Şu anda en önemli konu yaşamak, çoğu konular bazı kesimler için önemini yitirdi. Her şey ikinci plana atıldı. Hak hukuk ve adalet diye bağırırken ekmeğin fiyatını takip etmeye başladık. Yaşadığımız önemli olayları, yaşamak adına daha bir göz ucuyla bakar olduk.
Soruyorum size işsizlik yüz de kaç oldu?
Piyasalardan memnun musunuz?
Eğitim sistemi sizi memnun ediyor mu?
Hastanelere gidebiliyor musunuz?
İstediğinizi alıp yiyebiliyor musunuz?
Zevkinize göre kıyafet alabiliyor musunuz?
Çocuklarınızın isteklerini karşılıya biliyor musunuz?
Aldığınız parayla bir gün de olsa dışarda yemek yiyebiliyor musunuz?
Hadi hepsinden vazgeçtim yaşamak için karnınızı doyurabiliyor musunuz?
Daha ne sorular var bana alay eder gibi soru sormuş diyeceksiniz. Kesinlikle öyle bir düşüncem yok , kendini orta sınıf diye adlandırılan kesimin de çoğu bunları yapamıyor ve hayatından memnun değil. Amaç yaşarken yaşam kalitesini de artırmaktır. Evlat babayı bu konuda geçmelidir. Şimdi bırak yaşam kalitesini, yaşamak için mücadele eden insanlarımız çoğaldı.
İçimiz sızlayarak hepimiz, acımasızca tırmanan enflasyonu seyrederken, ekonominin çöküşünü izliyoruz. Gençlerin eğitim eşitsizliği ve Milli Eğitimin korkunç sorunları, hastanelerin resmen batışını görmek , ortalıkta uzman doktor bulamamak hepimizi üzüyor. Şehir Hastanelerinde 182 den randevu alınırken hep, uzman farkını hatırlatırlar. Sonra muayeneye girdiğinizde karşınızda bir asistan görmenin şokunu yaşarsınız. Hele Anadolu Hastaneleri yürek acısı. Ayni anda üç hastanın sorununu dinleyip ilaç yazan pratisyen doktor gördünüz mü? Ben gördüm.
Hep bizleri bir şeylere alıştırmaya çalışıyorlar. Şunu bilmiyorlar varlığa alışan yokluğa alışamaz. Türkiye'nin her tarafı ova iken, dört mevsim her şeyin
yetişme imkanı varken, fabrikalarımız tersanelerimiz, limanlarımız, denizlerimiz, hayvanlarımız varken, insanları yokluğa alıştırmaya çalışıyorlar. Alışmayacağız.
Ülkece sanki ikiye ayrıldık. Birinci gruptaki insanlar vasıflı vasıfsız çifter maaş almanın keyfini yaşarken, ikinci kısımdaki insanlarda ekmeğin peşinden koşmaktadır. Yoksul insan çok fazla ve zor durumda. Ekmek alırken askıda ekmek var mı? diyen öyle çok ki.
Asgari ücretle yaşamaya çalışan yetim parası ile hayata tutunmaya uğraşan insanlarımızı kimse düşünmüyor. İş arasalar da zaten bulamazlar üç kişiden birinin işsiz olduğu bir ortamda KPSS sınavı yapıp da, çalışan alımında bile kurallara uyulmayan ortamda, kim iş bulabilecek. Bulabilen beri gelsin. Üzülüyoruz, sıkılıyoruz ve bekliyoruz...
Sevgiyle kalın.,
Belma Demir Akdağ, 14.08.2022
|