Hepimiz bir sessizlik içinde merakla memleketimizin halini izliyoruz. Gözlerimiz dolar ve euro da. Kimileri bu yükselişi anlamaya çalışıyor kimileri de iktidarın kontrolü altında diye düşünüyor, anlayacağınız bizlerin kafası karışık bu gidişi gönlü kırık canı sıkkın çaresiz izliyoruz.
Sizi bilmem ama alışveriş için Bulgarların Edirne’ye, Almanların Antalya ya, Gürcülerin Kars’a, İranlıların Van’a, Katarlıların İstanbul’a akın akın gelip bir de “burası çok ucuz, paranızın değeri düşük rahat alıyoruz” demeleri, hele annelerin çocuklarına elleri titreyerek aldıkları bebek bezlerinin koli koli götürülüşünü izleyince işte o zaman bu nasıl düzen benim insanım alamazken deyip iç çekiyorum. Kilit altında satılan mamaları ucuz diye kapışıp gitmeleri insanı incitiyor. Paramızın bu kadar değer kaybetmesi hepimizi üzüyor ve korkuyla izliyoruz.
Bir saat içinde ayni malın farklı fiyatlarını görünce insan doların da yükseldiğini anlıyor. Yalnız anlamadığım şu dolarla hiç ilgisi olmayan mallarında ayni hızla yükselişi kafa karıştırıyor.
Hazine ve Maliye Bakanı ne dedi? Aslında hep bir şeyler diyor da bana fazlası ile dokunan belki de maaşla geçindiğim içindir,” Sen maaş alıyorsun. En fazla neyini kaybedersin? Ama ben bütün varlığımı kaybederim bu iş düzelmezse” diyor. Bana göre diyor ki sen üç kuruşluk adamsın maaşından başka neyin var? Sağ olasın vekilim sizi bizler bu üç kuruşluk insanlar seçti. O maaşı kazanmak için insanlar ömrünü veriyor. Kaybetsen ne olur diyorsunuz ya evine ekmek götürmek için bayat ekmek kuyruğuna bile giremeyiz o zaman. Size göre en fazla enflasyonun altında ezilebiliriz.
Genci orta yaşlısı sokaklarda işsiz geziyor, iş yok. Sanki ülkemin üstüne bir ateşten gömlek serilmiş vatandaş olarak neye elimizi uzatsak elimiz yanıyor. Çığlık atıyoruz ama kimse duymak istemiyor. Bu nasıl bir şey anlamakta mümkün değil.
Asgari ücrete gelen zam, duyanlara çok gibi geliyor. Aslında verilen ücreti dolara endekslediğimiz zaman yapılan artışın çok olmadığı görülüyor. Piyasa yangın yeri gibi her gün her şey zamlanıyor vatandaş olarak bu hızlı artışa hiç kimse yetişemiyor. Bu gidişle yapılan artış bir ay sonra eriyip gidecek gibi gözüküyor.
İnsanlar şaşkın ve çaresiz, ama bazı politikacıların ve bazı gazetecilerin düşüncelerini duydukça milletçe şaşkın şaşkın izliyoruz. İnanın akıl tutulması yaşıyoruz. Sanırsınız ki onlar başka dünyada yaşıyor, belki de öyledir kim bilir.
Bürokratların her biri başka bir şey söylüyor. Vatandaş sizi duymuyor çünkü geçim derdinde, çünkü bizler bittik, bunu anlayın artık…
Sevgiyle kalın.
Belma Demir Akdağ, 18.12.2021
|