Toptan bir yoksulluk çukuruna düşüyoruz. Ekonominin çarklarının bu kadar eksi yönde dönmesi hepimizi kötü etkiledi. Aslında, yoksulluk insanlık tarihinden beri var ve olacaktır da, ancak toplumca yoksulluğa itilmemiz hepimizi çok kötü etkilemektedir.
Yoksulluğun artışı. işsizliğin çoğalması, intihar olaylarında artış göstermekte, aile içi şiddet artmakta buna bağlı boşanmalar çoğalmaktadır. Ekonomi insanların yaşantısını kötü yönde etkilemeye başlamışsa toplumda psikolojik şiddetin artmasına, ruh sağlığının bozulmasına neden olmakta. Toplum bireyleri olarak bu şekilde etkilenirken toplumun en küçük bireyleri olan çocuklarımız bu durumdan nasıl etkileniyor hiç düşündük mü?
Aile kurumu toplumda en önemli kurumlarımızdan birisidir. Bu kurumun içinde meydana gelen yoksulluk yoksulluğa bağlı sorunlar ailede en çok çocukları etkiliyor. Yaşananları anlayamıyor, yaşam, eğitim, gelişim haklarının nasıl sekte uğradığının farkına varmıyorlar. Oysa yoksulluk anne karnından itibaren çocuğu zihinsel ve bedensel olarak zarar vermeye başlar.
Çocuklar sürekli büyürler ve gelişirler. Yaşamlarının uzun bir zamanında anne ve babaya bağımlı yaşarlar. Yoksullukla yüz yüze gelmişse anne karnında yetersiz beslenmekten, dünyaya gelemeyebilir. Gelse de gelişiminde ki önemli dönemlerde yaşadığı zorluk bedenin de bıraktığı izi yaşamı boyunca taşıyabilir. Zihinsel ve bedensel bozukluğun yanında çocuk istismarları da yoksullukla ilişkilendirilmektedir.
Çocuklar için önemli olan ilk üç yaştır, çocukların duygusal gelişimlerinin olduğu gruptur. Bu dönemde anne babanın çocuk için sakin mutlu ve sağlıklı ve zihinsel gelişimi geliştiren ortamı sağlamaları gerekir. Ancak ekonomik sıkıntının çocuklar için en önemli sığınakları olan aile kurumunun dağılması veya çekişmelerin artması o çocuğun hayata bir sıfır yenik başlamasına neden olur.
İşsizliğin kol gezdiği dönemde çocuklar aileye para kazandırmak amacıyla işe verilmekte ve pek çok çocuk işçi ordusu oluşmaktadır. Eğitimlerinden uzaklaştırılan bu çocuklar ilerde bunun acısını yaşamaktadırlar. Bir boğaz eksilir düşüncesi ile, kız çocuklarını evlendirilip çocuk gelinler ordusu oluşturulmaktadır.
Anlatmak istediğim şu, ülkemiz yangın yerine döndü. Hiç bir şey alamayacak duruma düşmekteyiz. Halen zamlar üstümüze yağmur gibi yağıyor. Hepimiz çaresizce izliyoruz. Evet büyükler bu durumdan çok etkileniyor, çocuklarımızın, bizlerin geleceği olan çocuklarımız kimsenin aklına gelmiyor. Oysa bizim kadar belki de bizden çok, küçücük ruhlarında ne yaralar açıldığını bilmiyoruz.
Gün geçtikçe artan pahalılık her kesimi etkilemeye devam ediyor. Anneler, babalar, gençler, tek başına yaşayan kadınlar ve çocuklar. İşsizliğin tavan yaptığı son zamanlara yeni işsizliklerin eklenmesi de cabası. Üzülüyorum ve çoğu kişinin de benim gibi üzüldüğünü düşünüyorum. Umudum güzel günlerin en kısa zamanda gelmesi hepimiz için.
Sevgiyle kalın...
Belma Demir Akdağ, 4.02.2022
|