24 Kasım Öğretmenler Günüydü. Kutladık, en yukarıdakiler ve en aşağıdakiler hep beraber, ülkedeki ekonomik sıkıntıdan en fazla payını alan öğretmenlerimizin gününü kutladık. Öğretmen yetiştiren üniversitelerin, puanı oldukça yüksektir herkes giremez. Girenler mezun olurlar. Mezun olanlar da atanamıyorlar, Has bel kader tayin olanlarda aldıkları para ile geçinemiyorlar. O zaman adama sormazlar mı? Neyi kutluyorsunuz diye? Mutsuz ve mesleklerini yapmaya umutları kalmamış insanların gününü kutluyoruz.
Önümüzde ne var kutlayacağımız dersek , benim için önemli olan, “Dünya Kadınlar Günü “, Yani kadınları öldüre , öldüre, döve döve, tecavüz ederek, ellerindeki özgürlüğü her şekilde almaya çalışırken, kutlamak ne kadar dürüst bir davranıştır? Kutlama yapılırken konuşmalar olurken ülkenin başka bir yerinde kadın ya dövülüyordur ya da öldürülüyordur, bu hayatta kadın olmak zor, ama eğer kadınsan haklarına sıkı sıkı sarılıp özgürlüğünden kimseye ödün vermeyeceksin. Atatürk’ün bizlere armağan ettiği haklarımıza sım sıkı sarılmalıyız.
Diğer önemli günümüz derseniz öyle çok ki, hayvanları koruma günü, engelliler günü, sağlıkçıların, çocuklar, vb.. Bu günlerin hepsini kutluyoruz. Tıp Bayramını kutlarken bir yerlerde doktor dövülüyor. Doktorların çoğu ülke terk etti, aman gitsinler diyenler vardır mutlaka ama , hastaneye gittiğiniz zaman bunun acısını vatandaş olarak acı bir şekilde öğreniyor hastalar.
Geçen gün televizyonda izledim engelli çocuğu devlet yerleştirmiş, işveren çıkarmış iş yok ev yok , ama sorarsanız engellilere her imkanı sağlıyoruzdur.
Açıkçası halk olarak hepimizde mutsuzluk ve bir boş vermişlik var. Bıkkınlık içinde aman sendecilik hakim olmuş gözüküyor. Hiç bir şey için sorgulama gereği duyulmuyor ya da “daha iyisini istiyoruz” diyemiyor kimse.
Bu yaz Ayvalık'ta gezerken, bu kadar pis bir ilçe olabilir mi diye düşündüm? Çok pis, hatta insan olarak bu kadar pis bir yerde bulunma utancını yaşattı bana. Sadece ana caddesi temizlenen bir ilçe ara sokakları turistlerin gezebileceği alanlar fare ölüleri, kedi ölüleri , kedi ve köpek kakaları üstünden geçip giden insanlar ve hiç sorgulamıyorlar. Bunun gibi daha ne ilçeler ve iller var kim bilir, düşünüyorum da biz böyle bir ülkede mi yaşamaya layığız, bizler ve çocuklarımız her şeyin daha iyisini istiyorlar ama o üzerimizdeki ölü toprağını atarsak olur sanırım.
Sevgiyle Kalın...
|