Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29911395
Bugün Ziyaretçi :  2351
Aktif Ziyaretçiler :  2351

Neler söylenmez ki
 
TBMM’nin yeni çalışma dönemine başlamasına az kaldı. AKP iktidarı amacına ulaşmak için yaptığı çalışmaları bir bir yaşama geçirmeye çalışacak. Bunun başında da “Demokrasi gereği ve AB’ne uyum amaçlı” gösterilen yargı konusundaki girişimi gelecek. Terör sorununu öne çıkarıp gündemle oynayan iktidar gördüğü tepkiye göre yöntem değiştirerek yoluna devam edecek. “Aslında terör sorununu çözmek için neler düşünüyorsunuz? Hep birlikte neler yapabiliriz?” sıcaklığı ve gerçekçiliğiyle yaklaşıp görüş ve öneri alacak yerde Anayasal ilkeler karşısında olanaksız açılımlarla belli bir kesime umut veren, başka kesimleri de tepkiye düşüren ne olduğu belirsiz açılıma değişik adlarla gösteri biçiminde içerik kazandırmaya çalışınca gerginlik, ayrışma tehlikesi hemen belirdi. Önceki yıllarda kürt kökenli yurttaşlarımıza “azınlık” diyenlerin yanılgısı, güneydoğu sorununun “kürt sorunu” olarak geliştirilmesine yol açtı. Ortamı elverişli bulan ayrılıkçılar hemen ayaklanma tehdidine varan söylem ve eylemlerle kinlerini kusup isteklerini sıralamaya, İmralı’yı adres göstermeye başladılar. Bunlar yetmiyormuş gibi İngiltere Büyükelçisinin “Açılımı şiddetle destekliyoruz” kışkırtması ile başka büyükelçilerin desteği geldi. Talabani konuştu, herkes konuştu. Demokrasi gereği her yurttaşın söz hakkı vardı ama yabancılarla, Kürtçülerin ve destekçilerinin çıkışları kimi belirtilerdi.

Başbakanla Hükûmette ve partisindeki yardımcılarının, medyadaki yardakçılarının anlamsız, sert, çirkin sözleri demokrasiyle, terbiyeyle ve konumlarıyla bağdaşmayan görünümleri ortaya koydu. “Ne-Nereye kadar? Nasıl?” sorularını gereksiz kılan en küçük açıklama olmadan herkesi önceden koşulsuz “Evet”e zorlayan sakıncalı tutum 25 Ağustos’ta Genelkurmay Başkanı’nın internet iletisiyle anlaşıldıktan sonra ağızlar değişti. Genelkurmay Başkanı’nın Silâhlı Kuvvetlerin yasal yükümlülüklerini belirtmesine karşı “malûm basın” saygısız başlıklarla saldırıya geçti. Cumhurbaşkanı gerçekte iktidarı eleştiren, açılım biçimine katılmayan iletiyi “Güzel konuşma” olarak nitelerken Başbakan yardımcıları “Bizi doğruladı, konuşmaya katılıyoruz” dediler. Kendilerinin tutumuna karşı olan konuşmayı değerlendirmeleri duruş ve görüşün ilginç örnekleridir. “Silâhla olmuyor” diyerek kendi başarısızlıklarını sırtına yüklemeye çalıştıkları askeri güç duruma düşürmek istemişlerdir. Başbakan 26 Ağustos’ta Ulus’a Sesleniş’inde ortayolu izlemeye çalışarak bir karşılaşmada da gazetecilerin sorularına “Bizi izleyin” yanıtını vermişti.

Terörün bitmesini, gözyaşlarının, acıların dinmesini, yalnız kürt kökenliler için değil tüm yurttaşlar için demokrasinin özlenen düzeye gelmesini, yargı bağımsızlığı başta hak ve özgürlüklerin güvencelerinin güçlendirilmesini, kalkınmayı en az Başbakan kadar biz de isteriz. “Elini altına sokmaktan kaçındığınız taşlar başınızı yarar” sözü de bizimdir. Ama neye ve nelere karşılık ve de nasıl, hangi bedelle? Cumhuriyetin niteliklerinden, ulusal yapıdan, yaşamsal ilkelerden ödün vermeden, kurtuluş ve kuruluş felsefesine en küçük gölge düşürmeden. Açıklama yapılsaydı aşırı bulup karşı çıkabilir, yetersiz bulup daha başkalarını önerebilirdik. Ama bilgiyle ve bilinçle. YÖK Başkanı’nın “İstediklerinden daha fazlasını veririz” dediği gibi değil. Başbakan söylediklerinin tersine tutumla yola çıktığı için, ulusu “Hınk deyici” durumda gördüğü için kendisi ve arkadaşları sorumludur. Ne olduğunu, olacağını bilmeden destek açıklayan şakşakçılar, Kürtçüler ve yandaşlarıdır. İçeriği öğrenen, bilen, öneren ve dayatan yabancılardır. Mayın döşemeler, sabotajlar, meşaleli yürüyüşler, Apo sloganları, maç bahaneleri iktidarın hoşgörüsüne dayanılarak yapılan sakıncalı konuşmalar sürüyor. İşyeri basıp adam kaçırıyorlar. Ağustos böyle geçti.

