Allah hiçbirimizi böyle büyük bir acı yaşatmasın diyorum. Ancak bu gidişle yaşayacağız, ta ki inşaat sektörüne vicdan, namus ve dürüstlük hakim olursa, biz de acıyı en az yaşayanlarından oluruz.
Acı büyük, çaresizlik tavan yapmış durumda. İnsanlar gözlerini yola dikmiş yardım bekliyorlar.Yazık ki içimizde hırsızlığı ve arsızlığı huy edinmiş öyle çok insan var ki. Vicdan yerine içlerinde ne taşıyorlar bilemedim.
Çamur deryasının içine kurulan çadırlar yağmurla bir kez daha vuruldular. Görevlilerin ikinci bir çileyi bu insanlara çektirmeye ne hakları vardı.
Akıl ve mantık her işte önde olmalıdır. Bu tür işleri yapanlar ön görü sahibi olması gerekir.
Peki toplanan bağışlar ne oldu? Nedendir bu perişanlık?
Acı her yerden vururken kaybolan çocukların acısı tuz biber oldu.
Nerede bu çocuklar?
Annesi babası ölen çocukların bakımı ve himayesi devletin görevidir. Tarikat yuvalarına giden çocuklar oradan alınmalıdır.
Bu ülkede Corona oldu binlerce insan öldü.
Depremde insan hatasından kaynaklanan inşaatlar yüzünden binlerce insanı kaybettik.
Sel oldu gene insan hatasının etkisiyle insanlarımızı kaybettik.
Şimdi bütün bu olanlar kader midir ? Yoksa bu ülkeyi yönetenlerden mi kaynaklanmaktadır?
Doğanın kanunu bu, doğum nasıl normalse ölümde öyle normal olmalıdır. Böylesine acı, böylesine korkunç olmamalıdır.
Şimdi de seçim yapılacak. Hayat durmuyor , seçim çalışmaları, propaganda , oy kapmaca sırasında depremzedelerle nasıl ve ne derece ilgilenebilecekler bilmiyorum. Umarım unutulmazlar. Halen çadırlarda yaşıyorlar, halen banyo yapamayanlar var, halen tuvalet sorunu yaşayanlar var. Küçük bebeklerin, engelli çocukların ve de yaşlı insanların yaşadığı çadır kent insanı çileden çıkarıyor.
Bütün bu felaketleri yaşarken, ayni acıları yaşamamak adına;
İmar affı denilen o saçma olayın ortadan kaldırılması,
İnşaat demirlerinin ince ve kalitesiz olması, betonun malzemelerinin eksik olmaması, deniz ve dere kumu kullanılmaması,
Zeminin kayalık olması,
İnşaat yapanların gerekli bilgi ve donanımda olması, en önemlisi de liyakat sahibi ve dürüst olmaları gerekmektedir.
Sevgiyle kalın.
Belma Demir Akdağ, 23.3.2023
|