· KARAHANLI DÖNEMİ: SALTUK BUĞRA HAN DESTANI:
Müslümanlığın kabulünden Sonraki Türk Destanları Karahanlı hükümdarı Saltuk Buğra Han X. yüzyılda İslâmiyet’i resmen devlet dini olarak kabul etmiştir. İslamiyet’ten sonraki ilk destan da bu hükümdarın İslâmiyet’i kabul ve yaymak için yaptığı mücadelelerin anlatıldığı destandır.
Saltuk Buğra Han 12 yaşında arkadaşlarıyla birlikte ava çıkmağa başlar. Avda oldukları bir gün kaçan bir tavşanın arkasından hızla koşarken arkadaşlarından uzaklaşır. Kaçan tavşan dururak ihtiyar bir insan görünümü kazanır. Saltuk Buğra Han’ın sonradan Hızır olduğunu anladığı bu yaşlı kişi ona Müslüman olmasını öğütler ve İslâmiyet’i anlatır. Saltuk Buğra, Kaşgar hükümdarı olan amcasından İslâmiyet’i kabul etmesini ister. Kaşgar Hanı, Müslüman olmayacağını söyler. Saltuk Buğra Han’ın işaretiyle yer yarılır ve hükümdar toprağa gömülür. Saltuk Buğra Han hükümdar olur ve bütün Türk ülkeleri İslâmiyet’i kabul ederler. Saltuk Buğra Han, ömrünü Müslümanlığı yaymak için mücadele ile geçirmiştir. 96 yaşında Kaşgar’a dönmüş ve hastalanarak hayata gözlerini yummuştur.
· KAZAK- KIRGIZ DÖNEMİ: MANAS DESTANI:
Kırgızlar arasında oluşan Manas destanının 11 ile 12. yüzyıllar arasında meydana geldiği düşünülmektedir. Bu destanın ana kahramanı Manas da, tıpkı Oğuz Kağan destanının İslâmî rivayetindeki ve Saltuk Buğra Han gibi İslamiyet’i yaymak için mücadele eden bir yiğittir. Bununla birlikte Manas destanında Müslümanlık öncesi Türk kültür, inançlarının tamamı sergilenmektedir. Manas Destanı, toplam 11 bin 454 mısradan oluşur. Fakat Manasçıların okuduğu dize sayısı, 16 bin mısra civarındadır. Bu yönüyle dünyanın en uzun destanıdır.
·SELÇUKLULAR DÖNEMİ:
BATTAL GAZİ DESTANI :
Halk arasında “Battal Gazi Destanı” diye de anılan hikâyenin kahramanı “Battal Gazi” dir. Bu kişinin kahramanlıkları etrafında meydana gelen hikayeler öncelikle Arapça “Zelhimme” adlı kitapta toplanır. Kitabın ilk bölümünde Seyyid Battal Gazi’nin kahramanlıkları, 8. yüzyılda Bizanslılarla yaptığı savaşlar ve İstanbul’u kuşatan Emevî kumandanı Mesleme’nin silâh arkadaşı Sahsâh’ın başından geçen olaylar anlatılır. Destanın kahramanı Arap cengâveri olmasına rağmen, Türk halkı ona Anadolu gazilerine uygun bir ünvan olmak üzere Battal Gazi adını verir. Destanın esas hikâyesi, idealist bir İslâm cengâverinin olağanüstü olaylarla dolu macerasıdır. Türk edebiyatı tarihinde Türkler’in İslâmiyet’i kabul ettikleri ve yerleşik medeniyete geçtikleri dönemin yazılı ürünü
olması bakımından önemli olan destanda, önceki dönemin alp tipi yerine, İslâm uğrunda gazâ eden gazî ve velî tipi geçer.
OSMANLILAR DÖNEMİ:
KÖROĞLU DESTANI:
Bu destanın kahramanı olan Ruşen Ali’nin ve babası Koca Yusuf’un Bolu Beyi ile olan mücadelelerini anlatır. Köroğlu Destanı’nın kahramanı ise 16. yüzyılda yaşamış olan halk ozanı Ruşen Ali (Köroğlu)’dir.
Ø TÜRK DESTANLARINDA MOTİFLER:IŞIK:
Bu motif destanların kuruluşunda hayat verici bir özelliğe sahiptir. Destanların ana kahramanları; bu kahramanlara kadınlık ve mukaddes Türk çocuklarına annelik yapan kadınlar ilahî bir ışıktan doğarlar.
RÜYA: Destanın bütününü etkileyen bir mücadele üzerine kurulu destanlarda kazanılacak başarı veya yaşanacak bir felaket rüya yoluyla önceden öğrenilir.
AĞAÇ: İnsanlığın yaratılışı hakkındaki Türk düşüncesine göre Tanrı, yeryüzündeki dokuz insan cinsini, insanlardan önce yarattığı dokuz dallı ağacın gölgesinde barındırmıştır.
KIRKLAR: Kırk sayısı bazı eşya ve davranışları simgeler. Oğuz Kağan’ın kırk günde yürümesi, konuşması gibi kahramanlar etrafındaki gücü ve görünmez alemden gelenleri temsil eder.
AT: At, kahramanın başarıya ulaşmasında en etkin güçtür. Sahibini korur, ona yol gösterir, tehlikelere karşı uyarır.
OK-YAY: Destanlardaki maden isimleri tamamıyla Türkçe’dir. Bu da Türklerin çok eskiden beri madencilikle uğraştıklarının delilidir. Ok- yay motifi destanlarda sadece savaş aracı olarak değil, Türk üstünlüğünü ifade etmek amacıyla kullanılmıştır.
MAĞARA: Mağara, destanlarda sığınak ve ana karnını temsil eder.
AKSAKALLI İHTİYAR: Destanlarda hakanların akıl danışıp öğüt diledikleri güngörmüş yaşlılar vardır. Bu kimseler, genç hakanlara yol gösterirler. Bu, Türklerin ilme değer verdiklerini gösterir.
YADA TAŞI: Bu taş destanlarda millî birlik ve bütünlüğü, halkın mutluluğunu ve devletin idealini temsil eder. Bu taş ülkeden çıkarıldığında birlik ve bütünlük bozulur ve kıtlık baş gösterir.
Sağlık ve esenlikle kalınız.
|