Yine gündemi değiştirip reformla ilgisiz, yıllardır yazılıp konuşulan bir-iki biçimsel değişiklik yanında durumu daha kötüye götüren olumsuz düzenleme önerilerini “Yargıda reform” diye getirdiler. Yeni Adalet Yılı Açılış Töreni’nde Yargıtay ve Türkiye Barolar Birliği Başkanlarının konuşmalarını iyi değerlendirmek gerekir. Biz de yazdık, anlatmaya çalıştık. Ama iktidar aklına koyduğunu yapmakta direniyor. Amaçlı çıkarcı, paracı, bağımlı olanlar destek veriyor. Bilgiç medya ilgilileri bilmedikleri konularda görüş açıklıyor. Kraldan çok kralcılar, işgüzarlar, gayretkeşler birlikte. Ne demokrasi, ne yargı reformu ne de böyle bağımsız yargı olur. Yargının bağımsız olmadığı yerde herkes tutuklu sayılır. Ergenekon, Deniz Feneri, dokunulmazlık dosyaları, baskıcı denetleme ve soruşturmalar.. Bunlar Türkiye’ye yakışmıyor. YARSAV’ı kapatmadan vazgeçmiş görünmeleri olumlu. Kanımızca en olumlu davranış, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı’nın kendisine yönelik işlemler, uygulamalar ve yayınlar için yargı yoluna başvurmasıdır.

Yine sahnedeler

Biri yazıyor: “Askerler politik alanda söz sahibi olmamalı”. Öbürü yazıyor: “Asıl bölücü Baykal ile Bahçeli’dir” Biri konuşuyor: “.. Asker tarafından desteklenen lâiklik anlayışıyla Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu lâiklik arasında dağlar kadar fark var. -Ordunun siyasete müdahalesi seçmenin AKP’ne yönelmesine etkili oldu. -Türkiye’de fikir ve ifade özgürlüğü yok.” Neler söylenmez ki. Ama boğaz dokuz boğum. İnsan da utanır.

Biri konuşuyor: “Demokrasi için riski de göze alırız. Çocuklara Mücahit adı bile verilemiyor.” Önceki Bakanlardan Sayın Mehmet Özgüneş’in küçük oğlunun adı bildiğim kadarıyla Mücahit’tir. Binlerce, onbinlerce Mücahit var. Yalanın kuyruklusu. Söyleyen de Bakan. Hem de 800 kişilik iftar yemeğinde.

İktidar için, koltuk için değer mi bu durumlara düşmek? Zamanı yukarda özetle değinilen olaylarla boşa geçiriyoruz. Toplumu geriyor, insanlarımızı üzüyor, sorunları unutuyor, çözümleri savsaklıyoruz. Olanlar Türkiye’mize oluyor. Devir-teslim töreninde emekliye ayrılan Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Engin Ataç’ın acaba ülkenin sorunları için söyleyecekleri olamaz mıydı? “Güleriz ağlanacak hâlimize” sözünü iktidar kanadını izlerken anımsadık. Unutulan, gerek görülmeyen ve geç kalan konuşmalar düşündürüyor. Yol karanlık görülse de ufuk aydınlık, umut ve ant en sağlıklı güçtü.

19 Eylûl 1921’de TBMM 353 no.lu yasayla Mustafa Kemal’e MAREŞAL rütbesiyle GAZİ unvanı vermişti. Sakarya Savaşı’nın 88. yılında ordularımızın tüm kahramanlarının saygı anısına yazdığım şiirle yazımı bağlıyorum:
YAŞAMAK-ÖLMEK
Yaşamaktansa
Karanlıkta, tutsak
Ölmek yeniden doğmaktır
Özgürlük ateşiyle yaşamak
Katlanılmaz
Bu yıkıma, bu kıyıma.
Kırılsın
Zincirlerini koparmıyorsa dişlerimiz,
Haykırmıyorsa
Bağımsızlığın onurunu,
Atatürkçülüğün kıvancını,
Kesilsin dudaklarımız
Kopsun dillerimiz.
Haksızlığa direnmezsek
Yoksun kalalım tüm haklardan,
Karılsın bedenimizle toprak
Mermi yağsın gözlerimize
Taş olsun alın teri,
Gözyaşı ırmak..
Yaşamaya hakkı yoktur
Ölümden korkanların.
Kul-köle olmaktan,
Yurtsuz-yuvasız kalmaktan,
Sürünmektense
Ölmek, erdemi insanlığın.
Bayrağın mutluluğunu,
Devrimin görkemini,
Türklüğün gönencini
Duyamıyorsak
Yaşamak neyimize? Utan!
Dağ düşsün yüreğimize
Donsun damarlarımızda kan.
 
Ekleyen:  Yekta Güngör ÖZDEN
Tarih:  1.10.2009
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Yekta Güngör ÖZDEN Yazıları
Ne günlere kaldık… Yekta Güngör ÖZDEN [ 29.12.2020 Devamı
Gerçek hukuk devlet içinYekta Güngör ÖZDEN [ 29.11.2020 Devamı
Iramız, onurumuz CumhuriyetYekta Güngör ÖZDEN [ 2.11.2020 Devamı
Siyasal çarpıklıklarYekta Güngör ÖZDEN [ 16.10.2020 Devamı
Kim kimi kandırıyor?Yekta Güngör ÖZDEN [ 25.8.2020 Devamı
Toplumsal SınavYekta Güngör ÖZDEN [ 9.5.2020 Devamı
Üzücü durumlarYekta Güngör ÖZDEN [ 14.4.2020 Devamı
Kuyruklu yalanlarYekta Güngör ÖZDEN [ 7.1.2020 Devamı
Yaşam SavaşıYekta Güngör ÖZDEN [ 27.10.2019 Devamı
Siyasal BilançoYekta Güngör ÖZDEN [ 31.1.2017 Devamı
Böyle giderse…Yekta Güngör ÖZDEN [ 12.1.2017 Devamı
Atatürk'e seslenişYekta Güngör ÖZDEN [ 10.11.2016 Devamı
SAHNEYekta Güngör ÖZDEN [ 25.8.2016 Devamı
Yargıdan YakınmalarYekta Güngör ÖZDEN [ 25.6.2016 Devamı
ANCAKYekta Güngör ÖZDEN [ 18.3.2016 Devamı
Kültür ve Sanat KarşıtlığıYekta Güngör ÖZDEN [ 21.1.2016 Devamı
En iyi armağanYekta Güngör ÖZDEN [ 31.12.2015 Devamı
ORDAN, BURDANYekta Güngör ÖZDEN [ 16.11.2015 Devamı
Yargıya SaygıYekta Güngör ÖZDEN [ 21.10.2015 Devamı
Çözüm nedir, neyin çözümü?Yekta Güngör ÖZDEN [ 5.8.2015 Devamı
Bağımsızlık BayrağıYekta Güngör ÖZDEN [ 24.6.2015 Devamı
Geçen aydan gelecek ayaYekta Güngör ÖZDEN [ 8.4.2015 Devamı
Sonu nereye varır?Yekta Güngör ÖZDEN [ 30.3.2015 Devamı
Mustafa Kemal GünüYekta Güngör ÖZDEN [ 12.9.2014 Devamı
HASTALIKYekta Güngör ÖZDEN [ 14.7.2014 Devamı
Siyasal çıkmazYekta Güngör ÖZDEN [ 30.6.2014 Devamı
COŞKUYekta Güngör ÖZDEN [ 26.3.2014 Devamı
Ulusal hazinemiz, Cumhuriyetimiz!Yekta Güngör ÖZDEN [ 1.1.2014 Devamı
SİYASAL TACİZ... Yekta Güngör ÖZDEN [ 10.9.2013 Devamı
İbret LevhasıYekta Güngör ÖZDEN [ 1.2.2013 Devamı
Anayasa çıkmazı (1)Yekta Güngör ÖZDEN [ 2.1.2013 Devamı
Mareşal Gazi Mustafa KemalYekta Güngör ÖZDEN [ 31.10.2012 Devamı
DERSYekta Güngör ÖZDEN [ 4.10.2012 Devamı
Sözde sorunYekta Güngör ÖZDEN [ 19.8.2012 Devamı
ÖRNEKYekta Güngör ÖZDEN [ 29.7.2012 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam