetesinin “Türkiye’nin PKK ile görüşmeler yaptığı” savıyla Alman Başbakanı’nın ve Fransa Cumhurbaşkanı’nın çıkışlarını birleştirirseniz AB yolundaki taşların büyüklüğü ve sertliği iyice anlaşılır. İş çevrelerinin IMF özlemiyle iktidarın ekonominin düzelmesi için umursamazlığı ve yetersiz, kayırıcı önlemleri ne durumda olduğumuzu, ne durumlara düşeceğimizi gösterir. Ülkenin önemli ve öncelikli sorunları bırakılıp sahte belge düzenlemeleri, imza araştırmaları, iktidar güvencesinde koltuğundan ayrılmayan üst kurul ilgilileri, soyunma cesaretini gösteren kadın yazar, birlikte yaşadığı adamla yüzen erkek modacı, sosyetik yemekler, eğlenceler, partiler, gasp, yaralama ve öldürme olayları için sütunlar dolusu yazılar yayımlanıyor. Bir yandan da belli gazeteciler rejim karşıtı kimler varsa onları sayfalarına taşıyarak cumhuriyetin altın yıllarının karalanmasına araç oluyorlar, kimilerinin de televizyon ekranlarından safsatalarını dinletiyorlar. Bir değerler depremi yaşadığımız gerçektir. Atatürkçülük ve ulusalcılık suç sayılıyor, şeriatçılık ve tarikatçılık yeğlenerek korunup destekleniyor, alkışlanıyor. Demokrasi yutturmacası.

Tüm bu olumsuzluklar yaşanırken terör örgütü boş durmuyor. Mayınlar, saldırılar şehitlerimizin sayısını artırıyor. Operasyonlar, asker yığınağı haberlerinin sonunda doyurucu bilgi edinilmiyor. Terör örgütünün kayıpları öğrenilmiyor. Yalnız bu değil. Ankara Zir Vadisi’nde gömülü bulunan el bombaları, İstanbul Beykoz’da bulunan silâhlar, Boğaz’da ve İzmir’de denizden çıkarılan mermiler konusunda açıklamaların çelişkisi giderilmiş değil. Silâhlı Kuvvetlerin ilgisizlik açıkladığı konuda Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu tersine görüş bildirdiği gibi Yarbay Dönmez’in ordudan çıkarılmasını öngören Askerî Savcılık İddianamesi de mermi-silâh gömülmesi olaylarının sis perdesini yargıya taşımıştır.

Terör örgütünün yandaşı milletvekilleri tehditlerini sürdürürken Apo İmralı’dan Başbakana bile tehdit savurabiliyor. Besleme, yandaş ve yardakçı basın bunları gözlerden kaçırıp iktidar şakşakçılığı yapıyor. Silâhlı Kuvvetlere, yargıya, rektörleri kendilerinden olmayan üniversitelere, anamuhalefet partisine çatarak ve saldırarak toplumun ufkunu karartıyor. Ekonomik çalkantılarıyla ilgili iktidarın eveleyip gevelemesi, iş çevrelerinin IMF beklentisi iktidarı kızdırıp küstürmeme özeni ortadaki medyayı da yandaş kesime çekiyor.

TOBB’nin Kapıkule ve Hamzaköy Kara Sınır Kapıları’nı yap-işlet-devret yöntemiyle yenileyip Başbakanın katıldığı törenle açışının yapılması, kaçak olan yapılanmanın geçici ruhsatla kotarılması olarak eleştirildi. Parasız yurttaşları alış-verişe çağıran kampanyaları gerçeklerle ne ölçüde ilgilendiklerinin kanıtıdır.

RTÜK Başkanı’nın mumunun erken söndüğü kanısı giderek yaygınlaşırken TBMM adına hesapları inceleme ve sonuçlarını belirlemekle yetkili yüksek hesap kurumu olan Sayıştay’a seçilecek 6 üye için Sayıştay Genel Kurulu’nun aday belirleyecek genel kurulunun amaçlı biçimde toplamayıp TBMM Bütçe ve Plân Komisyonu’nun iktidar ağırlıklı çoğunluğunun devreye girmesini sağlaması dikkat çekicidir. Partizanlık ve kadrolaşma artık kurumlardaki yandaşların iç destekleriyle sınır tanımaz düzeye gelmiştir.

