Tahran’da yaşananları hepimiz dehşetle izliyoruz. 22 Yaşında genç bir kız Mahsa Amini , “kıyafet kurallarına uymadığı” için hayatını kaybetti. İran’ın meşhur İrşad devriyeleri yani ahlak polisleri tarafından gözaltına alındıktan sonra hastaneye kaldırıldı 16 Eylül’de yaşamını kaybetti. Bir insanın saçı gözüktü diye öldürülmesi bu devirde kabul edilemez.
Tüm dünyaya seslerini duyurulmasını isteyen İranlı kadınlar, Saçlarını açtı ve özgürlük için mücadele etmeye başladı, bazı erkekler de bu eylemlere destek vermeye başladı.
Aşırı baskılar, ekonomik krizden bıkan yüzbinlerce İranlı sokaklara akın etti. Olaylar gittikçe çoğalmakta . Burada ki kadınlar gördükleri baskıdan yılmışlar. Yaşadığımız bu dönemde ahlak polisi diye bir kavramın olması insanı düşündürüyor.
İranlı kadınlar, kız çocuklarının 9 yaşından itibaren baş örtüsü örtme zorunluluğu getiren yasaların değiştirilmesini istiyorlar. Bu isteklerinde de sonuna kadar haklılar.
Peki, kadın haklarının en iyi korunan ülkesi Çin desem. Çin kadınlarının her türlü hakkını koruma altına almış. Kimse tecavüz edemiyor hatta erkekler yolda kadına değerim düşüncesiyle bayağı dikkatli geçiyorlar. Kadın ve erkek eşitliğini son noktaya kadar gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Diyorum ki keşke bizde de olabilse böyle şeyler.
Aslında kadına yönelik şiddet çoğu ülkede var. Toplum içinde, özel hayatta acı çekmesi, zarar görmesi kadınların hayatına korku ve güvensizlik getiriyor. Bunu sağlayan erkeklerde rahatlıkla kadın üzerinde her türlü tacizi hatta ölümü gerçekleştiriyorlar.
Bizim ülkemizde de kadın olmak çok zor. Her kesimin erkeğinde, kadını ezen bir bölüm var.
Kadın bizim toplumumuzda hep suçludur.
El altından erkekler, kadına yapılan her türlü olayda hatta ölümler de bile çok hafif ceza almakta ya da iyi halden çıkarılarak korunmaktadırlar.
Bu ülkede kadınların yanında olan kadınlardır, bir de çocukları yazık ki.
Sevgiyle kalın.
Belma Demir Akdağ,28.09.2022
|