İktidarın gereksiz hoşgörüsü, yumuşak yaklaşımı, dindirip durduracağını sanarak aldandığı ayrımcılık kalkışmaları Batman’da S. Demirtaş ile Adana’da A. Türk’ün konuşmalarında yanıtını bulmaktadır. İktidarın alttan alma tutumu DTP’lilerin çıkışları karşısında birer ödün durumuna düşmektedir. DTP’liler giderek ölçüyü daha çok kaçırıp ABD ve AB güvencesinde gerçek amaçlarını çekinmeden ortaya koymaktadırlar. Kültür ve Turizm Bakanı’nın Hakkâri Belediyesi’ni ziyaretinde karşılama sözleri, Kürtçe şarkıları alkışı ve övgüsü, geçmiş uygulamaları “akılsızlık” olarak eleştirmesi, ayrılıkçılara dokunacak sözlerden özellikle kazınması karşısında Kürtçülerden olumlu bir karşılık saptanamamıştır. DTP Urfa İl Kongresi’nde İstiklâl Marşı söylenmemiş, Atatürk resmi asılmamış, küçük bir Türk Bayrağı salonun görülmesi güç yerine yerleştirilmiştir. İmralı’yı şenlendirme hazırlıklarının sürdüğü de yazılmaktadır. Bölücü ve yıkıcılar adım adım amaçlarına yürüyor.

Fethullah yakınlarının Türkçe Olimpiyatları etkinliği nedeniyle yayımlanan teşekkür listesinde yargı ilgililerinin adları kimi çevreleri şaşırtmıştır. Abant Plâtformu toplantısında Bolu Valisi’nin parti militanı, iktidar temsilcisi, Fethullahçı sayılacak biçimde konuşması, Başbakan yardımcısının önceki rektör ve valiler için olumsuz sözleri, kimi öğretim üyelerinin yandaşlığı tepki almıştır. İstanbul Emniyet Müdürü’nün Osmaniye Valiliğini de iktidar kesimi yükseliş olarak açıklamıştır. Münevver Karabulut’un katili de dört aya yaklaşan bir zamandan beri yakalanamadığı için ailenin yakınmaları artmaktadır. Başka yakalanamayan suçlulara ilişkin yakınmalar da ekranlara taşınmaktadır.

Aydın-Çine orman yangını için Milâs Geyik Barajı’ndan su alma sırasında düşen helikopterin, Midyat ve Tunceli’nde verilen şehitlerin, kene ısırmasından ölenlerin acılarına Ankara - Kızılcahamam yakınlarında Bolu’daki piknikten dönen 10 kız öğrencinin yitirilmesi acısı eklenmiştir. Trafik kazalarının neden olduğu sorunlar etkin bir düzenlemeyi zorunlu kılmaktadır.

Orman yangınları mevsimine girilmesi her yurttaşı bu konuda daha duyarlı, daha özenli olmasını gerektiriyor. Piknik, gezi ve başka nedenlerle ormanlarımızın yitirilmesine neden olmak büyük suçtur, bir tür vatan ihanetidir.

Kıbrıs konusunda AB ve ABD dayatmaları artmaktadır. Önümüzdeki günlerde baskıların ve isteklerin neler olacağını, günümüz iktidarı ile AB’nin Cumhurbaşkanlığını sağladığı MAT’ın ne yapacağını da iyi göreceğiz.

Başbakanın kimi üniversite rektörleriyle görüşmesi, YÖK’ün yeni uygulamaları, iktidar yanlısı rektörlerin tutumları, eğitimin nereye gittiğinin belirtileri olduğu gibi yargıda da kimi durumların düşündürücü olduğu bir toplum gerçeği biçiminde karşımıza çıkarılmaktadır.

Silâhlı Kuvvetleri iyice yıpratmak için imza aktarması (montajı) ile uydurulduğu anlatılan belgeye ilişkin Genelkurmay Askerî Savcılığı gereken inceleme sonunda takipsizlik kararı verdi. Konu tümüyle askerî yargının yetki alanındadır. Takipsizlik kararından sonra sivil yargının (İstanbul C. Başsavcılığı’nın) fotokopi yayımlayan gazete hakkında soruşturma başlatması evresine gelinmiştir. Sahte para, sahte pul, sahte vekâletname, sahte diploma, sahte tebligat, sahte satışlar, sahte ilaç, sahte gıda malzemeleri ve daha nice sahtecilik olayları. Toplumsal ahlâkın çöküntüsünün, basın ahlâkının hiçe sayılmasının örnekleri giderek artıyor. Bir de Türkiye, Atatürk, Atatürkçü, Silâhlı Kuvvetler, yargı ve üniversite düşmanlığı. Mahkûm oluyorlar, yine düzelmiyorlar. Kişilik, onur ulusal çıkar, yurt sevgisi, ulus saygısı, topraklara bağlılık bu zararlılar için hiçbir anlam taşımıyor. Yazık.

Kitaplar

Her sayımızda okuyucularımıza önerdiğimiz-salık verdiğimiz kitaplarla ekin yaşamımıza ışık tutmak istiyoruz.

1. Seçkin Yayınevi’nin hukuk konusundaki yayınları yüzlerce kitaba ulaştı. Ayrıca “Terazi” adlı aylık hukuk dergisiyle hukukçulara büyük yarar sağlamaktadır.

2. Emekli Ceza yargıcı Avukat Veysel Gültaş’ın önceki şiir kitaplarına “Hukukçu Şairler Antolojisi” ikinci basımını, “Yeryüzüne Birkaç Şiir” adlı şiir kitabını, “Ama Ben Senin Yanındayım” ve “Affet Bizi Zeytinağacı” adlı iki denemesini, “Geçmişten Günümüze İnsan Hakları (Belgeler, bildirgeler, sözleşmeler)” ile “İnsan Hakları Odağında İşkence” adlı kitaplarını eklediğini belirtiyorum. Düşündürücü ve dinlendirici bu yararlı yapıtları okurlarımıza salık veriyorum.

3. Tanınmış spiker, şair öğretmen Jülide Gülizar’ın Sinema Yayınları’ndan çıkan “Ben Bilmem Beyim Bilir” adlı yapıtı ile kardeşi Ayhan Göksan’ın çok yararlı, çok başarılı “Yazım ve Sesletim Kılavuzu (Türkçeyi doğru yazma ve söyleme kılavuzu)” adlı yapıtını özellikle öneriyorum.
 
Ekleyen:  Yekta Güngör ÖZDEN
Tarih:  1.7.2009
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Yekta Güngör ÖZDEN Yazıları
Ne günlere kaldık… Yekta Güngör ÖZDEN [ 29.12.2020 Devamı
Gerçek hukuk devlet içinYekta Güngör ÖZDEN [ 29.11.2020 Devamı
Iramız, onurumuz CumhuriyetYekta Güngör ÖZDEN [ 2.11.2020 Devamı
Siyasal çarpıklıklarYekta Güngör ÖZDEN [ 16.10.2020 Devamı
Kim kimi kandırıyor?Yekta Güngör ÖZDEN [ 25.8.2020 Devamı
Toplumsal SınavYekta Güngör ÖZDEN [ 9.5.2020 Devamı
Üzücü durumlarYekta Güngör ÖZDEN [ 14.4.2020 Devamı
Kuyruklu yalanlarYekta Güngör ÖZDEN [ 7.1.2020 Devamı
Yaşam SavaşıYekta Güngör ÖZDEN [ 27.10.2019 Devamı
Siyasal BilançoYekta Güngör ÖZDEN [ 31.1.2017 Devamı
Böyle giderse…Yekta Güngör ÖZDEN [ 12.1.2017 Devamı
Atatürk'e seslenişYekta Güngör ÖZDEN [ 10.11.2016 Devamı
SAHNEYekta Güngör ÖZDEN [ 25.8.2016 Devamı
Yargıdan YakınmalarYekta Güngör ÖZDEN [ 25.6.2016 Devamı
ANCAKYekta Güngör ÖZDEN [ 18.3.2016 Devamı
Kültür ve Sanat KarşıtlığıYekta Güngör ÖZDEN [ 21.1.2016 Devamı
En iyi armağanYekta Güngör ÖZDEN [ 31.12.2015 Devamı
ORDAN, BURDANYekta Güngör ÖZDEN [ 16.11.2015 Devamı
Yargıya SaygıYekta Güngör ÖZDEN [ 21.10.2015 Devamı
Çözüm nedir, neyin çözümü?Yekta Güngör ÖZDEN [ 5.8.2015 Devamı
Bağımsızlık BayrağıYekta Güngör ÖZDEN [ 24.6.2015 Devamı
Geçen aydan gelecek ayaYekta Güngör ÖZDEN [ 8.4.2015 Devamı
Sonu nereye varır?Yekta Güngör ÖZDEN [ 30.3.2015 Devamı
Mustafa Kemal GünüYekta Güngör ÖZDEN [ 12.9.2014 Devamı
HASTALIKYekta Güngör ÖZDEN [ 14.7.2014 Devamı
Siyasal çıkmazYekta Güngör ÖZDEN [ 30.6.2014 Devamı
COŞKUYekta Güngör ÖZDEN [ 26.3.2014 Devamı
Ulusal hazinemiz, Cumhuriyetimiz!Yekta Güngör ÖZDEN [ 1.1.2014 Devamı
SİYASAL TACİZ... Yekta Güngör ÖZDEN [ 10.9.2013 Devamı
İbret LevhasıYekta Güngör ÖZDEN [ 1.2.2013 Devamı
Anayasa çıkmazı (1)Yekta Güngör ÖZDEN [ 2.1.2013 Devamı
Mareşal Gazi Mustafa KemalYekta Güngör ÖZDEN [ 31.10.2012 Devamı
DERSYekta Güngör ÖZDEN [ 4.10.2012 Devamı
Sözde sorunYekta Güngör ÖZDEN [ 19.8.2012 Devamı
ÖRNEKYekta Güngör ÖZDEN [ 29.7.2012 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam